Ayşe Gençer
New member
Sosyal yaşamda ortaya çıkan problemlerin çoğu farklılıkları kabullenemeyişimizden kaynaklanıyor. Sanki herkes bizim gibi düşünmeli, yaşamalı, olaylara bakmalı gibi geliyor. Bizden olanı bağrımıza basıp olmayanı dışlıyor gibiyiz. Çok üzücü gerçekten hem de çok...
Aslında farklılıkları kabul etmek, ne kadar farklı şey olduğunu görmek, bilmek bizim zenginliğimiz. Herkes herkesi düşüncesi ile inancı ile olduğu gibi kabul ederse ve farklılıklar zenginlik olarak kabul edilirse işte o zaman ancak bu dünya güzel, yaşanılır bir dünya olacak öyle değil mi? Allah insanları çeşit çeşit yaratmış, ayırmadan hepsinin rızkını vermiş inancına, düşüncesine bakmadan biz mi ayrımcılık yapacağız?
Biz müslümanlar olarak mı demeliyim Türkler olarak mi demeliyim bilmiyorum ama bildiğim şey çok kapalı olduğumuz. Amerikalı bir aile ile arkadaşız. Dinimizle, kültürümüzle o kadar ilgiler ve çocuklarına tanıtmak istiyorlar ki şaşırıyorum zaman zaman doğrusu. Yaşadıkları yerde tedadüf bir Türk aile dostumuz da vardı ve birlikte bir iftar yapmaları fırsatı oluşturduğumu söylediğimdeki sevincini görmeniz lazımdı. Acaba onları yeni şeyler öğretmeye iten şeyle bizi kabuğumuzun içine sürükleyen şeyin altında yatan neden ne? Neden bu kadar kapalıyız? Dinimizi yeterince bilmiyor muyuz acaba? Sadece teslim olmuşlukla mı bağlıyız ona da kafamız karışır diye korkuyoruz?
Dinimiz akılcı bir din, farklı şeyler görmek bizi olsa olsa dinimize daha çok yaklaştırmaktan başka bir şeye neden olmaz diye düşünüyorum.
Kızım şu an 5 yaşında. Ona dünya çocuklarının inançlarının, dini bayramlarının ve düğünlerinin anlatıldığı bu kitabı okumak için biraz erken tabi. Şimdilik kendim okuyorum. Hak ya da hak olmayan bir sürü din ile ilgili çok enteresan bilgiler içeriyor bu kitap. Çocuğunuza okumasanız bile sizin için hayli ilgi çekici olduğunu düşünüyorum, en azından benim için öyle. Sert kapak. bolca resimli. büyük bir kitap.
Kitaptan bazı bölümler paylaşayım fikriniz olması için. Şöyle başlıyor:
"Bir şeye güvendiğinizde, ona inanırsınız. Bir şeyin doğruluğuna inandığınızda, inancınızı ona sadık kalarak gösterirsiniz. Dünyadaki milyonlarca insan için inanç, güvendikleri, doğru bildikleri ve sadık kaldıkları şeydir. İnanan insanlar dua ve ibadet ederler, inançlarını tazeleyecek ayetler okurlar. Bu kitaptaki çocuklar da size, inançlarının kendileri için ne anlama geldiğini anlatacaklar."
"Antik dinler: Çok eski dinlerden bazılarına günümüzde inanan kalmamıştır. Antik çağdaki halklar ilah ve ilahelere ibadet eder, kurban verir, ilahlar adına ritüel ve bayramlar yaparlardı. Bütün bunları geride bıraktıkları sanat eserlerinden öğreniriz. Gök tanrısı "Horus"u anlatan bu Mısır resmi gibi."
"Bir çok yüz, bir çok inanç: Dünya genelinde insanlar, farklı milliyet ve inançların bir karışımı olan toplumlarda yaşarlar. Böyle kozmopolit bir toplumda yaşamak, insanları diğer dinler hakkında bilgi edinmeye ve onlara saygı göstermeye teşvik edebilir.Bu kitaptaki çocukların söylediklerini okurken, dünyadaki inançlar gözlerimizde canlanacak. Bazı inanışları mantıklı bulmasanız bile hoşgörülü olmalısınız. Herkes inandığı şeyleri ifade etme hakkına sahiptir."
Kitapta Kanada'da yaşayan Jeffrey Buddha'nın hayır duası için heykelini yıkadığını söylemiş örneğin, Borneo keşişin dağıttığı çiçekleri banyo suyuna koyduğunu, Japonya'dan Maiko ezberden Sutra okurken bir yandan da eliyle cuzü denilen 108 taneli (her bir tane alt edilmesi gereken bir arzuyu temsil ediyormuş) bir tesbih çektiğini söylemiş örneğin.
Sri Lanka'dan Hassini şunu anlatmış: Buddha'nın dişini iki defa gördüm. Kutsal emanetlerden olan bu koyu kahverengi diş yaklaşık 4 cm boyundadır. Cam bir fanusla kapatılmış kadife bir zeminde durur. Bu diş o kadar değerlidir ki Burada Kandi'de onu muhafaza etmek için bir tapınak yapılmıştır. Bayram boyunca, bir fil sırtındaki bir muhafaza (muhafaza som altından, elmas kakmalıbir fanustan ibaretmiş) içinde sokak sokak gezdirilir.
Dilrupa ise diş bayramı ile ilgili şunları söylüyor: Bayramın başında sokaklarda çok az insan toplanır. Fil sayısı arttıkça insan kalabalığı da çoğalır. Geceleri filler minik ampüllerle süslenir. Geçen bayram ikisi yavru olmak üzere tam 113 fil görmüştüm. Ama ben en çok rakkaseleri seviyorum."
Sanki kitapra sadece Buddha'dan bahsediliyor gibi geldi mi size? inanın öyle değil. Öyle ilginç şeyler var ki sadece diğer dinlere geçemedim.
Kitapta bahsedilen dinler şunlar:
1) Hinduizm
2) Budizm
3) Sih Dini (ilk defa duydum şahsen)
4) Musevilik
5) Hristiyanlık
6) İslam
7) Diğer İnançlar (Zerdüştilik, Şintoizm, Taoizm, Caynizm, Bahailik)
Çocuklarımıza farklılıkların olabileceğini göstermek farklılığın normal bir şey olduğunu kabul ettirmek, hoşgörülü olmayı anlatmak için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum bu kitabın.
Sevgilerimle
Aslında farklılıkları kabul etmek, ne kadar farklı şey olduğunu görmek, bilmek bizim zenginliğimiz. Herkes herkesi düşüncesi ile inancı ile olduğu gibi kabul ederse ve farklılıklar zenginlik olarak kabul edilirse işte o zaman ancak bu dünya güzel, yaşanılır bir dünya olacak öyle değil mi? Allah insanları çeşit çeşit yaratmış, ayırmadan hepsinin rızkını vermiş inancına, düşüncesine bakmadan biz mi ayrımcılık yapacağız?
Biz müslümanlar olarak mı demeliyim Türkler olarak mi demeliyim bilmiyorum ama bildiğim şey çok kapalı olduğumuz. Amerikalı bir aile ile arkadaşız. Dinimizle, kültürümüzle o kadar ilgiler ve çocuklarına tanıtmak istiyorlar ki şaşırıyorum zaman zaman doğrusu. Yaşadıkları yerde tedadüf bir Türk aile dostumuz da vardı ve birlikte bir iftar yapmaları fırsatı oluşturduğumu söylediğimdeki sevincini görmeniz lazımdı. Acaba onları yeni şeyler öğretmeye iten şeyle bizi kabuğumuzun içine sürükleyen şeyin altında yatan neden ne? Neden bu kadar kapalıyız? Dinimizi yeterince bilmiyor muyuz acaba? Sadece teslim olmuşlukla mı bağlıyız ona da kafamız karışır diye korkuyoruz?
Dinimiz akılcı bir din, farklı şeyler görmek bizi olsa olsa dinimize daha çok yaklaştırmaktan başka bir şeye neden olmaz diye düşünüyorum.
Kızım şu an 5 yaşında. Ona dünya çocuklarının inançlarının, dini bayramlarının ve düğünlerinin anlatıldığı bu kitabı okumak için biraz erken tabi. Şimdilik kendim okuyorum. Hak ya da hak olmayan bir sürü din ile ilgili çok enteresan bilgiler içeriyor bu kitap. Çocuğunuza okumasanız bile sizin için hayli ilgi çekici olduğunu düşünüyorum, en azından benim için öyle. Sert kapak. bolca resimli. büyük bir kitap.
Kitaptan bazı bölümler paylaşayım fikriniz olması için. Şöyle başlıyor:
"Bir şeye güvendiğinizde, ona inanırsınız. Bir şeyin doğruluğuna inandığınızda, inancınızı ona sadık kalarak gösterirsiniz. Dünyadaki milyonlarca insan için inanç, güvendikleri, doğru bildikleri ve sadık kaldıkları şeydir. İnanan insanlar dua ve ibadet ederler, inançlarını tazeleyecek ayetler okurlar. Bu kitaptaki çocuklar da size, inançlarının kendileri için ne anlama geldiğini anlatacaklar."
"Antik dinler: Çok eski dinlerden bazılarına günümüzde inanan kalmamıştır. Antik çağdaki halklar ilah ve ilahelere ibadet eder, kurban verir, ilahlar adına ritüel ve bayramlar yaparlardı. Bütün bunları geride bıraktıkları sanat eserlerinden öğreniriz. Gök tanrısı "Horus"u anlatan bu Mısır resmi gibi."
"Bir çok yüz, bir çok inanç: Dünya genelinde insanlar, farklı milliyet ve inançların bir karışımı olan toplumlarda yaşarlar. Böyle kozmopolit bir toplumda yaşamak, insanları diğer dinler hakkında bilgi edinmeye ve onlara saygı göstermeye teşvik edebilir.Bu kitaptaki çocukların söylediklerini okurken, dünyadaki inançlar gözlerimizde canlanacak. Bazı inanışları mantıklı bulmasanız bile hoşgörülü olmalısınız. Herkes inandığı şeyleri ifade etme hakkına sahiptir."
Kitapta Kanada'da yaşayan Jeffrey Buddha'nın hayır duası için heykelini yıkadığını söylemiş örneğin, Borneo keşişin dağıttığı çiçekleri banyo suyuna koyduğunu, Japonya'dan Maiko ezberden Sutra okurken bir yandan da eliyle cuzü denilen 108 taneli (her bir tane alt edilmesi gereken bir arzuyu temsil ediyormuş) bir tesbih çektiğini söylemiş örneğin.
Sri Lanka'dan Hassini şunu anlatmış: Buddha'nın dişini iki defa gördüm. Kutsal emanetlerden olan bu koyu kahverengi diş yaklaşık 4 cm boyundadır. Cam bir fanusla kapatılmış kadife bir zeminde durur. Bu diş o kadar değerlidir ki Burada Kandi'de onu muhafaza etmek için bir tapınak yapılmıştır. Bayram boyunca, bir fil sırtındaki bir muhafaza (muhafaza som altından, elmas kakmalıbir fanustan ibaretmiş) içinde sokak sokak gezdirilir.
Dilrupa ise diş bayramı ile ilgili şunları söylüyor: Bayramın başında sokaklarda çok az insan toplanır. Fil sayısı arttıkça insan kalabalığı da çoğalır. Geceleri filler minik ampüllerle süslenir. Geçen bayram ikisi yavru olmak üzere tam 113 fil görmüştüm. Ama ben en çok rakkaseleri seviyorum."
Sanki kitapra sadece Buddha'dan bahsediliyor gibi geldi mi size? inanın öyle değil. Öyle ilginç şeyler var ki sadece diğer dinlere geçemedim.
Kitapta bahsedilen dinler şunlar:
1) Hinduizm
2) Budizm
3) Sih Dini (ilk defa duydum şahsen)
4) Musevilik
5) Hristiyanlık
6) İslam
7) Diğer İnançlar (Zerdüştilik, Şintoizm, Taoizm, Caynizm, Bahailik)
Çocuklarımıza farklılıkların olabileceğini göstermek farklılığın normal bir şey olduğunu kabul ettirmek, hoşgörülü olmayı anlatmak için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum bu kitabın.
Sevgilerimle
Ekli dosyalar
Son düzenleme: