Allah bama da nasip etsin.onarimi basarmis arkadaslara bu sorum. İki aylik bir bebegim var. İkinci evladim.yeniden dogum yapmis olsaydiniz nasil bi
surec yasardiniz.ne yapardiniz.bana ne tavsiye edersiniz
Hmmm... Ne güzel bir konu... Ben de onarım sürecinde olan bir anneyim, yalıtım sürecini tamamlayalı epey oluyor ama onarım ömür boyu sürecek bir şey... Onarımı geçirmemin yanı sıra onarım terapisi almış bir çok insanla tanışam ve derinleşerek sohbet etme fırsatım oldu. Hepsinin dostluğuna minnettarım. Buradan süzülenlerle cevap vermem gerekirse; en başta doğumun getirdiği sekine halimi kullanmaya çalışırdım. Lohusalığa kötü ve zor diyenlere aldırış etmiyorum, ilk evladımda da etmemiştim. Kadınların kendi küçük tatlı kaprisleri var, bence onlardan biri
Bunun bilimsel ve psikolojik kökenine inip düşündüğünüzde; kadın sadece "daha hassas" Neden daha hassas; çünkü, Allah çok güzel yaratmış
Çünkü tamamen aciz, minicik bir varlık var ona bağımlı olan; onu anlayabilecek, sinyallerini okuyabilecek ve ihtiyaçlarına içgüdüsel olarak en güzel yanıtı verebilecek şey kitaplarda değil! Annenin ruhunda vermiş bunu Allah. O yüzden öyle hassasım... Tutup ev işlerine, eşimin davranışlarına, akrabalarımın hallerine değil bebeğime odaklanırsam aslında lohusalık anne ile bebeğin bir balayı tadında geçebilir
Geçmelidir... Rabbim ibadetle, namazla bile bölmüyor bu 6 haftayı değil mi.. Yavrumuza dönelim diye... Biz de araya başka şeyleri almayalım diyenniyet edersek inşallah aklımız her kaydığında o işlerden ve başkalarından kendimizi geri yavrumuzun kapsama alanına çekebiliriz .. Lohusalıktan başladım ama devamında da böyle, azalsa da hassasiyet, duyarlılık devam ediyor.Bu yüzden kadınlara sen anne olduktan sonra daha .... oldun diyorlar. Annelik hassasiyetimizi arttırdığı için kabımızda olanlar daha da gün yüzüne çıkıyor. Kabımda eskiden kalma tortular sebebiyle öfke varsa, anne olunca daha öfkeli oluyorum, kabımda duyarsızlaşmak için temizlik yapmak varsa daha takıntılı biçimde temizlik yapıyorum, kabımda incinmişliğimden gelen alınganlık varsa annelikle beraber daha bir alınganlaşıyorum...
Onarım bu kabı temizlemek.Kendimize dönmek.. Evlatlar bir yük değil, bizi zorladıkları yerlerden "anne bak şuranı tamir etmen gerekiyor" diyen sensörlerimizi okumamıza yardım eden en önemli onarım yardımcılarımız.
Onarım hiç bitmeyen bir süreç daha önce de söylediğim gibi. Bu süreçte ne zaman duygu dünyam dalgalansa, zorlansam bunu ilk anladığım yer kızımla ilşikim oluyor. Geçirdiğimiz vakit içimde afacan kız hisleri doğurmuyorsa anlıyorum ki bende bir şeyler var. İçime dönüyorum böyle zamanlarda. Aslında oyalanma davranışı nedeniyle en çok da başkalarıyla yakınlaşmak istediğim zamanlar oluyor, çünkü sosyalleştikçe kendimi duymayacağım. Bilinçaltım benimle o yüzden oynuyor. Ama kanmamaya çalışıyorum
Çok sosyalleşmeden kendimi duymaya çalışmak, incindiysem incindiğim yerimden kimseden medet ummadan, beklentiye girip karşılamadı diye kapris yapıp hem kendimi hem ilişkimi yormadan kendim tutuyorum. O incinmiş yerimin kökü çoğu kez
çocukluğumda kötü hissettirildiğim yerlere dokunduğu için inciniyor.
Çocucuğumla çocuklaşıyorum. Bu Peygamber efendimizin hadis i şerifidir. İçim daralsa da o etrafa bulgurları saçarken, ağzımdan derin derin nefes verip (adem hoca son pedagoji okulunda nalatmıştı sanki bir ateşi söndürür gibi üfleyip) o an çocuğumun minik ellerine bakıyorum; bunu yapamadığı için daralan küçük Gülbaharı içimde öpüyorum öpüyorum...
Bol Bakara Suresi okuyorum, tefsiriyle, bazen dinliyorum... Ruhi daralma halleri için çok etkilidir.
Evde ada çayı yaprağı yakıp benden yada başkasında yayılan kötü enerjiyi dağıtmaya çalışıyorum.
Kimseye kendimi savunmama konusunda niyet ediyorum. Kimseye ne açıklama ne savunma yapmıyorum. Çünkü hassas isem karşımdakini de hassaslaştırırım.
Şükran duygusuyla içimi doldurmaya gayret ediyorum.
"Ben kimim, varlığımın bu dünya üzerindeki anlamı ne? Bu dünyada bırakabileceğim hoş bir sada var mı?" diye tefekkür etmeye çalışıyorum geceleri...
Gündelik telaşlar arasında düşünemeyeceğim bir şey bu. Kimisi için bebek örgüleri örmek, kimisi için bir şeyler yazmak çizmek, bir başkası için bir muhtacı doyurmak... Hepimize Rabbim, kusursuz yarattığı düzende bir yer biçmiş, bu yere uygun davranmaya dair içimizde sevkler ve motivasyonlar yaratmış. SEndeki motivasyon bende yok, bendeki sende.. Bunu bulmak zorundayım... Gündelik telaşlar arasında bu varoluş amacımı bulma ve ona uygun davranma edimini yitirirsem dengem de şaşar, ruhi hastalıklarım da olur. Çünkü Allah böyle programlamış.. Çoğumuz bunu bilmiyoruz....
Size tavsiyem, önce yavaşlayın, yavaşladıkça kaygılanıp daralacaksınız, bu daraldığınız noktaları bulup genişlemeniz gereken noktaları çıkartın. Sebebi ne olabilir yahu şurada silinmemiş tezgah benim dünyamı yıkıyor diye diye sizdeki kötü hisleri, ezilmişlikleri görün ve sarıp sarmalayın kendinizi.
Kalp dinleme gezsrsizi
metronom işe yarar. Sosyalleşmeye çalışmamak işe yarar. Kendinizi ve evladlarınızı kabul edip şükrettikçe yolunuz aydınlanmaya başlar inşallah
Sevgiler..