Aura nedir?

Saidem

New member
mahremiyet eğitimi kitabında aura denilen çok fazlada anlamadığım bir kelimeye denk geldim ilk defa böyle bir kelimeyi aura yı adem güneş ile ilgili tanıdım bu tam anlamı ile nasıl birşey aura yani hani anlatsanız bana aura etkileri nelerdir ? aura ile insan nasıl güçlendirilir teşekkür ederim.
 

Ayşe Gençer

New member
mahremiyet eğitimi kitabında aura denilen çok fazlada anlamadığım bir kelimeye denk geldim ilk defa böyle bir kelimeyi aura yı adem güneş ile ilgili tanıdım bu tam anlamı ile nasıl birşey aura yani hani anlatsanız bana aura etkileri nelerdir ? aura ile insan nasıl güçlendirilir teşekkür ederim.


Merhaba sevgili Lady,
Sorunuz için teşekkür ederim. Aura, kelime anlamı olarak sınır demektir.
Adem Hocamız mahremiyet eğitimi denilen şeyin çocuğun kendini yönetebilmesi eğitimi olduğunu söyler.
Bunun için üç temel şart vardır, çocuk örümcek gibi kendine 3 sınır örer, 3 alan oluşturur der. Bunlar:

Fiziksel Aura: 3,5 yaşına gelen çocuk fiziksel aura örmeye başlar. Kendisi ile yaklaşık 45 cm lik mesafede bir his oluşturur. Kendisini böyle bir alanın içinde hissetmek ister. Eğer çocuğun bu mesafede karşısında durur ve öperken bile bu mesafeden izin isteyerek öperseniz, çocuğun o sınırının oluşturmasına destek olursanız çocuğun fiziksel aurası örülür. Yani fiziksel mahremiyeti oluşur. Sizden daha fazla yaklaşan birisi olursa çocuk rahatsız olur. Fiziksel aurası oluşmuş çocuklar kendini emniyette hisseder, korunaklı bir alan içerisinde görür. Bunu da bir çocuk oyuncağı olan hulahop ile somutlaştırır. Yani bir kimse başka bir kimsenin yakınına bir hulahopun ortasındaymışsınız gibi düşünürseniz size etrafınızı çevreleyen o holehoptan daha yakın duramaz size siz istemedikçe.

Zihinsel Aura: Zihnin alanıdır. Zihnin ürünü konuşmaktır. Zihinsel aurasına saygı duyulan çocuklar düzgün konuşur, melodili konuşur, vurguları yapabilir, kendisini ifade edebilir. Zihinsel auraya saygı duymak çocuğun konuşmaya başladığı sırada ebeveynin onun konuşmasını aktif bir şekilde dinlemesi ile olur. Eğer öyle olmazsa, yani çocukla göz teması kurulmazsa, ilgiyle dinlenmezse o konuşurken çocukta konuşma bozuklukları oluşur. Çocuklar kendisini dinlemeyecek olan ebeveynine bir şeyleri rahatça anlatamayacağını bildiğinden hızlı hızlı anlatmaya çalışırlar. Bu tip çocuklar hızlı hızlı konuşurlar, yutarak konuşurlar, melodisiz konuşurlar ve çocuk kendini ifade edemez.

Duygusal Aura: Çocuğun duygularını özgürce yaşayabilmesidir. Çocukluk dönemi, çocuğun duygusal genişleme dönemidir. Ne kadar özgür yaşarsa duygularını o kadar geniş bir insan olur. Özgürce yaşayamayan bir kişi daralır öfke dengesi bozulur, çok daha trajik bir şey olur çocuk mimiklerini kullanamaz olur. Çocuk güldükçe, kahkaha attıkça yüz kasları oynar, çalışır. Her duygu farklı bir kası çalıştırır. Duyguları yaşayamayan kişiler kasları çalıştıramadığından mimikleri de kaybolur.

Umarım açıklamalarım yeterli olmuştur :)
 
Son düzenleme:
https://youtu.be/WmSozdx369Y
bu videoda da adem hoca cok guzel anlatiyor aura orneklerini..mahremiyet konusuyla ilgili her program ve yazida oncelikle auradan bahsediyor..
mahremiyet egitimi ondan sonra geliyor diyor..
youtube da pekcok video var..
hepsini not alarak dinlemenizi ozellikle tavsiye
ederim:)
sevgiler
 
Üst