Ben anaokulunda her hafta sinema saatlerini kabul edemem. Sınırları zorlarsak bir dönemde 1 kere diyebilirim, o da kesinlikle çok iyi seçilmiş ve önceden izlenmiş ve içerisinde küfür icermeyen ve toplumumuza aykırı kılık kıyafetlerdeki kahramanlarin olmadığı ve şiddet asla içermeyen ve korkutmayan ve ve vee. Işte böyle bir film bulmak da zaten çok zor oldugundan da dönemde (o da ille de yapılacaksa) bir kere yapilmali en fazla.
Ikinci bir olay ise çocuklar evde zaten izlemiyorlar mi, ellerinden düşüyor mu sanki tablet tlfn diye düşünmemiz doğru olmaz, ki nerde kaldı bizim eğitimciliğimiz?
En doğru model olmak durumdayiz. Bu velilerimiz icin de gecerli. Velilerimize de en doğru model olmak zorundayız. Sözümüzün tesiri, meslegimizin kutsallığı, kendimize olan saygımız için.
Sıfır hata için uğraşmalı,mükemmel olamasak da en iyisi olabilmesi için çabalamaliyiz.
Hani bir hadise anlatılır.
Abdulkadir Geylani Hazretlerine bir çocuk getirir bir baba. Sürekli bal yemesinden şikayetçidir, hastalanmasindan korkar. Abdulkadie Geylani Hazretleri 40 gün sonra getirin der,40 gun sonra geldiklerinde "bir daha çok fazla bal yeme" der çocuğa. Babası "bu iş bu kadar kolaydı neden o zaman söylemediniz hocam" der.
Abdülkadir Hazretlerinin cevabına dikkat ediniz:
- O gün ben, kendim de bal yemiştim. Çocuğa "Bal yeme!" desem, 'sözümün tesiri olmazdı. Vücudumda onun tesiri oldukça yapacağım nasihatin bir faydası olmayacağından, senin kırk gün sonra gelmeni söylemiştim, der.
Çok etkileyici.
Bundandir ki biz sınıfta öğretmen olarak,onlarin bir numarali etkileyicileri olarak argo sözler barindiran, şiddetin gani olduğu çizgi film adi altinda bircok subniminal mesajı içeren o şeyleri izletmeye hakkımız yok bence.
Hem bir sürü çocuk, bulunmaz nimet! çok işimiz varsa serbert bırakalım birbirleriyle oynasinlar,oyun kursunlar. Bence çok daha fazla şey ogrenip ve çok daha egleniyorlar..