Aidin Salih aşı hakkında.

sekerparem

New member
Rahmetli Dr. Aidin Salih hanım'ın 2009 da sözde Domuz Gribi salgını bahanesiyle başlatılması düşünülen aşı kampanyası hakkında, toplumu bilinçlendimrek adına kaleme aldığı makale.

AŞI HAKKINDAKİ GERÇEKLER

(Zorunlu tutulan ve kullanılması için baskı oluşturulan aşılar hakkında)
Ağustos 2009'da İngiltere ve Fransa'da Domuz Gribi aşısı, hayvanlardan sonra az sayıda insan üzerinde, ABD'de ise 2 bin kişinin üzerinde denenmiştir. Ancak sonuçlar en fazla 2 aylık verilerle sınırlıdır.

Büyük ihtimalle, domuz gribi aşısı Türkiye’de aşıyı satan firmanın kendi personeli vasıtasıyla uygulanacaktır. Böylece Faz-1 deneyi Türkiye'de 28 milyon kişi üzerinde yapılmış olacaktır. Önceden hiçbir olumlu verisi olmayan, tehlikesi büyük olan bir aşının 6-36 aylık bebeklere, çocuklara, sağlık çalışanlarına ve savunma mensuplarına uygulanması bugüne kadar Türkiye'nin göreceği en büyük tehlike olabilir.

Grip aşıları dahil tüm aşıların, aşılanan kişiyi ömür boyu etkileyecek derin zararları vardır. Yeni üretilen bir aşının yan etkilerine yönelik araştırmalar kısa vadeli sonuçlar verir. Dolayısıyla yan etkilerinin 2-10 yıl sonra ortaya çıkabileceği gözardı edilmektedir. Çocuklarımıza yapılacak bir aşı eğer kısırlığa yol açıyorsa, bu, 15-20 yıl sonra çok acı bir şekilde anlaşılacaktır. AIDS virüsü çocuk felci aşılamasından 10-12 yıl sonra, otizm 2-4 yıl sonra, kas-kemik ve bağ dokusu hastalıkları 4-6 yıl sonra; sinir sistemi hastalıkları 2-10 yıl sonra ve Guillain-Barre sendromu hemen veya birkaç yıl sonra ortaya çıkmıştı. Aşının yan etkileri aşıdan hemen sonra ortaya çıkmayabilir. Aşının sebep olacağı bir hastalık 20-30 ve hatta 50 yıl sonra ortaya çıkabilmektedir.

Her ilacın kutusunda hangi maddeleri içerdiğine dair bir prospektüs bulundurma zorunluluğu vardır. Fakat uygulanan bir aşı partiler halinde gönderilmekte ve tek bir prospektüs taşımaktadır. Dolayısıyla hastanın prospektüsü inceleme imkanı yoktur.
Domuz Gribi aşısının bilinen içeriği:
1-Alüminyum hydroxide, alüminyum fosfat, amonyum sülfat, amphotericin B
2-Domuz dokuları, At kanı, Tavşan beyni, Köpek böbreği, Maymun böbreği.
3-Civciv embriosu, Tavuk-Kaz yumurtası, Sığır serumu, Betapropiolacton
4-Doğmamış sığır serumu, Formaldehyde, Formalin jelatin, Köpekbalığı karaciğeri yağı.
5-İnsan fetusu ( Üçüncü gebelik ayı başından doğuma kadarki devre içinde ana rahmindeki canlıya verilen ad)
6-Maymun böbrek hücreleri
7-Yıkanmış Koyun kanı
8- Monosodyum Glukomat
9- Polioksidonyum (Sentetik proteinler ve nano materyaller içerir. Bunlar gende değişiklik yaptığı gibi fenotipte de değişmeler yapmaktadır)
10- İnsan spermi
11- Etilen gliserol (antifriz)
12- Antibiyotikler
13- Skualen

Tüm aşılarda etki arttırıcı ve koruyucu olarak kullanılan maddeler bellidir ve hemen hemen aynıdır. Çoğunun özellikleri araştırılmamıştır ve etkileri tam olarak bilinmemektedir. Bu maddelerin deride kabarcıklar, beyin zarı iltihabı, kan yapısında bozulma, sinir iltihabı gibi rahatsızlıklara sebep olduğu tespit edilmiştir.
İmmünolojist Hugh Fudenburg'un ifade ettiğine göre son 10 yılda art arda 5 grip aşısı olan kişilerin alzheimer olma ihtimalleri 10 kat artıyor. Bunun sebebi ise kullanılan aluminyum ve civadır. (thimerosal)
Formaldehid kanserojen olma özelliğinden dolayı mobilya üretiminde bile yasaklanmıştır.
Thimoresal, çocuklarda konsantrasyon problemi, öğrenme zorluğu, konuşma bozukluğu, havale, epilepsi, hiperaktivite, sürekli ve yüksek sesle ağlama ve daha bilinmeyen bir çok probleme yol açmaktadır.
Alüminyum hidroksit kas ve kemik gelişimi bozuklukları ve felçlere sebep olabilir.
Skualen, Körfez Savaşı sırasında Amerikan askerlerine verilen şarbon ilaçlarında mevcuttu ve ALS gibi immün sistemi tahrip eden çok ağır hastalıklara yol açtığı tespit edilmiştir.
Dr. J. f. Graetz aşının yanetkileri nedeniyle hastalananların hemen hemen hepsinde farklı derecede beyin tahribatı olduğunu tespit etmiştir.
Aşılar ve içerdiği katkılar sebebiyle ölümle sonlanabilen şiddetli alerji, tansiyonda ani düşme, ateş, havale, eklem iltihabı, kas ağrıları, deri döküntüleri, lenf bezlerinde büyüme, kronik yorgunluk, kronik baş ağrıları, bütün vücut kıllarında dökülme, kapanmayan yaralar, hafıza kaybı, sara nöbetleri, felç, kansızlık, ruhsal ve sinirsel problemler, nefes darlığı, kronik ishal, gece terlemesi ve daha pek çok rahatsızlık ortaya çıkmaktadır.
Dr. G. Buckwald'a göre: Herhangi bir aşının (Domuz gribi aşısı da dahil) hastalıklara karşı koruyucu olduğunu ispat eden herhangi bir veri yoktur. Yani hiçbir aşı korumaz. Aksine her aşı bağışıklık sistemine karşı açılan bir savaş, büyük hastalıklara hatta ölüme açılan bir kapıdır.
Öyleyse neden aşılama üzerinde bu kadar ısrar edilmektedir sorusu akla geliyor.

Günümüzde bütün aşıların üretiminde genetik klonlama ve rekombinant DNA teknolojisi kullanılmaktadır. Kullanılacak DNA parçası, maymun ve domuz da dahil olmak üzere herhangi bir organizmadan alınabilir. DNA parçasında genleri manipüle edilir ve bu şekilde rekombine edilmiş DNA parçası aşılarda kullanılır. Aşılardaki Rekombinant DNA insan DNA’sına 'sıçramakta’ ve kalıcı olarak yerleşmekte, özelliklerini değiştirmekte ve bozmaktadır.

Ayrıca aşı üretiminde, tavuk embriyosu, tavşan beyin hücresi, maymun böbrek hücresi, buzağı ve domuz doku hücresi kullanılmakta ve bu dokuların hücre ve proteinleri aşının içeriğinde kalmaktadır. Bu doku kalıntıları çeşitli virüsler ve kanser hücreleri taşıyabilir. Bu şekilde kanser ve benzeri ağır hastalıklar aşılar vasıtasıyla yayılabilir.
Aşı, enjeksiyon, ağız, burun, vajina mukozası veya genetiği degiştirilmiş besinler yolu ile hücre çekirdeğine ulaşmakta, yumurta ve sperm hücreleri dahil hücre genomuna yerleşmektedir. Tavuk, buzağı, tavşan, maymun ve domuz DNA’sı aşı ile kalıcı olarak insan genomuna karışmaktadır. Bu demektir ki insan, tavuklaşacak, sığırlaşacak, tavşanlaşacak, maymunlaşacak veya domuzlaşacak ve gelecek nesilde bu hayvanların fiziksel ve ruhsal özellikleri gibi fenotipik değişiklikler görünür hale gelecektir. Kur-an'ı Kerim'de Maide Suresi 60. ayette bu durum şu şekilde bildirilmiştir:

De ki: “Allah katında cezası bundan daha kötü olanları size haber vereyim mi? Onlar, Allah’ın lanetlediği ve gazabına uğrattığı, içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir. İşte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır.”

Yakın zamanda domuz endometrimundan (rahim iç zarı) insanda kullanılabilecek özellikte kök hücre elde edildi. Bu, ilaç üreticileri için çok sevindirici bir buluştu. Çünkü ilaç üretimindeki zorluklar ve maliyetler bir anda ortadan kalkmış oluyordu. Domuz rahmini kürtaj ederek hemen hemen bedava, istendiği kadar kök hücre elde edilebilir.
Ancak kök hücrenin hedef hücrelere nasıl aktarılacağı araştırma konusuydu. Öyle görünüyor ki en kolay ve en etkili yol bulunmuştur: Domuz gribi aşısı burun mukozası yoluyla, yani hipofize giden en kısa yol ile verilmektedir. Hipofiz, bütün iç salgı bezlerini yöneten, bütün hormonların üretiminde ve hormonlar vasıtasıyla bütün süreçlerde rol alan en önemli salgı bezidir. Bu yolla fenotipik değişimler çok kısa zamanda gerçekleşmektedir.
 

sekerparem

New member
Bu komplo teorisi gibi görünebilirdi. Ancak modern tıpta ve biyoteknolojide “Bugün hastalıkları ve belirtilerini ilaçlarla tedavi etmek yerine hastaların Genetik Yapısının Değiştirilmesi ya da eksik olan genin verilmesi tercih edilir” temel prensibine karşı her teori zayıf kalır.

Halbuki Kur'an-ı Kerim'de sadece aşılarda bulunan Genetik Müdahalelere değil genetik yapının değiştirilmesine dair her türlü müdahaleye karşı Nisa suresi 118 ve 119. ayetlerde şöyle buyurulmaktadır:
“Allah o şeytana lânet etti ve o da, “Andolsun ki senin kullarından elbette belirli bir pay alacağım” dedi. Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar. Yine onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler.” Kim Allah’ı bırakıp da şeytanı dost edinirse şüphesiz o, apaçık bir hüsrana düşmüştür.”

İlaç şirketleri, 20. yüzyılda keşfettikleri “Hasta olanlara zaten ilaç satılıyor. Yeni hedef kitlemiz hasta olmayanlar” prensibi ile 'koruyucu hekimlik' adı altında sağlıklı bireylere aşı, biyolojik aktif maddeler ve vitaminler satıyor. İlginç olan şu ki, her ilaç firması sadece ilaç değil, GM tohumlar, tarım ilaçları, aromalar ve katkı maddeleri de üretiyor. Yani hastalık üreten maddeler de “tedavi” için sunulan maddeler de aynı şirketler tarafından üretiliyor. Ancak daha ilginci şu ki, milyarlarca insan şifa umuduyla hastalık üreticilerinden “ilaç” satın almaya devam ediyor.

İçeriğinde domuz hücrelerinin bulunması fıkhi olarak aşının durumunu ortaya koymaktadır. Fakat bazı din adamları 'zaruret' halini ileri sürerek, henüz ortaya çıkmamış, hatta belki hiçbir zaman da oluşmayacak bir salgını ‘zaruret’ kabul etmektedir. Hatta bu zaruret halini belirlemede Dünya Sağlık Örgütü gibi İslam dışı otoritelerin, İslam kaynaklı olmayan görüşlerini temel almaktadır.

Prof. Dr. A. Rasim Küçükusta aşı hakkında şöyle diyor: “Domuz gribi ağır bir hastalık değildir. Belirtileri diğer grip türlerine göre daha hafiftir. Hastaların ateş düşene kadar evde istirahat etmeleri yeterlidir. Hastalık kendiliğinden geçer”

Ayrıca hastaların, iştahı gelene kadar yemek yememesi, bol miktarda limon suyu, greyfurt suyu içmesi, sarımsak ve soğan yemesi daha kısa zamanda iyileşmelerini sağlar.
Bugüne kadar 863 tür grip virüsü belirlenmiştir. Bu 863 türden sadece 3 zincire karşı aşı geliştirilmiştir. İlaç şirketleri tarafından her yıl bu 863 türden biri için aşı geliştirildiği ve bu aşının da o türe karşı ortalama olarak %30 oranında koruma sağlayabileceği biliniyor. Ancak bu yıl 863 grip türünden hangisinin aktif olacağını doğal olarak kimse bilemiyor. Üstelik her sene başında tesadüfen seçilen türün, aşı üretildikten sonra mutasyon geçirmiş olma olasılığı yüksektir. Dolayısıyla aşı büyük ihtimalle hiçbir olumlu etki göstermeyecektir. Çünkü bu durumda aşı tamamen başka bir virüse karşı üretilmiş olacaktır.

Bu durum çok komik olabilirdi, trajik olmasaydı. Öyle görünüyor ki birisi insanlarla açıkça alay ediyor.
Ünlü Amerikalı çocuk doktoru Henry Bieler’e göre “Aşıların hastalıklar üzerinde hiçbir olumlu etkisi yoktur çünkü hastalıkların asıl sebebi mikroplar değildir. Hastalıkların sebebi toxemia (vücutta toksik madde toplanması) ve toxemia’nın hücre düzeyinde sebep olduğu bozulma ile mikropların çoğalması ve aktifleşmesine uygun ortam oluşmasıdır.” Toxemia’nın sebepleri arasında ise işlenmiş et ürünlerini, pastörize sütü, gıda katkı maddelerini, aşıları, ilaç ve deterjan tüketimini, tarım ilaçlarını sayabiliriz.

Dr. G. Buchwald 40 yılı aşan araştırmaları sonunda aşının bir faydası olmadığını ama pek çok zararı olduğunu tespit etmiştir. O şöyle diyor: “Aşı korumaz, Aşı yardım etmez, Aşı tahrip eder.”
2 Kasım 2000’de Amerikalı Doktorlar ve Cerrahlar Birliği (AAPS) St. Louis’deki 57. toplantılarında çocuk aşılarının zorunlu olmasının kaldırılması için oy birliği ile karar aldı. Bu karara bir tane bile hayır diyen çıkmadı.
ABD Kongresi üyesi Dr. Ron Paul'un ifade ettiği üzere “1997'de geliştirilen Domuz Gribi aşısından ölenlerin sayısı 25, gripten ölenlerin sayısı sadece 1 idi.”

İngiltere’deki doktorlar şu anda ciddi bir korku içindeler. Tahminlerine göre bugün kullanılan grip aşısı Amerika’da 1976 yılında yaşanan grip salgınında kullanılan aşının analogudur (eşi).
1976’da Amerika’da kullanılan grip aşısının sonuçları:
Aşıdan ölenlerin sayısı gripten ölenlerin sayısından daha fazlaydı.
500 kişide Guillain-Barre sendromu tesbit edildi.
Guillain-Barre sendromuna yakalanma riski 8 kat arttı.
Grip aşısının Guillain-Barre sendromuna sebep oldugu ispat edildikten 10 gün sonra aşılama durduruldu.
Amerikan hükümeti tazminatlar için milyonlarca dolar ödemek zorunda kaldı.
Aşıların sebep olduğu belirtilen bazı rahatsızlıklar şöyledir:
Çocuk Felci Aşısı: AIDS’e
Tetanos: Beyin iltihabı’na
Hepatit B: Multiple Skleroz’a (MS)
Kızamık: Kalın bağırsak iltihabı, Beyin iltihabı’na
Kabakulak: Şeker hastalığı, Kramplı hastalıklar, Nörölöjik hastalıklar’a
Karma Aşılar: Ani çocuk ölümleri’ne
Grip Aşısı: Guillain-Barre sendrom’una, genetik ve fenotipik değişimlere sebep olmaktadır
Düşünün ve karar verin. Kendinize ve ailenize yaptırılacak her aşı için geniş bilgi toplayın. İçindekileri ve etkilerini öğrenin. Aşı olup olmamak konusunda SADECE SİZ karar verebilirsiniz. Unutmayın; aşıların sonuçları karşısından TEK SORUMLU SİZ OLACAKSINIZ.

Ne ilaç üreticileri, ne doktorlar, ne de devlet birimleri aşı ile oluşacak zararlar karşısında sorumluluk kabul etmezler
 

baharibeklerken

New member
Teşekkürler paylaşım için [MENTION=507]sekerparem[/MENTION] hanım. Şahsen çoğu yan etkiyi yaşıyorum. Unutkanlıktan kas problemine kadar. 2 yıl üst üste grip aşısı yaptırmıştım. O yıldan sonra sağlığım gittikçe kötüye gitti. Asıl sebep ne bilmiyorum ama boyle birşeyse sebep olanlardan davaciyim Ahirette.
 
Oğluma yanlışlıkla 2 kez kızamık yapıldığını düşünüyorum o günden beri hep otizmden korktum 2 yaşa kadar herşey normal gibiydi sonra başladı sıkıntılar şimdi 2.kez anne oldum bu oğluma yaptırmyorum aşı.Aile hekimi özel olarak aradı ikna etmeye çalıştı ama aşının içeriğinden bı haber sordum cevap veremedi araştırırım bende dedi
 

Hira Yıldız

New member
Yaptirmamaya devam.edin.asil.bunlar oyundur.gozunuzu acin.asil.simdi turkiyede cokk.eskimis.salgin hastaliklar tekrar baslasin istiyorlar.sizler asi yaptirmiyorsunuz.sayiniz arttikca cicek cocuk gelci gibi eski hastaliklar hortlamaya basladi.bizim.cocuklarimizada yazik olacak.asi sagliktir.cocuklarin tekrar boğmacadan ölecek olmasi ne korkunc.vicdaniniz sizlasin asi yaptirmayinca.
 

Umutluana

New member
Yaptirmamaya devam.edin.asil.bunlar oyundur.gozunuzu acin.asil.simdi turkiyede cokk.eskimis.salgin hastaliklar tekrar baslasin istiyorlar.sizler asi yaptirmiyorsunuz.sayiniz arttikca cicek cocuk gelci gibi eski hastaliklar hortlamaya basladi.bizim.cocuklarimizada yazik olacak.asi sagliktir.cocuklarin tekrar boğmacadan ölecek olmasi ne korkunc.vicdaniniz sizlasin asi yaptirmayinca.

Tebrik ederim. Ben her seferinde itiraz etmekden yoruldum artik. Asi hakkinda paylasilan yazida o gulunc seyler var ki guya asinin icinde varmis gulsem mi aglasam mi bilemedim. Bunu bir tip egitimi almis birinin yazdigina da subhe ettim.
Ben de cocuklarimin asilarini yaptiriyorum, yaltirmaga da devam edicem insallah. Asi ne ise yaradigini , hangi mekanizmayla bagisikligi aslinda guclendirdiyini biliyorum.Ey anneler, cocuklariniza yazik etmeyin. Size her sene grip asisi yaptirin demiyorum. Siroza, karaciger kanserine yol acabilecek Hepatit B den koruyun asiyla, cocuk felci olmasin diye polimielit asisini yaptirin vs cocukluk asilarini ihmal etmeyin lutfen.
 

Ekli dosyalar

  • Screenshot_2018-02-01-17-22-30.jpg
    Screenshot_2018-02-01-17-22-30.jpg
    11.3 KB · Görüntüleme: 11
Son düzenleme:
Ayrıca Tsm de çalışırken alt katımzdaki aile hekimi ebelrinin çokça buzdolabı kapağını açık unuttuguna şahit olmuş biri olarak diyorum ki yarı canlı virüslü aşlardaki dikkatsiz sağlık çalışanları yüzünden virüsler aktif hale gelip çocukta daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir bu çok ciddi bir konu
 

Hira Yıldız

New member
Ayrıca Tsm de çalışırken alt katımzdaki aile hekimi ebelrinin çokça buzdolabı kapağını açık unuttuguna şahit olmuş biri olarak diyorum ki yarı canlı virüslü aşlardaki dikkatsiz sağlık çalışanları yüzünden virüsler aktif hale gelip çocukta daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir bu çok ciddi bir konu

Koskoca devlette bilmiyor.saglik bakanligi var ülkede zorunlu aşı diyor israrla bir hemsire biliyor mubarek...
 

Umutluana

New member
Ayrıca Tsm de çalışırken alt katımzdaki aile hekimi ebelrinin çokça buzdolabı kapağını açık unuttuguna şahit olmuş biri olarak diyorum ki yarı canlı virüslü aşlardaki dikkatsiz sağlık çalışanları yüzünden virüsler aktif hale gelip çocukta daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir bu çok ciddi bir konu

Gercekten hemsireyseniz etik olan bunu yetkili kisilere bildirmekdi buraya yazmak deyil. Asi saklanan dolaplar hepsi merkezi siteme bagli surekli isi olcumu yapilmakta hatta gece gec saatte bile dolapta asiri isi veya isida dusus oluyorsa merkezden haber veriyorlar nobetci gerekeni yapiyor. Yani kapiyi gerekenden fazla acik tutunca isinirsa uyari oluyor. Ve bu sisteme cok ciddi yanasiliyor.
 

Umutluana

New member
Aşılardaki Cıva ve Otizm Gerçekleri - YouTube ezbere konuşan anneler bunu bı izleyin ben 5 aydır her gece ağlayarak uyuyorum çocuğumda atipik otizm belirtileri olduğu için bu video da iki doktor çok güzel karşılıklı yantlamşlar soruları

Gecmis olsun aglayarak kendinizi yipratmamaga calisin lutfen, bu cicugu da etkiler.
Biliyorum zor bir durum bir seyin suphesi dahi olunca anne yuregi dayanamiyor.
Ve kesinlikle asi yaptirdim oldu gibi kendinizi suclamayin. Her sene milyonlarca cocuga bu asilar yapiliyor.
 
Hanım efendi olayı nasıl algılamşsnz öyle bı hemşire koskoca devlete karşı gibi neyin dünyasını yaşıyorsunuz hiç mi duymadınız artık bı çok Dr aşılara şüpheyle yaklaşıyor Ahmet Rasim küçük usta canan Karatay Dr.Ümit ..gibi birde otistik oğlunu Gaps diyeti ile iyileştirmiş 20.000 otizm tanısı konmuş cocugu diyeti ile iyileştiren Natasha Campbell var bı araştırın bı dinleyin isterseniz.Onun konferanslarına katlan yüzlerce hekim var ve hepside aşılar otizme sebep olabilir görüşünü destekliyorlar neden yıllar önce az olan otizm bir anda bu kadar arttı birazcık araştrsanz aşlarn cok masum olmadığını anlycaksnz
 
Öyle ezbere konuşmayalım linkini verdiğim videodaki Dr diyor zaten bir mikrobiyoloji uzmanı olmayan Drlar aşıların içeriği yan etkileri hakkında detaylı bilgiye sahip değiller lütfen o videoyu izleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız
 
Koskoca devlette bilmiyor.saglik bakanligi var ülkede zorunlu aşı diyor israrla bir hemsire biliyor mubarek...[/QUOT siz çok biliyorsunuz dilerim yüreğiniz yanmaz yanmadan anlamayacak insanlardansnz anlamayın siz takılın böyle devletin her çıkardığı aşıyı da yaptrn lütfen sorgulamadan.Ben bu konuda tereddütleri olan anneler için şu linkleri izlemelerini öneriyor başka da bişey demiyorum AŞILAR - YouTube bu Dr Natasha Campbell in aşılar ile ilgili videosu Aşılardaki Cıva ve Otizm Gerçekleri - YouTube bu konuda ayrıntılı bilgi veren video
 
Gercekten hemsireyseniz etik olan bunu yetkili kisilere bildirmekdi buraya yazmak deyil. Asi saklanan dolaplar hepsi merkezi siteme bagli surekli isi olcumu yapilmakta hatta gece gec saatte bile dolapta asiri isi veya isida dusus oluyorsa merkezden haber veriyorlar nobetci gerekeni yapiyor. Yani kapiyi gerekenden fazla acik tutunca isinirsa uyari oluyor. Ve bu sisteme cok ciddi yanasiliyor.

Evet çok ciddi yanaşılıyor ama hiç hata olmuyo diyemezsiniz etik olan bildirmek deyip zaten dolap açık kalınca uyarı geldiğini söylemişsiniz tabiki çalıştığım kurumada uyarı geldi bildirmeme gerek kalmadı yani
 
Son düzenleme:

Hira Yıldız

New member
Koskoca devlette bilmiyor.saglik bakanligi var ülkede zorunlu aşı diyor israrla bir hemsire biliyor mubarek...[/QUOT siz çok biliyorsunuz dilerim yüreğiniz yanmaz yanmadan anlamayacak insanlardansnz anlamayın siz takılın böyle devletin her çıkardığı aşıyı da yaptrn lütfen sorgulamadan.Ben bu konuda tereddütleri olan anneler için şu linkleri izlemelerini öneriyor başka da bişey demiyorum AŞILAR - YouTube bu Dr Natasha Campbell in aşılar ile ilgili videosu Aşılardaki Cıva ve Otizm Gerçekleri - YouTube bu konuda ayrıntılı bilgi veren video
Otizmin pek cok sebebi olabilir cok karmasik.bir mekanizma asidan oldugunu kim.garantiledi..herzaman en buyuk kozunuz insanlara basina gelmeden anlamazsin tarzi yaklasimlarla karsidaki insanda vicdan azabi yaratmak seklindeki yaklasimlari cok cirkin buluyorum isguzarca insanlara bel.alti oynamayin..ayrica siz yaptirin ben yaptirmayanlara.soyluyorum diyemezsinjz.yaptirmadikca sizler hastaliklar kol.geziyor benim yavrum da nasibini aliyor...
 

Beyazyunus

New member
Bazı insanlarin unuttuğu ya da atladığı görmezden geldiği bir şey var ;

Aşı yaptırmaya karar vermek diye birşey yoktur. Zaten rutindir ve herkes yaptırır.
Ancak aşı yaptırmamaya karar vermek bir aile icin kolay degildir. Cokca arastirma uykusuz geceler demektir bu. Elini tasin altina koymaktir. cocugu icin en dogrusunu yapmaya calismaktir. Aşısı savunan bircok kisi ezbere savunurken ( ki bazisi aşi lobilerinin yonettigi profillerdir ) aşı yaptirmayan aileler onlarca yuzlerce arastirma yapmistir.

Dunyada aşısizliktan ölen cocuk yoktur. Ancak aşıdan ölen bircok cocuk vardir. Daha yakin zamanda ulkemizde iki evlat yitip gitti duymadimi bu arkadaslar merak ediyorum.

Ben 1. evladimda yaptirmadim. Şuan hamileyim bu evlatlarima da yaptirmayi dusunmuyorum.

Bircok ulkede asi yaptirmak artik mevzu bile degil. Bilincli aileler asidan uzaklasmaya basladi. Bilincli dr lar asilari tavsiye etmiyor artik. Daha yakin zamanda bir aile hekiminin aşi yaptirmayin tavsiyelerini duyduk.

Sizler yaptirmak dileyebilirsiniz. Ancak yaptirmayanlara agir elestiriler getirmeye kimsenin hakki yok. Artık ortada olan bir yanlisi da savunmaya calismak kul hakkina girer ki Allahim yardimcilari olsun yanlisi savunan herkesin.

Selamlar
 
Üst