Boşanma çocuğu nasıl etkiler?

nanemolla

New member
Merhabalar, 14aylık bir kızımız var ve eşimle 4aydır ayrıyız. Çocukluk yıllarımın çok sağlıklı geçmemesi sebebiyle bana hiç uygun olmayan birisi olan eşime her anlamda güvendim, ilk erkek arkadaşım olduğu için çok özel buldum ve sevgiye çok aç olduğum ve çok duygusal olduğum için eşimi ve ailesini tanımadan evlendim.

Ailesi evliliğimize çok dahil oldu hatta bir erkek kardeşi hiçbir maddi ihtiyacı yokken evimize yerleşti ve bence ondan sonra asıl evliliğimiz yıkışa geçti. Ki eşim beni ailesi olarak görmedi, anne baba ve kardeşleri her zaman daha önemliydi. En son eşimden ciddi darp gördüğüm için boşanmaya karar verdim. Ailesi ise benim kocama saygısız davrandığım için oğullarının haklı olduğunu iddia edip beni suçladı. Ailece yıkıcı davrandıkları için çekişmeli boşanma davası açtım. Ancak bu 4aylık süre boyunca çocuğuma çok bağlı olduğum için sürekli babası gelip kızımı götürdü, geceleri hem de. Ben bari geceleri benden ayırma gündüzleri tümden sende kalsın dediysem de sırf bana acı çektirmek için defalarca kızımı götürdü. Güvenli bağlanma terimini duymamıştım ama hissediyordum. Çocuğumun bana güveni azalacak diye endişe ediyordum. Ancak bunu eşime söylesem evi terk ederken bunları düşünecektin diyerek duvara tosluyordum.
Mahkeme ara velayet kararı verdiği için 3aydır bu karar uyuyor ve haftada 3saat görebiliyor kızımızı. Ancak kızım her döndüğünde çok huzursuz oluyor. Bikaç güne toparlıyor ancak gittikten sonra tekrar başa sarıyor ve büyüdükçe toparlanması daha zor oluyor. Kendisine de pedagoga gitmeyi teklif ettim ama tabi ki kabul etmedi. Kendisi de ailesi de çocuk psikolojisi konusunda çok duyarsız, zaten kendileri de öyle büyümüş. Otorite hatta kaba kuvvetle. Uzman yardımı almak istiyorum ancak benden çok eşimin ve ailesinin ihtiyacı olduğunu söylememe gerek yok. Bu konuda ne düşünmeliyim, uzman yardımına ne zaman başlamalıyım tavsiyeleriniz olabilir mi?

Adem hocayı tanıdığımdan beri videolarını ağlayarak izliyorum, bir kitabını alarak da başladım. Annelik konusunda da hassasım ancak bu durumda lüks olduğunu söylüyor çevremdekiler. Yapabileceğim bir şey var da ben göremiyor muyum diye ümit ediyorum ama olmadığını fark ettikçe de kahroluyorum. Burdaki soru ve sorunlardan çok uç oldu ancak hiç ummadığım durumdayım ve malesef bunları yaşıyorum

Not: iyiyken çok iyi ama kötüyken felaket olan bir çift olduk, özellikle çocuktan sonra ancak ilgisiz bir babaydı asla diyemem.
 
Merhabalar, 14aylık bir kızımız var ve eşimle 4aydır ayrıyız. Çocukluk yıllarımın çok sağlıklı geçmemesi sebebiyle bana hiç uygun olmayan birisi olan eşime her anlamda güvendim, ilk erkek arkadaşım olduğu için çok özel buldum ve sevgiye çok aç olduğum ve çok duygusal olduğum için eşimi ve ailesini tanımadan evlendim.

Ailesi evliliğimize çok dahil oldu hatta bir erkek kardeşi hiçbir maddi ihtiyacı yokken evimize yerleşti ve bence ondan sonra asıl evliliğimiz yıkışa geçti. Ki eşim beni ailesi olarak görmedi, anne baba ve kardeşleri her zaman daha önemliydi. En son eşimden ciddi darp gördüğüm için boşanmaya karar verdim. Ailesi ise benim kocama saygısız davrandığım için oğullarının haklı olduğunu iddia edip beni suçladı. Ailece yıkıcı davrandıkları için çekişmeli boşanma davası açtım. Ancak bu 4aylık süre boyunca çocuğuma çok bağlı olduğum için sürekli babası gelip kızımı götürdü, geceleri hem de. Ben bari geceleri benden ayırma gündüzleri tümden sende kalsın dediysem de sırf bana acı çektirmek için defalarca kızımı götürdü. Güvenli bağlanma terimini duymamıştım ama hissediyordum. Çocuğumun bana güveni azalacak diye endişe ediyordum. Ancak bunu eşime söylesem evi terk ederken bunları düşünecektin diyerek duvara tosluyordum.
Mahkeme ara velayet kararı verdiği için 3aydır bu karar uyuyor ve haftada 3saat görebiliyor kızımızı. Ancak kızım her döndüğünde çok huzursuz oluyor. Bikaç güne toparlıyor ancak gittikten sonra tekrar başa sarıyor ve büyüdükçe toparlanması daha zor oluyor. Kendisine de pedagoga gitmeyi teklif ettim ama tabi ki kabul etmedi. Kendisi de ailesi de çocuk psikolojisi konusunda çok duyarsız, zaten kendileri de öyle büyümüş. Otorite hatta kaba kuvvetle. Uzman yardımı almak istiyorum ancak benden çok eşimin ve ailesinin ihtiyacı olduğunu söylememe gerek yok. Bu konuda ne düşünmeliyim, uzman yardımına ne zaman başlamalıyım tavsiyeleriniz olabilir mi?

Adem hocayı tanıdığımdan beri videolarını ağlayarak izliyorum, bir kitabını alarak da başladım. Annelik konusunda da hassasım ancak bu durumda lüks olduğunu söylüyor çevremdekiler. Yapabileceğim bir şey var da ben göremiyor muyum diye ümit ediyorum ama olmadığını fark ettikçe de kahroluyorum. Burdaki soru ve sorunlardan çok uç oldu ancak hiç ummadığım durumdayım ve malesef bunları yaşıyorum

Not: iyiyken çok iyi ama kötüyken felaket olan bir çift olduk, özellikle çocuktan sonra ancak ilgisiz bir babaydı asla diyemem.

Merhaba Sevgili [MENTION=11761]nanemolla[/MENTION],

Çok zor süreçler yasamissiniz, çok geçmiş olsun. Hayat böyle, acısıyla tatlisiyla.. İnşallah bundan sonrası güzel olur.

Boşanmak çocuğu elbette ki etkiler. Adem Hoca, hep en kötü baba, babasizliktan iyidir, der. İşin içine darp girince çok bir şey soyleyemiyor insan ama madem ilgisiz bir baba değil ve madem henüz ayrilmadiniz, bir kere daha düşünemez misiniz acaba? Dışarıdan bakan biri olarak bunu söylemek kolay belki ama ben her sorunlu evlilikte, taraflar istediği sürece mutlaka makul bir çözüm bulunabilecegine inanıyorum.

Telegram uygulamasindan boşanma başlıklı anlatımları dinledikten sonra kesin kararınızı verseniz hiç olmazsa.

Eşiniz de belli ki yaralı, küçüklükten beri Allah bilir nasıl zararlara uğradı ki bu kadar kolay yaralamayi öğrenmiş.
Belki de sizin sefkatinize ihtiyacı vardır onun da.

Çocuğunuz daha küçücük, güvenli bağlanmasının zarara uğramaması için sizden ayrılmaması gerekiyor. Etrafın lafına kulak asmayin, insanımızın pedagojik bilinci maalesef yok. Boşanma kaçınılmaz yol ise hiç olmazsa doğru pedagojik yaklaşımla çocuğun en az zararla atlatması için ugrasilmali, bunun için de en önemli şey sizin yavrunuzun yanında olmanız, kaygı vermeden şefkatle sarmaniz..

Durumunuzdan haberdar edin lütfen..

Sevgiyle..
 
Telegram'la alakalı link vermek istedim ama bulamadım, bilen arkadaşlar yazarsa sevinirim.

Bir de YouTube'daki evlilik konulu Adem Güneş Pedagoji Okulu programlarını mutlaka izleyin lütfen, ondan sonra yol haritanızı daha net çizebilirsiniz. Adem Hoca veya ekibinden danışmanlık alma imkânınız varsa keşke en önce bunu yapsaniz Sevgili [MENTION=11761]nanemolla[/MENTION]
 
Merhabalar, 14aylık bir kızımız var ve eşimle 4aydır ayrıyız. Çocukluk yıllarımın çok sağlıklı geçmemesi sebebiyle bana hiç uygun olmayan birisi olan eşime her anlamda güvendim, ilk erkek arkadaşım olduğu için çok özel buldum ve sevgiye çok aç olduğum ve çok duygusal olduğum için eşimi ve ailesini tanımadan evlendim.

Ailesi evliliğimize çok dahil oldu hatta bir erkek kardeşi hiçbir maddi ihtiyacı yokken evimize yerleşti ve bence ondan sonra asıl evliliğimiz yıkışa geçti. Ki eşim beni ailesi olarak görmedi, anne baba ve kardeşleri her zaman daha önemliydi. En son eşimden ciddi darp gördüğüm için boşanmaya karar verdim. Ailesi ise benim kocama saygısız davrandığım için oğullarının haklı olduğunu iddia edip beni suçladı. Ailece yıkıcı davrandıkları için çekişmeli boşanma davası açtım. Ancak bu 4aylık süre boyunca çocuğuma çok bağlı olduğum için sürekli babası gelip kızımı götürdü, geceleri hem de. Ben bari geceleri benden ayırma gündüzleri tümden sende kalsın dediysem de sırf bana acı çektirmek için defalarca kızımı götürdü. Güvenli bağlanma terimini duymamıştım ama hissediyordum. Çocuğumun bana güveni azalacak diye endişe ediyordum. Ancak bunu eşime söylesem evi terk ederken bunları düşünecektin diyerek duvara tosluyordum.
Mahkeme ara velayet kararı verdiği için 3aydır bu karar uyuyor ve haftada 3saat görebiliyor kızımızı. Ancak kızım her döndüğünde çok huzursuz oluyor. Bikaç güne toparlıyor ancak gittikten sonra tekrar başa sarıyor ve büyüdükçe toparlanması daha zor oluyor. Kendisine de pedagoga gitmeyi teklif ettim ama tabi ki kabul etmedi. Kendisi de ailesi de çocuk psikolojisi konusunda çok duyarsız, zaten kendileri de öyle büyümüş. Otorite hatta kaba kuvvetle. Uzman yardımı almak istiyorum ancak benden çok eşimin ve ailesinin ihtiyacı olduğunu söylememe gerek yok. Bu konuda ne düşünmeliyim, uzman yardımına ne zaman başlamalıyım tavsiyeleriniz olabilir mi?

Adem hocayı tanıdığımdan beri videolarını ağlayarak izliyorum, bir kitabını alarak da başladım. Annelik konusunda da hassasım ancak bu durumda lüks olduğunu söylüyor çevremdekiler. Yapabileceğim bir şey var da ben göremiyor muyum diye ümit ediyorum ama olmadığını fark ettikçe de kahroluyorum. Burdaki soru ve sorunlardan çok uç oldu ancak hiç ummadığım durumdayım ve malesef bunları yaşıyorum

Not: iyiyken çok iyi ama kötüyken felaket olan bir çift olduk, özellikle çocuktan sonra ancak ilgisiz bir babaydı asla diyemem.

Merhaba sevgili anne;
Dünden beri kıymetli editör arkadaşlarımla mesajınıza güzel bir cevap vermeyi diledik, eksik kalmasın istedik. Öncelikle aramıza hoşgeldiniz, birbirimize güzel bir bakış açısı kazandırmak adına vicdani tavsiyeler vermek üzere buradayız, Adem hocamızın bize miras bıraktığı kıymetli bilgiler ışığında. Şöyle sondan başlıyorum aramızda bir güven tesis etmek adına; hocamızın anlattıkları ne ütopik ne de bir lüks bir anne için. Çünkü edinilemeyecek şeyler değil, fıtrata aykırı şeyler değil. Yapamayacağımız davranışları değil asıl özümüzde olanları bize anlatır "doğa ebeveynlik" ama işte sizin de dediğiniz gibi kötü bir çocukluk, alınan yaralar bizim özümüze inmemize bazen engeldir. Doğruyu bulamaz yada bulsak da duygularımızı yönetemeyip bunu yapamayız. Adem hoca da ömrünü insan ruhunu anlamaya adamış bir insan olarak, bilgiler ışığında bizim kendimizi onarmamızın nasıl mümkün olabileceğini anlatır. Onun dışında çocuk ruhu hakkında gelişim dönemleri hakkında teknik bilgileri verir. İşin özü aslında ebeveyn onarımıdır der; çocuk kitapla yetiştirilmez diye de ekler. Burada öncelik kendimizi onarmak sonra da çocuğumuzun gelişimi hakkında yol ayrımlarında ise destek almak için bir ebeveyn kaynağı belirlemeliyiz. Tek bir kaynaktan beslenmek de önemli. 14 aylık yavrucuğunuz için "Güvenli bağlanma" kitabından başlamanızı önerebilirim. Cezasız Eğitim, Çocukluk Sırrı ise sizin kendi içsel yolculuğunuz için de çok değerli bilgiler içermekte.

Evlilik uzun bir yolculuk, içinde kendi yaralarını bulmak var, eşinin yaralarını ilk kez farketmek var. Yaralarla ilk kez karşılaştığımızda belki ilk tepkimiz uzaklaşmak ve bastırmak oluyor. Bu tarz savunma yöntemlerimiz de aslında çocuklukta edindiğimiz şeyler.. Kaç yıllık evlisiniz bilmiyorum, tahminim 2-3 yıllık gibi duruyor. Ve evliliği uzun bir yolculuk sayarsak her evliliğin başında yaşanmış duygusal çalkantıları biraz fazla fırtınalı yaşamışsınız ve karşılıklı toparlayamadıkça hırçınlaşmışsınız birbirinize karşı. Adem hoca evlenen çiftler için aidiyet yani yetişkinlerin bağlanması gerçekleşmeden önce "bu kimseler evlidir ama aile olamamıştır." der. Evli kafayla düşününce hakikaten delilik gibi görünebilir kendi geçmişimizin yumakları, eşimizin geçmiş yaşantısı onu öyle yetiştiren belki sorunlu ailesiyle sizin iletişiminiz vs koşarak uzaklaşılması gereken bir olgu gibi.. Ama aile olma yoluna baş koyup da biraz zaman geçince o tadı damağınızda hissedince ise kuracağınız cümleler bambaşka olacaktır. İyi ki dersiniz en azından. Çünkü sizin de bir erkekle yuva kurup evladınızla o yuva içinde bir hanım olarak varolmaya ihtiyacınız var. Bu eşinizden boşansanız dahi var olacak bir içgüdü. Allah öyle yaratmış. Yavrunuzun ihtiyacından zaten hiç bahsetmiyorum. Eşinizin de çocuğunun annesiyle aile olmaya ihtiyacı var emin olun; evet davranışları çok yıkıcı sizi çok yıprattı ve travmalara neden oldu belki.. Şiddet, çocuğunuzu alması.. Ama özünde size bir yakarış "yardım et!"

Sizi çok iyi anlıyorum ama genç bir kadın olarak yaşadıklarınızın travmatik etkisiyle davranmayıp, aile olgusu üzerinde biraz düşünmenizi tavsiye ederim. Herşeyin geçmişte kalacağı güzel günlere yelken açmanın mümkün olacağını size müjdeleyebilirim rahatlıkla, çünkü siz sevebilen, güçlü bir kadınsınız ve bir annesiniz. Bu herşeye yeter, sadece biraz nasıl yaparım üzerine konuşabiliriz. Allahın da en sevmediği helaldir boşanmak. Her yol denenmiş olmalı bu helale karar vermek için, belki de hiç daha önce yaklaşmadığınız bir pencereden bakmanızı sağlayabilir adem hocanın aile hakkındaki söylemleri. Evlilik beceremediğimizde hakikaten bir yük; aile olabilmek hakkında, kendimizi onarıp karşımızdakini onarıcı bir güç olmaya niyet etmek hakkında azıcık bilgi ve iyiniyetle yola çıktığımızda ise hakikaten keyifli bir yolculuğa dönüşebiliyor. Ufak adımlar dahi yeterli olabiliyor değişim için. Azıcık bir bakış açısı farkı yeterli..

Bağlanma terapisi almanızı öneririm, eşiniz almasa da sizin bilinçlemeniz eve ilişkinşze yansıyıp onu da dönüştürecek ve farkındalığa ulaşmasına zemin hazırlayacaktır. inşallah. Bağlanma terapileri enstitüsünden randevu talep edebilirsiniz.

Biliyorum sizin konunuz evladınız ve boşanma hakkında bilgi almaktı, ben de hocamızdan öğrendiğim bir kaç kelamı yazmayı kendime borç bilerek yazdım. Haddi aştıysam affolsun. Eminim üzerine siz de düşündünüz ama uzaktan bir göz yardımıyla ve bazı bakış açılarımızı değiştirmekle aslında basit çözümleri daha rahat görebiliyoruz. Burada bunları konuşabiliriz arzu ederseniz.

Sevgilerimle
 

nanemolla

New member
Cevap verebileceğinizi bile ummamıştım açıkçası, çok teşekkür ederim öncelikle. Her bir mesaja katılıyorum, vicdanım rahat dedim hep ama bunu söylerken gaflette miyim, gerçekten böyle mi diye de sorguladım sonrasında.
Ben küşüklüğümde babamdan şefkat görmedim, hep katı disiplinli bir babaydı, annemse tam tersi yumuşak ve sorumluluk bile vermeyecek kaygılı bir anneydi. Evlenmeden önceye kadar kendimi sevgi dolu ama çekingen, asosyal biri olarak tanımlayabilirim. Eşim olan kişinin yaralarını görebiliyordum belki de bu yüzden ona bağlanmak istedim ki o da çok uğraşmıştı ilgimi çekebilmek için. Ailesi yapısı çok zor olmasına rağmen hep olumlu bakmaya çalıştım. Mahremiyet gizliliğine çok dikkat ettim ama öyle olunca her şeyi içime atıp tartışmalarımızda ben de patlayarak eşlik ediyordum. O bana yaptığı bir iyiliği başıma kakınca ilk tartışmamızda ben de aynı şeyi yaptım. Ama tüm bunların evliliğimizi çıkmaza götüreceğini göremedim. Tartışmalarımıza çok defa ailesi şahit olduğu için son olayda hepsi bana cephe aldı.
Eşim kabalık bir aile ortamında büyüdüğü için sanırım çoklu bağlanma yaşamış ki beni ailesi olarak görmediğini son zamanlarda ima etti. Ailemin tırnağı edemezsin, senin gibi 50tane bulurum gibi laflar etti. Bunları bile sindirebilirim şu an çünkü kızım 6aylık olup etrafının farkına varabildiğinden beri değiştiğimi düşünüyorum. Yapıcı olmaya çalışıyorum, yapamasam bile yıkmamaya çalışıyorum. Ama ailesi sanırım beni baştan bile istemiyormuş ve çocuktan sonra onların eşimi doldurduğunu düşünüyorum. Bunun için kendimce somut örnekler var, küçük çocukla boşanmaya cesaret edemeyeceğimi düşünüp hiçbir şey için düzgün bir özür gelmedi. Ailesi barıştırmak maksadıysa geldi zannederken beni kötüledi vs hatta eşim bana kızıp kızımı defalarca alıp götürdü. Kimisi 36 saati buldu. Güvenli bağlanma terimini duymamıştım ama içgüdüsel olarak Adem hocanın anlattıklarını hissediyordum. Merak etme kızın güçlü olacak dediklerinde, hayır duyarsız olacak diye içimden geçirip kahroluyordum. Ben babasına kızını istediğin zaman gör, yeter ki geceleri benden ayırma dedikçe o inatla geceleri getirmiyordu. Ailesi de yanındaydı o dönem. Demek ki onlar da uyarmıyordu. Yaklaşık 2ay böyle geçti dava açmayı bile erteledim boşanma psikolojisinin zorluğundan. Dava dilekçesine babayla görüş günleri talep ettik ve bu sayede belirli günde görüşür oldular.
4aydır baba evindeyim. Meslek sahibi biriyim, ücretsiz izindeydim zaten ve bu süreci sonuna kadar kullanmayı düşünüyorum. Elimden geldiğince kızımla ilgileniyorum. Anne babamın yanlış yaklaşımlarında onları uyarıyorum ama benim yaşadığımdan fazla travmayı küçücük kızım yaşadığı için çok üzülüyorum. Şu an ben defalarca düşman olmayalım dediysem de bana vicdan yapma, evi terk ederken düşünecektin diyen ve bence vicdansız bir adamla muhatabım. Profesyonel destek almak isterin ama bu durumumuz için bir mucize gerek diye umutsuz olduğumdan şu an erteliyorum bunu hep
 

nanemolla

New member
Otorite boşluğu olan bir ailede büyümüş bir kız önüne çıkan ilk erkeğe kalbini altın tepside sunar diye bir yazı okumuştum. Benimki de onun gibi sanırım ve korkum kızımım da ruhunun yaralanması ama bunu engelleyebilmem pek mümkün gibi durmuyor.
Ve mahkemeye başvurmadan önceki dönemde 3seans psikoloğa gittiğimde o eşimin kendisini değiştirmek için çabası olmadığı için bu evliliğin devam etmesinin sağlıksız olacağını söyledi. Ben de o günden beri kendimi toparlayabilmek için kızımı düşünmeye odaklanmaya çalışıyorum. Pedagojiyle ilgili araştırırken buralara gelebildim. Adem beyin çocuk neyi neden yapar kitabıyla ve youtube daki videolarıyla başladım. Diğer kitaplarını da okumayı, profesyonel destek almayı da istiyorum ancak şu aşamada bunlar bizim durumumuz için malesef ki lüks gibi durduğu için ağlayarak takip edebiliyorum. Çok değerli bilgiler var, kızımda uygulayamasamda çevremdeki annelere ulaştırmak isterim.

Asıl sorum şuydu ki böyle bir durumda profesyonel desteği ne zaman ne sıklıkta almam faydalı olur. Çocuk 3yaşına geldikten sonra diye yönlendirildim ama evliliğimin bitişine geç kaldığım gibi buna da geç kalmak istemiyorum
Çok uzun ve bölük pörçük yazıyorum kusura bakmayın.
 

nanemolla

New member
Merhaba sevgili anne;
Dünden beri kıymetli editör arkadaşlarımla mesajınıza güzel bir cevap vermeyi diledik, eksik kalmasın istedik. Öncelikle aramıza hoşgeldiniz, birbirimize güzel bir bakış açısı kazandırmak adına vicdani tavsiyeler vermek üzere buradayız, Adem hocamızın bize miras bıraktığı kıymetli bilgiler ışığında. Şöyle sondan başlıyorum aramızda bir güven tesis etmek adına; hocamızın anlattıkları ne ütopik ne de bir lüks bir anne için. Çünkü edinilemeyecek şeyler değil, fıtrata aykırı şeyler değil. Yapamayacağımız davranışları değil asıl özümüzde olanları bize anlatır "doğa ebeveynlik" ama işte sizin de dediğiniz gibi kötü bir çocukluk, alınan yaralar bizim özümüze inmemize bazen engeldir. Doğruyu bulamaz yada bulsak da duygularımızı yönetemeyip bunu yapamayız. Adem hoca da ömrünü insan ruhunu anlamaya adamış bir insan olarak, bilgiler ışığında bizim kendimizi onarmamızın nasıl mümkün olabileceğini anlatır. Onun dışında çocuk ruhu hakkında gelişim dönemleri hakkında teknik bilgileri verir. İşin özü aslında ebeveyn onarımıdır der; çocuk kitapla yetiştirilmez diye de ekler. Burada öncelik kendimizi onarmak sonra da çocuğumuzun gelişimi hakkında yol ayrımlarında ise destek almak için bir ebeveyn kaynağı belirlemeliyiz. Tek bir kaynaktan beslenmek de önemli. 14 aylık yavrucuğunuz için "Güvenli bağlanma" kitabından başlamanızı önerebilirim. Cezasız Eğitim, Çocukluk Sırrı ise sizin kendi içsel yolculuğunuz için de çok değerli bilgiler içermekte.

Evlilik uzun bir yolculuk, içinde kendi yaralarını bulmak var, eşinin yaralarını ilk kez farketmek var. Yaralarla ilk kez karşılaştığımızda belki ilk tepkimiz uzaklaşmak ve bastırmak oluyor. Bu tarz savunma yöntemlerimiz de aslında çocuklukta edindiğimiz şeyler.. Kaç yıllık evlisiniz bilmiyorum, tahminim 2-3 yıllık gibi duruyor. Ve evliliği uzun bir yolculuk sayarsak her evliliğin başında yaşanmış duygusal çalkantıları biraz fazla fırtınalı yaşamışsınız ve karşılıklı toparlayamadıkça hırçınlaşmışsınız birbirinize karşı. Adem hoca evlenen çiftler için aidiyet yani yetişkinlerin bağlanması gerçekleşmeden önce "bu kimseler evlidir ama aile olamamıştır." der. Evli kafayla düşününce hakikaten delilik gibi görünebilir kendi geçmişimizin yumakları, eşimizin geçmiş yaşantısı onu öyle yetiştiren belki sorunlu ailesiyle sizin iletişiminiz vs koşarak uzaklaşılması gereken bir olgu gibi.. Ama aile olma yoluna baş koyup da biraz zaman geçince o tadı damağınızda hissedince ise kuracağınız cümleler bambaşka olacaktır. İyi ki dersiniz en azından. Çünkü sizin de bir erkekle yuva kurup evladınızla o yuva içinde bir hanım olarak varolmaya ihtiyacınız var. Bu eşinizden boşansanız dahi var olacak bir içgüdü. Allah öyle yaratmış. Yavrunuzun ihtiyacından zaten hiç bahsetmiyorum. Eşinizin de çocuğunun annesiyle aile olmaya ihtiyacı var emin olun; evet davranışları çok yıkıcı sizi çok yıprattı ve travmalara neden oldu belki.. Şiddet, çocuğunuzu alması.. Ama özünde size bir yakarış "yardım et!"

Sizi çok iyi anlıyorum ama genç bir kadın olarak yaşadıklarınızın travmatik etkisiyle davranmayıp, aile olgusu üzerinde biraz düşünmenizi tavsiye ederim. Herşeyin geçmişte kalacağı güzel günlere yelken açmanın mümkün olacağını size müjdeleyebilirim rahatlıkla, çünkü siz sevebilen, güçlü bir kadınsınız ve bir annesiniz. Bu herşeye yeter, sadece biraz nasıl yaparım üzerine konuşabiliriz. Allahın da en sevmediği helaldir boşanmak. Her yol denenmiş olmalı bu helale karar vermek için, belki de hiç daha önce yaklaşmadığınız bir pencereden bakmanızı sağlayabilir adem hocanın aile hakkındaki söylemleri. Evlilik beceremediğimizde hakikaten bir yük; aile olabilmek hakkında, kendimizi onarıp karşımızdakini onarıcı bir güç olmaya niyet etmek hakkında azıcık bilgi ve iyiniyetle yola çıktığımızda ise hakikaten keyifli bir yolculuğa dönüşebiliyor. Ufak adımlar dahi yeterli olabiliyor değişim için. Azıcık bir bakış açısı farkı yeterli..

Bağlanma terapisi almanızı öneririm, eşiniz almasa da sizin bilinçlemeniz eve ilişkinşze yansıyıp onu da dönüştürecek ve farkındalığa ulaşmasına zemin hazırlayacaktır. inşallah. Bağlanma terapileri enstitüsünden randevu talep edebilirsiniz.

Biliyorum sizin konunuz evladınız ve boşanma hakkında bilgi almaktı, ben de hocamızdan öğrendiğim bir kaç kelamı yazmayı kendime borç bilerek yazdım. Haddi aştıysam affolsun. Eminim üzerine siz de düşündünüz ama uzaktan bir göz yardımıyla ve bazı bakış açılarımızı değiştirmekle aslında basit çözümleri daha rahat görebiliyoruz. Burada bunları konuşabiliriz arzu ederseniz.

Sevgilerimle

Ayrı yaşamaya başladığımız ilk zamanlar çok sağlıklı düşünemedim ve yerinde tepkiler veremedim. Eşimin ailesiyle de tabiri caizse çok yüz göz olduk. Ben şahsi olarak hiçbirine saygısızlık yapmadım ancak kavgalarımıza çok defa şahit oldular ve en sonuncusunda hiçbir kışkırtmam olmadığı halde en ufak bir geri adım olmadığı gibi hepsi arkasını döndü. Hepsi bana düşman gibi ve eşim de ailesi haksız da olsa onları savunan birisi. Bu hale gelmemiz bir birikim ve bunda elbette payım var ama son olayı ve sonrasını hak etmediğimi düşünüyorum ve kızımın yaşadıklarını ve yaşayacaklarını düşündükçe kahroluyorum. Çok daha önceden psikolojik destek almak istedim ama güvenebileceğim bir merkez bulamadım. Bir psikiatriste gitmiştim özellikle ondan sonra güvenim kırıldı zaten ve kendi başıma da çözemeyince giderek battım.
En azından helalleşerek ayrılmayı istedim ama şu an bana savaş açmış durumda. Kızımı hukuki yoldan alamasa da gerekirse kaçıracağını bana bırakmayacağını bile söyledi. Şu aşamada ben mahkemenin sonucunu mu beklemeliyim, önceliğim ne olmalı. Pedagoğa mı gitmeliyim, kendim için psikoloğa mı ve neye odaklanmalıyım şu aşamada?
Günler ömrümden yılları götürürcesine geçiyo. O kadar doluyum ki özet bile yapamıyorum kusura bakmayın
 

nanemolla

New member
Güzel Anne
Belli ki çok zor günler geçiriyorsunuz. Arkadaşlarımız çok güzel şeyler yazmışlar. Üzülerek bahsetmek istediğim bir konu var ne yazık ki zaman zaman psikologlar yerinde öneriler vermiyorlar yahut işin kolayına kaçıyorlar. İlişkinizin yürümesinin sağlıksız olduğunu söylemiş sanırım psikolog da . Kolay olan vazgeçmektir zor olan kalıp mücadele etmektir. Bebeğiniz için eşiniz için kendiniz aileniz için ... kalpler birbirine ısınmış birkere neden bir daha olmasın ki . Tamam kabul ediyorum yaşanılanlar hiç kolay değil. Muhakkak ki çok üzüldünüz yıprandınız. Lakin şu an ne düşünüyorsunuz gerçekten ne istiyorsunuz? bunu lütfen kendinize sorun. Onarılmayacak hiçbirşey yoktur. Belki de her iki taraf da karşı tarafın geri adım atmasını bekliyordur. Kimbilir.. [MENTION=11761]nanemolla[/MENTION]
Evet karşı taraf benim adım atmamı istiyordu ama hiçbir şey için özür dilemeden hatta (çok önemli sayılmayacak bir konu da olsa) iftira attıktan sonra “eşyanı topla, insan gibi evine dön” şeklindeki bir çağrıyı olumlu bir adım olarak değerlendiremezdim. Ya da sonrasında “o zaman ben de kızımı alırım” diyip sırf ben dayanamıyorum diye defalarca özellikle de geceleri kızımı götürmesine, sırf buna dayanamayıp eve dönmemi beklemesi daha da yıktı. Ayrıca beni ailesinden bir fert olarak bile görmediğini hissediyordum son zamanlarda, oysa evlendikten sonra hele de çocuk sahibi olduktan sonra biz bir aile olmalıydık. Ailesiyle problem yaşamış olsam bile (ki hiçbirine saygısızlığım olmadığını düşünüyorum, aksine benden küçük olan kardeşleri bana saygısız davrandı ben görmezden geldim) eşi ve ailesi arasında denge kurması gerekirdi.
Zamanında çok psikolog sordum çevreme güvenebileceğim keşke Adem Güneş’i ve sizleri çok daha önce tanısaydım. Yine aynı sonucu yaşıyor bile olsam içim daha rahat olurdu.
Bugün farkındayım ki buraya bu mesajı yazarken bile boşanmanın verdiği üzüntü ve yapabileceğim bir şey olmasını umduğumdan, acaba kaçırdığım bir şey olabilir mi düşüncesindendi sanki. Sizler sordukça da cevabı görebiliyorum tekrar sanki. Çıkar yol yok gibi zaten yakında duruşma tarihimiz bile belli olabilir. Çekişmeli boşanma davası için yazılı şikayet dilekçelerini verdik (2biz, 2karşı taraf) :(

Şu an hiçbir iletişimimiz yok. Hatta konuşmak istesem ya mahkemede kullanmak isteyebilir (suçlu ki geri adım atıyo diyip) ya da reddedebilir.

Hatta benim korkum, ben asla babayı ve ailesini kızıma kötülemek istemem ama onlar kötülemeye çalışırsa kızım benden iyice koparsa nasıl yol izlemem gerekir. Ne zamandan itibaren pedagoğa gitmem gerekir. Tamamen onaramayacağımı biliyorum ama hedefim ne olmalı.
 

sekerparem

New member
Merhaba sevgili anne,
Bazi noktada aklinizi degilde kalbinizi dinlemeniz gerekiyor.sahsi dusuncem akil insani yaniltabiliyor da hisler yaniltmiyor.bir caba icindesiniz.ayni durumu defalarca yasamis biri olarak sizi anlayabiliyorum.sunu kabul etmeniz gerekiyor.esiniz ruhen duzelene kadar gecmis yaralari sarilana kadar sizi benimsemeyecek.evladinida hep sizin caninizi yakmak icin kullanacak.iyi tarafindan bakarsak evladinizi size karsi kullanmasi yavrunuzla sizin aranizdaki bag i guclendirecek.ilk asamada kendinizi toparlamalisiniz.sonra ne istiyorsunuz dusunup ona gore adim atmalisiniz.biter evlilik.ancak sinavlar bitmez.bosanmak bir kacistir.olumsuzluk karsisinda kacmak.yalniz degilsiniz ve yasadiklariniz hic kolay seyler degil.aileniz yaninizda en azindan.ben bosanma dilekcemi verdigimde yanimda kimse yoktu.Dilekce hersey bitti anlamina gelmiyor.bitmedide.oglum icin mucadele etmeye devam ediyorum.esinizin ailesinin sizi sevmesini beklemeyin.siz agzinizla kus ta tutsaniz neden daha buyugunu tutmadin derler :) Adem hocamizin sozu annesiyle bag kuramayan ailesiyle aidiyet duygusu gelismeyen cocuk buyudugunde nereye ait oldugunu bilemez.esini cocugunu benimseyemez.annesiyle bag kuramamissa siz esinizle bag kurmaya calisin.bunu soylerken suan sizin icin cok zor oldugunu biliyorum.once sizin kendinizi iyi hissetmeniz lazim.ve emin olun siz kararli ollduktan sonra hersey cok kolay oluyor.siz yavrunuza cok iyi bakarsiniz ama o yavrunun icindeki baba boslugunu dolduramazsiniz.babasida anne boslugunu dolduramaz.Adim adim esinizi kazanmaya calisin.bakin ben suanda bana yasattiklarini dusundukce esimin annesini bi kasik suda bogasim geliyor.ancak annesinin gecmisini hususi arastirdim ve hayati okadar agir travmalarla dolu ki.haliyle o hatali hisleri ogluna yansitmis.bes yasinda babasini kaybetmis.baba olunce anneyi evlendirmisler.uvey baba yaninda olmaz diye amca buyutmus.baba yok anne yok.kardeslerinden ayri.camin onunde annem babam gelecek diye beklerdim der aglar hep.onuc yasinda amca evinden evlendiriliyor.kalabalik aileye gelin oluyor.dayaklar agir isler.sonra dokuz ay karninda tasidigi evladini iki aylikken kucaginda kaybediyor.aylarca kendine gelememis.o bebegin acisini bir cocukla kapatmaya calismis ve bud cocukta esim.haliyle kaybetme korkusuyla bagimli bir evlat yetismis.
Cok uzattim ama umarim anlatmak istedigimi anlatabilmisimdir.bosanmak bir kacis.sinavlar bitmeyecek.Rabbim kolay eylesin.Hakkinizda hayirli olani nasip etsin.
 
Merhaba @nanemolla,
Öncelikle iyiki yazdınız açık yüreklilikle demek istiyorum size. Ne olacaksa olsun demeden, acaba doğru karar bu mu diye üstünde düşündüğünüz mesajlarınızdan hissediliyor. Farklı bakış açıları insana ufuk kazandırıyor.

"Hatta benim korkum, ben asla babayı ve ailesini kızıma kötülemek istemem ama onlar kötülemeye çalışırsa kızım benden iyice koparsa nasıl yol izlemem gerekir. Ne zamandan itibaren pedagoğa gitmem gerekir. Tamamen onaramayacağımı biliyorum ama hedefim ne olmalı."
Ben bu sorunuzun yanıtını Adem Hocadan dinlemiştim. Söylenen sözler, kötülemeler sizinle olan bağına değil, çocuğun kötüleyen kişiyle bağına zarar verir demişti. Ki bende böyle olacağını düşünüyorum. Endişelerinizi anlıyorum, ama sizde bahsedilen vasıflar yok ise, yavrunuzla bağınız kuvvetli ise, bütün dünya sizi kötülese, yavrunuz sizde gördüğüne, tattığına hissettiğine inanır merak etmeyin. Size yapılan haksızlık, karalamalar sadece sözü sarfedeni kızınızın gözünden düşürür, yeter ki siz de aynı yaklaşımda bulunmayın. Eş olarak iyi olmayabilir, kayınvalide olarak iyi olmayabilir ama insan olarak, baba olarak iyi,güzel yanlarını yavrunuza ifade edin sadece. Çünkü sorun sizin sorununuz, hiç bi şekilde yavrunuz kendini bununla alakalı, suçlu hissetmemeli.

Annenin yeri evlatta çok farklı, anneyi biri kötülese de, evlat kolay kolay inanmaz. Hele sizin gibi çocuğuyla bağ kurmaya çalışan, bunun için çırpınan bi annenin yeri, evladın gözünde öyle kolay kolay değişmez. Yeterki kötüleyen ana olmasın. Ananın her söylediği tesir buluyor küçükken bizlerde.

Birkaç gündür mesajlarınızı ve size yazılan cevapları takip ediyorum.. Öyle güzel ve içten yazan arkadaşlar var ki, üzerine söz söylemekten hicap ettim. Kendimce, belki bir bakış açışı daha görmeniz niyeti ile, düşüncelerimi paylaşmak istedim yine de.
Zamana bırakıp, acele etmemek, artısını eksisini iyice tartıp, kendinize karşı gerçekten objektif olmak çok önemli boşanma kararı için. Dönüşü olmayan birşey boşanmak. Yuva kurmak, evlat sahibi olmak hiç kolay değil, bitirmeden önce iyi tartmak şart. Kendi iç dünyanızın dengede olması da çok önemli. Zor bir çocukluğunuz olmuş, şimdi de zor bir durumla karşı karşıyasınız, içinize dönüp baktığınızda kendinizle barışık kalmayı sürdürebileceğiniz bir karar mı boşanmak? Bunu netleştirmek için keşke bir uzman desteği alsanız? Çünkü sizin bunu nasıl karşılayacağınız da yavrunuzu derinden etkileyecek. Sizin yüklediğiniz anlam kızınıza geçecek.
iletişim - Bağlanma Terapileri Enstitüsü burada Adem hoca ile çalışan, kıymetli aile danışmanları var, davranışçı ekolü değil, bağlanma
ekolünü benimsemiş; ki bu önemli bir ayrıntı.
Belki bir randevu alıp görüşmek size daha rahat yol gösterir? Göremediklerinizi, yavrunuzla alakalı öğrenmek istediğiniz cevapları gösterir?
Bir psikolog ile görüşmüşsünüz ancak, psikoloğunuzun benimsediği psikolojik yaklaşımlar ve ekoller; birey, evlilik, çocuk önceliğini çok değiştiriyor.
Adem Hoca'nın tavsiyelerinin pek çok psikolog ile farklı olması, bireyden ziyade yuvayı, çocuğu kurtarmaya odaklanması, kişiler arası iletişim bozukluğunun temellerini bağlanmayla ilişkilendirmesi, Bağlanma Kuramını benimsemiş olmasından.
 
Son düzenleme:
Merhaba Değerli [MENTION=4222]name[/MENTION]molla 😊

Eşinizin çoçuğunuza karşı ilgili olması çok güzel. Şöyle bir yol izleyebilirsiniz: Eğer eşiniz bir uzmanla görüşmeyi kabul etmiyorsa, siz kendiniz ve kızınız adına süreci sağlıklı götürmek için destek alabilirsiniz. Bu görüşmeler sırasında uzman, kendi insiyatifi ile, çocuğun babası ile de görüşme talep edip, hatta kendisi belki görüşmeye davet edebilir, belki telefondaki kısa bir konuşma ile çocuğun olumsuz etkilenmemesi için nasıl bir süreç izlemek gerektiğinden bahsedebilir.

Yani beyefendi, siz istediğiniz için değil -size karşı zaten bir savunma halinde- kızının olumsuz etkilenmemesi adına kendi babalığı için görüşmüş olur.

Anne ile baba ayrılırken, ayrılan sadece anne ve babadır. Çocuk kimseden ayrılmaz. Annesi hala anne, babası hala babadır 😊. Sadece anne ve babası aynı evde yaşamıyordur, o kadar. Süreç sağlıklı bir şekilde yürütüldüğü taktirde, çocuk anne ve baba yoksunluğu yaşamadan yetişkinliğe erişebilir 🤗

Lütfen üzerinizdeki umutsuzluğu bir silkeleyiverin ☺ Hadi 😀
 
Evet karşı taraf benim adım atmamı istiyordu ama hiçbir şey için özür dilemeden hatta (çok önemli sayılmayacak bir konu da olsa) iftira attıktan sonra “eşyanı topla, insan gibi evine dön” şeklindeki bir çağrıyı olumlu bir adım olarak değerlendiremezdim. Ya da sonrasında “o zaman ben de kızımı alırım” diyip sırf ben dayanamıyorum diye defalarca özellikle de geceleri kızımı götürmesine, sırf buna dayanamayıp eve dönmemi beklemesi daha da yıktı. Ayrıca beni ailesinden bir fert olarak bile görmediğini hissediyordum son zamanlarda, oysa evlendikten sonra hele de çocuk sahibi olduktan sonra biz bir aile olmalıydık. Ailesiyle problem yaşamış olsam bile (ki hiçbirine saygısızlığım olmadığını düşünüyorum, aksine benden küçük olan kardeşleri bana saygısız davrandı ben görmezden geldim) eşi ve ailesi arasında denge kurması gerekirdi.
Zamanında çok psikolog sordum çevreme güvenebileceğim keşke Adem Güneş’i ve sizleri çok daha önce tanısaydım. Yine aynı sonucu yaşıyor bile olsam içim daha rahat olurdu.
Bugün farkındayım ki buraya bu mesajı yazarken bile boşanmanın verdiği üzüntü ve yapabileceğim bir şey olmasını umduğumdan, acaba kaçırdığım bir şey olabilir mi düşüncesindendi sanki. Sizler sordukça da cevabı görebiliyorum tekrar sanki. Çıkar yol yok gibi zaten yakında duruşma tarihimiz bile belli olabilir. Çekişmeli boşanma davası için yazılı şikayet dilekçelerini verdik (2biz, 2karşı taraf) :(

Şu an hiçbir iletişimimiz yok. Hatta konuşmak istesem ya mahkemede kullanmak isteyebilir (suçlu ki geri adım atıyo diyip) ya da reddedebilir.

Hatta benim korkum, ben asla babayı ve ailesini kızıma kötülemek istemem ama onlar kötülemeye çalışırsa kızım benden iyice koparsa nasıl yol izlemem gerekir. Ne zamandan itibaren pedagoğa gitmem gerekir. Tamamen onaramayacağımı biliyorum ama hedefim ne olmalı.

Sevgili nanemolla nasılsınız?
Çıkar yol her zaman vardır, nefes aldığınız müddetçe hem dünyanızda hem ahiretinizde değiştirebileceğiniz şeyler vardır. Çünkü çıkar yolu bulacak olan sizsiniz, iyi hissetmenin, hissettirmenin; huzur vermenin ve alabilecek ortamı sağlamanın yolu sizde. Bu tamamen sizin seçiminiz. Bunu diler bir çocuğunuzun babasıyla bir evlilik hayatı içinde yapmaya niyet edersiniz; dilerseniz de yolunuza boşanıp devam etme kararı alabilrsiniz. Her ikisinde de Adem hocanın hep bahsettiği "kaliteli yaşama" dair yapacaklarınız var, sorumluluklarınız var. Arkadaşlarımın da dediği gibi keşke bir bağlanma terapisi almayı deneseniz.. Boşanmak neden en sevilmeyen haram diye çok düşünmeye fırsatım oldu kendi kişisel hayatımda. Annem babam ayrıydı, çok çözülmez skandal problemleri hiç bir zaman olmadı, pek büyük dertler ailemi bulmadı, şimdi görüyorum. Ama ikisi de aile olmaya cesaret etmedi, belki de nasıl yapılacağını bilemediler ve kaçtılar. İkisinden biri mutlu olsaydı keşke, o da olmadı. Şu an 27 yaşındayım, kendi ailem var bir kızım var, eşim Allah razı olsunluk bir eş kayınhısımlarım da ama hala üzerimde kalan izler var. Mesela bir yolculuğa çıkacağız Cuma günü, ve istediğim bir yolculuk. Ama içim daralıyor. Çünkü ben her seyahatimde ya annemsizdim yada babamsız. Ya onu özlerdim ya öbürünü. Bana bunu bırakmasalardı keşke, ki bu çok basit bir örnek yola çıkacağım, geçip gidecek. Size boşanmayın diye ısrar etmiyorum yanlış anlamayın lütfen, gece herkes yatınca bir odaya girin bir 15 dk elinizi kalbinize koyun ve kalbinizin kıpırtısını hissedip onu dinleyin (hissi hissetme egzersizi) daha sonra şöyle bir durun ve düşünün ileriye sarın; evladınızın koca bir genç kız/delikanlı olduğunu ve hayatı düşündüğünü hissedin. O ne düşünür. Kendinizin artık belli bir yaşta olduğunu ve gerçekten eşinizle bağınızın tamamen kopup birbirinizin hayatından koptuğunuzu hissedin. Ne düşünürsünüz. Size tavsiyem bu günden bir an uzaklaşarak evinizin içine, eşinizin, kendinizin içine bakmanız. Evladınız elbette kıymetli ama sadece onun için keyif almayacağınız bir evliliği sürdürmekten yana da değilim. Kişisel düşüncem; bir kez daha aile olmaya niyetlenip terapi eşliğinde denemek olurdu. Belki sizin içinizden hiç tanımadığınız bir siz çıkacak ve eşinizi saracak, gül gibi bir yuvanız olacak çocuklarınızla muhabbetlendiğiniz.. İnşallah. Amin. Kendi yaralarınızı telafi etmeden bilemezsiniz aslında kim olduğunuzu ve bu evliliği yürütüp yürütemeyeceğinizi. Eşiniz hırçın bir insan belli ama aslında sizi çok istiyor; "eve gel" çağrısını güzellikle yapamayacak kadar gururlu, ama teklif de etmeden de duramayan bir adam. Belki hırçınlıkları geçince sizin ömrünüzü geçirmek isteyeceğiniz adam. Duygularınızı, aranızda şu an sinir harbi şeklinde görünen ama özünde birbirinizi kendisine çekme gayreti olan hislerinizi kaybetmeden keşke sarılabilseniz, biz de okuyup mutlu olsak...

Mahkeme sürecini hiç düşünmeyin, Aile Hakimleri bayılırlar boşanmak istemeyen düşünmek istediğini söyleyen eşe :)

kimin ne tepki vereceğini hesaba katmaksınızın kendiniz için, iyi bir insan olarak kalabilmek, iyi bir anne olabilmek için bir karar verme gayretinde olabilirseniz Rabbim doğrusunu kalbinize ilham eder inşallah.

sevgilerimle
 

nanemolla

New member
[MENTION=507]sekerparem[/MENTION] , [MENTION=1137]Nalan Erdoğmuş[/MENTION] , [MENTION=797]Eğt.Dnş.Rümeysa Telli[/MENTION] , [MENTION=3961]Gülbahar Sulu[/MENTION]
İlginiz ve cevaplarınız için teşekkür ederim. Editör arkadaşlarınızdan biri özelden de yardımcı oldu sağolsun, ancak şu an duruşma tarihini bekleme aşamasındayız. Akrabalarımız, arkadaşlarımız hatta iş yerlerimizdeki yöneticilerimiz bile boşanma aşamasında olduğumuzu biliyor. Evet gerçekten birbirimize güvensek son celsemize girmeden önce bile birleşmeye karar versek sorun etmem. Tıpki evlenirken sorun etmediğim gibi. Çok kalabalık, geleneksel ve çok farklı kültürden olmalarına rağmen eşimi sevdiğim için dik durmuştum. Ailem de kararlı ve istekli olduğum için razı olmuştu, tanıdıkça onlar da sevmişti eşimi. Ama kalabalık bir ailede büyüdüğü için çoklu bağlanma yaşamış sanırım. Beni ailesi gibi görmedi, benden küçük kız kardeşi haksız yere bana hakaret ettiğinde bile duyarsız kaldı. Erkek kardeşi hiçbir maddi ihtiyacı olmadığı halde hamileliğim döneminde bize yerleşti. Tüm kavgalarımıza şahit oldu.
Hala bile yuvasının yıkıldığının farkında değil ya da umrunda değil. El kızıydım ve aile birliklerini bozamadım gibi görüyor adeta. Ölümle tehdit ederek darp etti onu da affediyorum ama yuvayı yıkan benmişim gibi konuşup ailesinin haksızlığını görmeyip, kızımı defalarca alıp götürmesini affedemiyorum.
Her şeye rağmen kızımı düşündükçe, verdiğiniz örnekleri düşündükçe her şeye rağmen tekrar konuşmayı daha önceki olumsuz deneyimlerime rağmen denesem mi diyorum ama kendisinde bir pişmanlık olmadığı için bir anlamı olmadığını fark ediyorum.
Boşanma süreci için psikologdan yardım almayı hatta eşimle gitmeyi ben de çok istedim. Hatta psikoloğa son gittiğim sefer kızımın doğum günüydü ve öğlen vakti gelip kızımı götürmüştü. Ben daha yoldayken terapiye gitmeyi teklif etti mesaj yazarak. Ama bu teklifi yaparken bile sorunun bende olduğunu ima ediyordu. Birlikte seansa girsek diye düşündüm ama psikoloğum birlikte seansa girersek boşanma konusunda kararlı olmadığımı düşüneceğini işlerin daha çıkmaza gireceğini önerdi. Çünkü benim kararsız olduğumu düşündüğü için daha acımasızca şeyler yapıyordu. Kızıma kötü baktığım, saçma örnekler vererek ailesine saygısızlık yaptığım vs iddia ediyor, hakaretler ediyordu. Bazen ben de kendimi tutamayıp cevap veriyordum hatta
Bağlanma terapileri merkezinden randevu almayı düşündüm ama sanırın önceki olumsuz deneyimlerimden dolayı karar veremiyorum. Çünkü şu aşamada benim boşanma psikolojisine kendimi alıştırmam lazım diye düşünüyorum. Çünkü bu evliliğin devam etmesi benim için de kızım için de çok daha sağlıksız olur, normal bir aile yapısına dönebilmemiz mucize olur
 
Son düzenleme:

nanemolla

New member
Herkesten çok özür dileyerek kan ağlayan içimi biraz dökmek istiyorum. Bu zamana kadar hep her şeyi içine atan biri oldum. Evliliğim yıkıldığında da her şeyimi anlatmaya başladım çevreme ama ya çözüm bulamadıkları için, ya beni anlamadıkları için, ya ilgilenmedikleri için, ya da zaten yanlış bir evlilik yaptığın belliydi ne bekliyordun dermişçesine ilgi göremedim. Gösterenlerin de beni çok doğru yönlendirdiğini veya bende çok tesiri olduğunu sanmıyorum. 1psikiyatri seansım tamamen güvenim kırıcı geçtikten aylar sonra boşanma durumuna gelince psikoloğa gittim. O biraz beni yönlendirdi ama kızımın bu düşmanca ana baba ilişkisi içerisinde ara kalmasına kimse beni teselli edemez sanırım. Ben evliliğimde yanlışlar yaptım ama hiçbir yanlışın ölümle tehdit ederek şiddet uygulamayı gerektirmeyeceğini düşünüyorum. (Yanlışlarım ağır hakaretler etmekti ve ben bireye edilgen biriymişim sanırım. Kendimi uyumlu zannederken aslında her şeyi içime atarak susardım ve bazen eşimin de tahrik etmesiyle kavgayı başlatan veya büyüten oldum ama ben ona en baştan demiştim. Tartışmaya başladığımızda bir süre uzak kalalım kafamızı dinleyelim ben kendimi biliyorum sonra birbirimizi kırarız dedin ama o üstüme üstüme geldi. Ve bu böyle gitti. Çok rahat kavga eder olduk...) Veya sonrasında bebeğini defalarca kaçırmayı da hak etmediğimi... bir birikim vardıysa bundan haberin olmalıydı en azından cezamı kesmeden önce. Şu an yasal hakkı olarak kızımı alıp götürüyor. Biliyorum 3saat sonra geri getirecek, belki bunu gurur yapıyo şimdi ama kızımı arabada kardeşinin kucağına verip, kimi zaman ağlayarak götürmelerine seyirci kalmak dayanabileceğim bir şey değil.
Allah razı olsun olsun. Onca cevap yazdınız, ki beklentim de yoktu. yarından tezi yok acilen psikolog randevusu alıcam ama ben düzelsem de kızımı yarasız büyütebilmem çok zor duruyor. Ki hukuku dinlemeyip kızım büyüyünce kaçıracağı tehdidinde bile bulunmuştu. Yapar mı bilmem ama bu düşünceler yüzünden kızımı onlara verebilmek için bile kendimi hazırlamaya çalıştım. Kızım büyüyüp süreci kendisi idare edebilene kadar bu derdim bitmeyecek gibi.
Bazen abarttığımı düşünüyorum özünde iyi birisi, ilgili bir babaydı diyorum. Bazen de bu boşanma sürecimize gelmemizi düşünüp her şey mümkün diyorum.
Hakkınızı helal edin.
 

sekerparem

New member
Herkesten çok özür dileyerek kan ağlayan içimi biraz dökmek istiyorum. Bu zamana kadar hep her şeyi içine atan biri oldum. Evliliğim yıkıldığında da her şeyimi anlatmaya başladım çevreme ama ya çözüm bulamadıkları için, ya beni anlamadıkları için, ya ilgilenmedikleri için, ya da zaten yanlış bir evlilik yaptığın belliydi ne bekliyordun dermişçesine ilgi göremedim. Gösterenlerin de beni çok doğru yönlendirdiğini veya bende çok tesiri olduğunu sanmıyorum. 1psikiyatri seansım tamamen güvenim kırıcı geçtikten aylar sonra boşanma durumuna gelince psikoloğa gittim. O biraz beni yönlendirdi ama kızımın bu düşmanca ana baba ilişkisi içerisinde ara kalmasına kimse beni teselli edemez sanırım. Ben evliliğimde yanlışlar yaptım ama hiçbir yanlışın ölümle tehdit ederek şiddet uygulamayı gerektirmeyeceğini düşünüyorum. (Yanlışlarım ağır hakaretler etmekti ve ben bireye edilgen biriymişim sanırım. Kendimi uyumlu zannederken aslında her şeyi içime atarak susardım ve bazen eşimin de tahrik etmesiyle kavgayı başlatan veya büyüten oldum ama ben ona en baştan demiştim. Tartışmaya başladığımızda bir süre uzak kalalım kafamızı dinleyelim ben kendimi biliyorum sonra birbirimizi kırarız dedin ama o üstüme üstüme geldi. Ve bu böyle gitti. Çok rahat kavga eder olduk...) Veya sonrasında bebeğini defalarca kaçırmayı da hak etmediğimi... bir birikim vardıysa bundan haberin olmalıydı en azından cezamı kesmeden önce. Şu an yasal hakkı olarak kızımı alıp götürüyor. Biliyorum 3saat sonra geri getirecek, belki bunu gurur yapıyo şimdi ama kızımı arabada kardeşinin kucağına verip, kimi zaman ağlayarak götürmelerine seyirci kalmak dayanabileceğim bir şey değil.
Allah razı olsun olsun. Onca cevap yazdınız, ki beklentim de yoktu. yarından tezi yok acilen psikolog randevusu alıcam ama ben düzelsem de kızımı yarasız büyütebilmem çok zor duruyor. Ki hukuku dinlemeyip kızım büyüyünce kaçıracağı tehdidinde bile bulunmuştu. Yapar mı bilmem ama bu düşünceler yüzünden kızımı onlara verebilmek için bile kendimi hazırlamaya çalıştım. Kızım büyüyüp süreci kendisi idare edebilene kadar bu derdim bitmeyecek gibi.
Bazen abarttığımı düşünüyorum özünde iyi birisi, ilgili bir babaydı diyorum. Bazen de bu boşanma sürecimize gelmemizi düşünüp her şey mümkün diyorum.
Hakkınızı helal edin.

Mesajinizi okudum.en cok su cocugunuzu size kullanmasina cok sasirmadim.esiniz saniyorum ki annesine bagimli biri.tehdit kufur hakaret hele ki savunmasiz bir anneye aciz bir insanin yapabilecegi bir davranis.iciniz rahat olsun kimse cocugunuzu sizden alamaz.ben ne tehditler isittim.ne iftiralar.hepsinin tek amaci var sizin caninizi acitmak.buda esinizin yaptigi bisey degil.anneye bagimli ya annenin sozleridir.sundan emin olun.yapacak olan insan tehditler savurup ben bunu yapacagim demez direk yapar.sizi huzursuz etmek adina boyle bir sey yapiyor.esimle bosanma esigine geldigimiz gunun birinde eltim beni tehdit etti.sanma kimse bakamaz biz variz dedi.on milyar para verir avukat tutar alirim cocugu senden degil yuzunu gormek sesini dahi duyamazsin dedi bana.bende on milyar parayi ben sana veriyorum hadi al oglumu alabiliyosan dedim.terbiyesiz dedi bana.ne oldu biliyomusunuz.gecen sene yalvar yakar borca girmisler.on milyar borc istediler.kimsenin ahi kalmaz kimsede.siz yavrunuza sahip ciktikca butun kalbinizle yaninda oldukca Rabbimden baska hic bir guc ayiramaz sizi.buna inanin lutfen.yavrunuzla oynayacaginiz oyunlar size iyi gelebilir.birlikte biseyler yapabilirsiniz.cevrenin gorusunu dinlemeyin.onlar size destek olmaz aksine sizi cikmaza surukler.butun gucunuzu toplayip yasam enerjinize kavusursaniz bu surec daha kolay atlatilir.suanda kendinizi ucurumun kenarinda sallanan yaprak misali hissediyosunuz.ya bir ruzgar cikip sizi asagi itecek ya da biri sizi yukari cekecek.bi mucize bekliyosunuz.mucize kendinizde.ucurumun kenarina siz gittiniz geride donebilirsiniz.her insan hata yapar her yasta.bu sizi dunyanin en kotu insano yapmaz.lutfen karamsar seyleri degilde guzel dusuncelri dusleyin.ve uygulayin.ve en onemlisi de dua edin...Siz bir annesiniz.annelik herkese nasip olmaz.kiymetlisiniz ozelsiniz.lutfen pes etmeyin.aglayin , anlatin ama pes etmeyin.
Rabbim yar ve yardimciniz olsun.
 

nanemolla

New member
Mesajinizi okudum.en cok su cocugunuzu size kullanmasina cok sasirmadim.esiniz saniyorum ki annesine bagimli biri.tehdit kufur hakaret hele ki savunmasiz bir anneye aciz bir insanin yapabilecegi bir davranis.iciniz rahat olsun kimse cocugunuzu sizden alamaz.ben ne tehditler isittim.ne iftiralar.hepsinin tek amaci var sizin caninizi acitmak.buda esinizin yaptigi bisey degil.anneye bagimli ya annenin sozleridir.sundan emin olun.yapacak olan insan tehditler savurup ben bunu yapacagim demez direk yapar.sizi huzursuz etmek adina boyle bir sey yapiyor.esimle bosanma esigine geldigimiz gunun birinde eltim beni tehdit etti.sanma kimse bakamaz biz variz dedi.on milyar para verir avukat tutar alirim cocugu senden degil yuzunu gormek sesini dahi duyamazsin dedi bana.bende on milyar parayi ben sana veriyorum hadi al oglumu alabiliyosan dedim.terbiyesiz dedi bana.ne oldu biliyomusunuz.gecen sene yalvar yakar borca girmisler.on milyar borc istediler.kimsenin ahi kalmaz kimsede.siz yavrunuza sahip ciktikca butun kalbinizle yaninda oldukca Rabbimden baska hic bir guc ayiramaz sizi.buna inanin lutfen.yavrunuzla oynayacaginiz oyunlar size iyi gelebilir.birlikte biseyler yapabilirsiniz.cevrenin gorusunu dinlemeyin.onlar size destek olmaz aksine sizi cikmaza surukler.butun gucunuzu toplayip yasam enerjinize kavusursaniz bu surec daha kolay atlatilir.suanda kendinizi ucurumun kenarinda sallanan yaprak misali hissediyosunuz.ya bir ruzgar cikip sizi asagi itecek ya da biri sizi yukari cekecek.bi mucize bekliyosunuz.mucize kendinizde.ucurumun kenarina siz gittiniz geride donebilirsiniz.her insan hata yapar her yasta.bu sizi dunyanin en kotu insano yapmaz.lutfen karamsar seyleri degilde guzel dusuncelri dusleyin.ve uygulayin.ve en onemlisi de dua edin...Siz bir annesiniz.annelik herkese nasip olmaz.kiymetlisiniz ozelsiniz.lutfen pes etmeyin.aglayin , anlatin ama pes etmeyin.
Rabbim yar ve yardimciniz olsun.
Kötülük yapacak kişi söylemeden niyetini belli etmeden yapar diye ben de kendimi teselli ediyorum ama ayrıldığımızda aile fertlerinden bir kimse bile beni veya ailemi aramadılar. Bir kere eve geldiler ama daha da yıkıcı oldular. Sonrasında sadece dayısı aradı ve bizde çocuk babanındır dedi laf arasında ve barışsanız diye yapıcı konuşan tek kişi oldu. Şu an psikolojim gitgeller yaşıyor ama en çok çocuğuma üzülüyorum. Tüm gün onunla ilgilenmek, oynamak, gezdirmek, gece tek kişilik karyolamda birlikte uyumak bile bana çok iyi geliyor ama pazar günleri babayla görüşü olduğunda veya kızım uyuduğunda kendimle baş başa kaldığımda kötü oluyorum. Babasını bu kadar az görmesini istemiyorum. Keşke vaktinde bu kadar dolduruşa gelmeseydi bitirsek bile medenice bitseydi. Kızım babasını daha sık görebilseydi bu ona da iyi gelirdi. Çünkü şimdi dayısına sürekli sokulmaya çalışıyor ve bu bile beni üzüyor. İlk yürüdüğü anı bile göremedi babası diye videosunu göndermiştim mesela ama şu an düşman gibi davranıyor bana. Hep dua ediyorum, kızım için en hayırlısı olsun, en az hasarla büyüsün diye ama geçmişe bakıp üzülüyorum, geleceği düşünüp korkuyorum ve çıkmaza giriyorum. Tevekkül edip gönlümü ferahlatmayı pek yapamıyorum.
Korktuklarım başıma gelse bile ben annelik vazifemi yapayım, gerisi tevekkül diyorum, benim vicdanım rahat olsun. Ama onu da yapamıyorum. Evlenirken umutla çıkıyoruz yola ve hiç beklemediğim şeylerle karşılaşınca kaldıramıyorum.
Allah hepimizin yardımcısı olsun, teşekkür ederim.
 

sekerparem

New member
Kötülük yapacak kişi söylemeden niyetini belli etmeden yapar diye ben de kendimi teselli ediyorum ama ayrıldığımızda aile fertlerinden bir kimse bile beni veya ailemi aramadılar. Bir kere eve geldiler ama daha da yıkıcı oldular. Sonrasında sadece dayısı aradı ve bizde çocuk babanındır dedi laf arasında ve barışsanız diye yapıcı konuşan tek kişi oldu. Şu an psikolojim gitgeller yaşıyor ama en çok çocuğuma üzülüyorum. Tüm gün onunla ilgilenmek, oynamak, gezdirmek, gece tek kişilik karyolamda birlikte uyumak bile bana çok iyi geliyor ama pazar günleri babayla görüşü olduğunda veya kızım uyuduğunda kendimle baş başa kaldığımda kötü oluyorum. Babasını bu kadar az görmesini istemiyorum. Keşke vaktinde bu kadar dolduruşa gelmeseydi bitirsek bile medenice bitseydi. Kızım babasını daha sık görebilseydi bu ona da iyi gelirdi. Çünkü şimdi dayısına sürekli sokulmaya çalışıyor ve bu bile beni üzüyor. İlk yürüdüğü anı bile göremedi babası diye videosunu göndermiştim mesela ama şu an düşman gibi davranıyor bana. Hep dua ediyorum, kızım için en hayırlısı olsun, en az hasarla büyüsün diye ama geçmişe bakıp üzülüyorum, geleceği düşünüp korkuyorum ve çıkmaza giriyorum. Tevekkül edip gönlümü ferahlatmayı pek yapamıyorum.
Korktuklarım başıma gelse bile ben annelik vazifemi yapayım, gerisi tevekkül diyorum, benim vicdanım rahat olsun. Ama onu da yapamıyorum. Evlenirken umutla çıkıyoruz yola ve hiç beklemediğim şeylerle karşılaşınca kaldıramıyorum.
Allah hepimizin yardımcısı olsun, teşekkür ederim.

Ozaman yapmaniz gereken tek sey var.ucuncu kisileri hayatiniza dahil etmeden esinizin hasta oldugunu dusunup ona yardimci olmak,esinizle birlikte sizinde iyi olacaginiza inanmak.zaten siz ve esiniz iyi olursaniz bu cocugunuza da yansiyacaktir.bunun icin ilk yapmaniz gereken evinize donmeniz.zorlu bir surec olacak belki ama sonuclarini gordukce mutlu olacaksiniz.yasadiklarimdan yola cikarak bunu soyluyorum size.bir degil iki degil uc degil bosanma arefesinden donduk hep.her defasinda yeter artik bitti dedim.ama hala bitmedi.bitti diye gittigim baba evinde oglum ablamin kizinin babasina sarilmasiyla yasadigi o an anlatilmasi guc yaralar acti.en kotu baba bile babasizliktan iyi der Adem hocamiz.bu sozu dogruladi oglum her defasinda.esim annesinden baskasini gozu gormezdi.adim adim yaklastim esime.cocuk gibi.yoruldugum anlar da oldu.yeter dedigim.ogluma karsi hic bir hissi yoktu esimin.babasiydi ama yasamiyordu o hissi.biraz yasamasini istedim o duyguyu.yemek yerken sofradan bahaneyle kalktim.yemegini babasi yedirmeye basladi.oyun oynarken sanki istemeden olmus gibi oyunlara dahil ettik esimi.cocuk dort yasindan sonra anneden cok babayi istiyor.babanin varligiyla daha mutlu oluyor bunu gordum.anne olarak elimden geleni yapiyordum ama yetmiyordu.baba varken yokluk hissi vardi.babasiyla arasinda bag olusmaya baslayinca oglumdaki degisim farkediliyordu.sonra esimle aramdaki bagi duzeltmeye calistim.ona es oldugunu hissettirmeye calistim.hayatinda annesinden baska bir esi oglu oldugunu hissetirmeye calistim.ne kadar basardim orasi bilinmez.ancak netice itibariyle oglum ve babasi suanda mutlu.onlarin mutluluguyla bende mutluyum.
Ne istediginize karar verin.ne istediginizi bilmeden adim atamazsiniz.kendi mutlulugunuz yavrunuzun mutlulugunu mu istiyorsunuz ? Ayrilip yeni bir hayat kurmak mi yoksa ayrilmadan olusan yaralari sarmak mi ? Online danismanlik hizmetinden faydalanabilirsiniz. Selma hanim guler yuzu ve hos sohbetiyle cok etkili olacagina inaniyorum.son kararinizivermeden once mutlaka bir gorusme yapin derim.cunku boyle anlarda bakis acilari com farkli oluyor.goremedigimiz seyler olabiliyor.nasil bir yol izlemeniz gerektigine sonra karar verin derim.ilk etapta esiniz olmadan gorusme yaparsiniz.karar verirseniz ve ikna olursa esinizide dahil edersiniz.etkili ve olumlu olacagina inaniyorum.
 

nanemolla

New member
Ozaman yapmaniz gereken tek sey var.ucuncu kisileri hayatiniza dahil etmeden esinizin hasta oldugunu dusunup ona yardimci olmak,esinizle birlikte sizinde iyi olacaginiza inanmak.zaten siz ve esiniz iyi olursaniz bu cocugunuza da yansiyacaktir.bunun icin ilk yapmaniz gereken evinize donmeniz.zorlu bir surec olacak belki ama sonuclarini gordukce mutlu olacaksiniz.yasadiklarimdan yola cikarak bunu soyluyorum size.bir degil iki degil uc degil bosanma arefesinden donduk hep.her defasinda yeter artik bitti dedim.ama hala bitmedi.bitti diye gittigim baba evinde oglum ablamin kizinin babasina sarilmasiyla yasadigi o an anlatilmasi guc yaralar acti.en kotu baba bile babasizliktan iyi der Adem hocamiz.bu sozu dogruladi oglum her defasinda.esim annesinden baskasini gozu gormezdi.adim adim yaklastim esime.cocuk gibi.yoruldugum anlar da oldu.yeter dedigim.ogluma karsi hic bir hissi yoktu esimin.babasiydi ama yasamiyordu o hissi.biraz yasamasini istedim o duyguyu.yemek yerken sofradan bahaneyle kalktim.yemegini babasi yedirmeye basladi.oyun oynarken sanki istemeden olmus gibi oyunlara dahil ettik esimi.cocuk dort yasindan sonra anneden cok babayi istiyor.babanin varligiyla daha mutlu oluyor bunu gordum.anne olarak elimden geleni yapiyordum ama yetmiyordu.baba varken yokluk hissi vardi.babasiyla arasinda bag olusmaya baslayinca oglumdaki degisim farkediliyordu.sonra esimle aramdaki bagi duzeltmeye calistim.ona es oldugunu hissettirmeye calistim.hayatinda annesinden baska bir esi oglu oldugunu hissetirmeye calistim.ne kadar basardim orasi bilinmez.ancak netice itibariyle oglum ve babasi suanda mutlu.onlarin mutluluguyla bende mutluyum.
Ne istediginize karar verin.ne istediginizi bilmeden adim atamazsiniz.kendi mutlulugunuz yavrunuzun mutlulugunu mu istiyorsunuz ? Ayrilip yeni bir hayat kurmak mi yoksa ayrilmadan olusan yaralari sarmak mi ? Online danismanlik hizmetinden faydalanabilirsiniz. Selma hanim guler yuzu ve hos sohbetiyle cok etkili olacagina inaniyorum.son kararinizivermeden once mutlaka bir gorusme yapin derim.cunku boyle anlarda bakis acilari com farkli oluyor.goremedigimiz seyler olabiliyor.nasil bir yol izlemeniz gerektigine sonra karar verin derim.ilk etapta esiniz olmadan gorusme yaparsiniz.karar verirseniz ve ikna olursa esinizide dahil edersiniz.etkili ve olumlu olacagina inaniyorum.

Teşekkür ederim. boşanma davası açtığım için eşimin benden daha katı olduğunu biliyorum. O yüzden geri adım atmayacağını atsa bile ona bile güvenemeyeceğimi düşünüyorum. Ayrılma kararının doğru olduğunu düşünüyorum ama kızımın daha şimdiden baba hasreti var gibi hissediyorum. Abim yoğun çalışan birisi, çok sık göremiyor kızım onu ama gördüğü zaman sürekli dikkatini çekmeye çalışması bile beni üzüyor ama eşimin ve özellikle ailesinin bu ihtiyacı suistimal etmeleri ve ayrılık sürecinde yaptıkları onca şeyi de affedemiyorum diye kararlı davranamıyorum. Ufak bir umut kırıntısı bıraksaydı devam ederdim ama yapmadılar bu halde geri dönmem kızıma daha da zarar verir dedim hep. Ayrılık kararını bile kızım için vermiştim oysa. Kızımın yanında şiddet görmemek için.
Dediğiniz gibi içime sinen bir psikologla görüşmeden rahat edemiycem sanırım. Sonra da kararımın arkasında durmam gerekecek, iki tarafında çok zorlu olduğunun farkına vararak.
 
Üst