Bu cocuk niye boyle?

piamaya

New member
Merhaba
Tam 3 yaşında (37 aylık) bir oğlum var, elimden geldiğince Anadolu pedagojisine göre büyütmeye çalışıyorum, ona karşı çok hassasım, evimdeki misafire nasıl davranıyorsam ona da öyle davranmaya çalışıyorum, tehlikeli şeylerin dışında hayır demem, engellemem yoktur, sınırım yok gibidir, genişimdir, oyuncaklarını döker dağıtır, koltukların üstünde hoplar zıplar, bağırmam, kızmam, ezmem, her konuda fikir danışırım ona vs. Aslında kendi içinde son derece mutlu, eğlenceli, esprili, kolay ikna edilebilen, öfke krizlerine girmeyen, pozitif, zeki bir çocuk. Fakat benim canımı sıkan bir konu var, ve Türkiye'nin şu günlerde yaşadığı saldırıları, bombacıları, teröristleri görünce, kafamı daha da bir karıştırıyor bu konu.
Oğlumun başkalarının yaşadığı acıya karşı çok duyarsız olduğunu düşünüyorum. Bir şeyleri fırlatma huyu var. Bi yerimize geldiğinde, canımız yandığında vs. hiçbir şey olmamış gibi yapıyor, ve hatta gülüyor. Dün dişini fırçalarken parmağımı ısırdı, ve canım çok yandı, hatta parmağım kanadı. Umrunda olmadı, gülüyor. Annenin canı acıdı diyorlar, gülüyor, hoplayıp zıplamaya devam ediyor. Ama bi ara babasi konustu annenin eli acidi, uyuturken seni yramazlik yapma modunda, babasina 'iyilesir ya' dedigini duydum. Yani acaba annesine bir sey olamayacagi onu birakmayacagi konusunda kendisini cok mu guvende hissediyor? Bazen garip cümleler kuruyor, istediği bir şey yapılmadığında, 'Sana bir vururum, kafan patlar, kolun kırılır, yere düşersin, üstünden bir de araba geçer ezer seni' gibi. Bunları gördüğü bir ortam da yok, TV de izlemiyor gibi bir şey. Ama bir keresinde bir maç vardı TV'de, futbolcunun başı kanamıştı ve kanamasına rağmen maça devam etmişti, bunu görmüştü, 'Başı kanamasına rağmen oyuna devam ediyor' gibi yorumlar yapmıştık sanırım. Yani acaba bazı şeyleri gözünde çok mu normalleştirdik? Ya da farkında olmadan duygularını özgür yaşamasına izin vermedik, duygularını yönetmeye kalktık da, yani 'Annenin eli kanıyor, üzülmen lazım' gibisinden, o da tepki olarak tersini mi yapıyor. Duygularını belli etmeyi pek sevmeyen bir çocuk, üzülse 'Üzülmedim' der, sevinse 'Sevinmedim' der ki ben duyguda özgür olmasına çok dikkat etmeme, korktuğunda 'Korkacak bir şey yok' yerine 'Anlıyorum seni korktun, ama ben yayındayım, sinirlendiğinde 'Kızgınsın biraz', üzüldüğünde 'Üzüldün biraz' dememe rağmen... Bir yerlerde bir yanlışlık var ama nerede bulamadım. Yılışıklık değil de şımarıklık olabilir mi acaba diyorum? Evet çok fazla ilgi var üstünde, el üstünde tutulan bir çocuk, ben biraz daha iktidar mücadelelerine izin vermiyorum ama anneannesi filan çok daha geniş bu anlamda (Bu iyi bir şey değil ama elimden bir şey gelmiyor). Korkuyorum açıkçası, psikopat biri mi olacak ileride diye. Size bir danışmak istedim. Güvenli bağlanma süreciyle ilgili büyük bir sorun olabileceğini düşünmüyorum, 30 aylıkken memeden kestim, bu süreçte birlikte yattık, 30 aylıkken yatakları ayırdım, işten eve gelince uyuyana kadar ki 12'de yatıyor oyun oynarız, iş filan yapmıyorum evde, sürekli birlikteyiz vs. Niye böyle oldu bu çocuk? Çok uzun oldu, okuma fırsatınız olursa bir yorum yaparsanız sevinirim.
 

piamaya

New member
Uzerinde fazla bir ilgi var sanirim. Uzerinde cok fazla göz yani onu izleyen olabilir mi. Başbasa kalislariniz birlikte dinginlestiginiz zamanlar varmi? Cunku oyle zamanlarda aranizda duygusal bir bag kurulur.

gunduz anneanne ve bakici bakiyor. İkisi de cok ilgili yani gozleri surekli uzerinde. Bakici 6 da gidiyor, anneannenin yanina dede geliyor. 7.30 da ben, 9 gibi baba geliyor. 1.5 saat bas basayiz. Gece 11 12.30 arasi da ben uyutuyorum, 1.5 saat de o saatlerde bas basayiz. Yani evet cok goz var ustunde ama olmasi gereken denge nedir bilmiyorum.
 

piamaya

New member
Coklu baglanma karmasasini arastiralim birlikte Adem hocamizin radyo arsivine bakalim o ne diyor.

O da aklima geliyor benim ama șöyle aslinda, biz 8 aylik olana kadar anneannenin evinde kaldik.5.5 aylikken basladim ise, ogluma ana bakim veren kisi yani yediren uyutan kisi 22 aylik olana kadar anneanneydi, dede yardimci gibiydi, oyun filan oynuyor. Sadece 1 yasindan sonra ben pazarlari da calismaya baslayica, pazarlari baba yedirip uyuttu, babaanne de sevmeye oynamaya geldi. Bakici 22 aydan sonra dahil oldu bu surece yani en onemli donemde coklubaglanma karmasasinin yasandigini sanmiyorum.
 

piamaya

New member
Ben dinledim ama bir sonuc cikaramadim, 22 ay anneanne bakti, benim yoklugumda ona baglanmis olsa gerek, 22 aydan sonra bakici geldi ama mesela hala gunduz anneanne uyutuyor, bakici daha cok oyun ablasi gibi. Kime nasil ve ne kadar baglandigini nasil anlariz ki? Yani herkes evde oldugunda dusse mesela benim kucagima gelir, benden baska kimseyi opmez, kimseye sarilmaz. Anneannete de bakiciya da...
 

kaktüs

New member
Bence 37 aylık bir çocuktan bu hassasiyeti beklemek fazla olabilir. Benim oğlum az daha büyük, o da canının yanmasının ne olduğunu anlayamıyor.
Siz bu kadar dikkatli iken psikopat olmaz bence rahat olun ama üzerinde fazla ilgi ve sizde de biraz fazla kaygı olabilir mi?
 

piamaya

New member
Bence 37 aylık bir çocuktan bu hassasiyeti beklemek fazla olabilir. Benim oğlum az daha büyük, o da canının yanmasının ne olduğunu anlayamıyor.
Siz bu kadar dikkatli iken psikopat olmaz bence rahat olun ama üzerinde fazla ilgi ve sizde de biraz fazla kaygı olabilir mi?

Evet, ikisi de var :( Kontrol etmeye calisiyorum kendimi ama tam basarili olamiyorum. Bi de artik bu 'psikopat' ve sadistce sozleri baskalarinin da dikkatini cekmeye basladi, acaba bi pedagoga mi gotursem diyorum ama kime guvenecegimi de bilmiyorum bu konuda. Pedagoglar da kendi aralarinda ayriliyorlar ben hala odamda baska yatakta yatiyo desem, bi cogu 'aaaaa odasinda uyusun irade gelisimi icin' diycek. Anadolu pedagijisine hakim olmali.
 

piamaya

New member
Online danismanlik cok dogru gelmiyor yani maille olacak bi is degil gibime geliyor, uzmanin cok soru sorup konuyu iyice anlamasi, cocugu da gormesi gerekir gibime geliyor. Online cok dogru tespitler yapilamayabilir
 

kaktüs

New member
Evet, ikisi de var :( Kontrol etmeye calisiyorum kendimi ama tam basarili olamiyorum. Bi de artik bu 'psikopat' ve sadistce sozleri baskalarinin da dikkatini cekmeye basladi, acaba bi pedagoga mi gotursem diyorum ama kime guvenecegimi de bilmiyorum bu konuda. Pedagoglar da kendi aralarinda ayriliyorlar ben hala odamda baska yatakta yatiyo desem, bi cogu 'aaaaa odasinda uyusun irade gelisimi icin' diycek. Anadolu pedagijisine hakim olmali.

Yine de bir uzmandan fikir almaya çalışın bence, siz kendi doğrularınızdan taviz vermeyin ama onun tespitlerine bir bakın derim. Onların bakışı farklı olabiliyor. Bir de özellikle bu sözleri nerden duyduğunu bulmaya çalışın, bunlar taklit çünkü, ne anlama geldiğini bilmiyor ama nerden duyduğu çok önemli, oradan uzaklaştırmak için...
 

piamaya

New member
Merhaba
Tam 3 yaşında (37 aylık) bir oğlum var, elimden geldiğince Anadolu pedagojisine göre büyütmeye çalışıyorum, ona karşı çok hassasım, evimdeki misafire nasıl davranıyorsam ona da öyle davranmaya çalışıyorum, tehlikeli şeylerin dışında hayır demem, engellemem yoktur, sınırım yok gibidir, genişimdir, oyuncaklarını döker dağıtır, koltukların üstünde hoplar zıplar, bağırmam, kızmam, ezmem, her konuda fikir danışırım ona vs. Aslında kendi içinde son derece mutlu, eğlenceli, esprili, kolay ikna edilebilen, öfke krizlerine girmeyen, pozitif, zeki bir çocuk. Fakat benim canımı sıkan bir konu var, ve Türkiye'nin şu günlerde yaşadığı saldırıları, bombacıları, teröristleri görünce, kafamı daha da bir karıştırıyor bu konu.
Oğlumun başkalarının yaşadığı acıya karşı çok duyarsız olduğunu düşünüyorum. Bir şeyleri fırlatma huyu var. Bi yerimize geldiğinde, canımız yandığında vs. hiçbir şey olmamış gibi yapıyor, ve hatta gülüyor. Dün dişini fırçalarken parmağımı ısırdı, ve canım çok yandı, hatta parmağım kanadı. Umrunda olmadı, gülüyor. Annenin canı acıdı diyorlar, gülüyor, hoplayıp zıplamaya devam ediyor. Ama bi ara babasi konustu annenin eli acidi, uyuturken seni yramazlik yapma modunda, babasina 'iyilesir ya' dedigini duydum. Yani acaba annesine bir sey olamayacagi onu birakmayacagi konusunda kendisini cok mu guvende hissediyor? Bazen garip cümleler kuruyor, istediği bir şey yapılmadığında, 'Sana bir vururum, kafan patlar, kolun kırılır, yere düşersin, üstünden bir de araba geçer ezer seni' gibi. Bunları gördüğü bir ortam da yok, TV de izlemiyor gibi bir şey. Ama bir keresinde bir maç vardı TV'de, futbolcunun başı kanamıştı ve kanamasına rağmen maça devam etmişti, bunu görmüştü, 'Başı kanamasına rağmen oyuna devam ediyor' gibi yorumlar yapmıştık sanırım. Yani acaba bazı şeyleri gözünde çok mu normalleştirdik? Ya da farkında olmadan duygularını özgür yaşamasına izin vermedik, duygularını yönetmeye kalktık da, yani 'Annenin eli kanıyor, üzülmen lazım' gibisinden, o da tepki olarak tersini mi yapıyor. Duygularını belli etmeyi pek sevmeyen bir çocuk, üzülse 'Üzülmedim' der, sevinse 'Sevinmedim' der ki ben duyguda özgür olmasına çok dikkat etmeme, korktuğunda 'Korkacak bir şey yok' yerine 'Anlıyorum seni korktun, ama ben yayındayım, sinirlendiğinde 'Kızgınsın biraz', üzüldüğünde 'Üzüldün biraz' dememe rağmen... Bir yerlerde bir yanlışlık var ama nerede bulamadım. Yılışıklık değil de şımarıklık olabilir mi acaba diyorum? Evet çok fazla ilgi var üstünde, el üstünde tutulan bir çocuk, ben biraz daha iktidar mücadelelerine izin vermiyorum ama anneannesi filan çok daha geniş bu anlamda (Bu iyi bir şey değil ama elimden bir şey gelmiyor). Korkuyorum açıkçası, psikopat biri mi olacak ileride diye. Size bir danışmak istedim. Güvenli bağlanma süreciyle ilgili büyük bir sorun olabileceğini düşünmüyorum, 30 aylıkken memeden kestim, bu süreçte birlikte yattık, 30 aylıkken yatakları ayırdım, işten eve gelince uyuyana kadar ki 12'de yatıyor oyun oynarız, iş filan yapmıyorum evde, sürekli birlikteyiz vs. Niye böyle oldu bu çocuk? Çok uzun oldu, okuma fırsatınız olursa bir yorum yaparsanız sevinirim.

Yine de bir uzmandan fikir almaya çalışın bence, siz kendi doğrularınızdan taviz vermeyin ama onun tespitlerine bir bakın derim. Onların bakışı farklı olabiliyor. Bir de özellikle bu sözleri nerden duyduğunu bulmaya çalışın, bunlar taklit çünkü, ne anlama geldiğini bilmiyor ama nerden duyduğu çok önemli, oradan uzaklaştırmak için...

Haklisin ama nereden duydugunu bilmiyorum tamamen duydugu seylere yorum katmasi yani 'bi atarim camdan asagi araba ezer' seni gibi bir cumleyi kullanacak biri yok aramizda, ama yolda giderken 'dikkatli gecelim karsiya arabalar ezmesin' gibi bir cumle mutlaka kullanmisizdir yani biraz da duruma gore kendi buluyor bunlari, ben de ona sasiriyorum.
 

piamaya

New member
Başka ne diyor mesela, normal mi değil mi tam anlayabilmek için soruyorum

yani mesela hep bi can acitmak, uzmek pesinde. Kolum aciya oraya dokunma desem, oraya vurmaya kalkar. Disarda bazen cocuklara vurabikir ama ofke filan yok laf olsun diye, niye vurdun diye sorsan, sevmedigim icin der. Acaba biz hep 'iyi cocuk' olmasi yonunde baski mi yaptik farkinda olmadan. Bi de duygulari konusunda cok ketum, babaannesi gitti mesela dun, belli ki uzulmus, mahsunlasmis, babaanen gitti diye mi uzuldun dedim, kuzdi bana uzulmedimmmmm diye bagirdi hafiften. Parmagimda yara vardi, elimden yol yapiyordu, 'yarali parmagin hangisi' dedi, 'su' dedim, 'obur elini yol yapayim' dedi. 'Acimasini mi istemedin?' dedim, hemen aciyan parmagimin ustunden yol yapmaya kalkip elimi acitti. Hic yargilamam ben hicbir duygusu konusunda tam tersi ayna olmaya calisirim, ama anneanne ve bakici aglayacak, uzulcek.bisi yok, sen akulli cocuksun modunda hareket ediyorlar, duyuyorum ara ara bunlari, belji de ondan kaynaklaniyor.
 
yani mesela hep bi can acitmak, uzmek pesinde. Kolum aciya oraya dokunma desem, oraya vurmaya kalkar. Disarda bazen cocuklara vurabikir ama ofke filan yok laf olsun diye, niye vurdun diye sorsan, sevmedigim icin der. Acaba biz hep 'iyi cocuk' olmasi yonunde baski mi yaptik farkinda olmadan. Bi de duygulari konusunda cok ketum, babaannesi gitti mesela dun, belli ki uzulmus, mahsunlasmis, babaanen gitti diye mi uzuldun dedim, kuzdi bana uzulmedimmmmm diye bagirdi hafiften. Parmagimda yara vardi, elimden yol yapiyordu, 'yarali parmagin hangisi' dedi, 'su' dedim, 'obur elini yol yapayim' dedi. 'Acimasini mi istemedin?' dedim, hemen aciyan parmagimin ustunden yol yapmaya kalkip elimi acitti. Hic yargilamam ben hicbir duygusu konusunda tam tersi ayna olmaya calisirim, ama anneanne ve bakici aglayacak, uzulcek.bisi yok, sen akulli cocuksun modunda hareket ediyorlar, duyuyorum ara ara bunlari, belji de ondan kaynaklaniyor.
Değerli [MENTION=611]piamaya[/MENTION] ,
Yazdıklarınızdan yola çıkarak bir şey sormak istiyorum. Oğlunuzun duygularına özgürlük vermek isterken, sanırım duygularına tercüman olmak istemişsiniz. Acaba çocuğun ihtiyacının ötesinde bunu yapmış olabilir misiniz? Çocuğa tercüman olmak isterken duygusal aurasına girmiş olabilir misiniz? Ve bundan dolayı, duygusal aurasını korumak için duygularını inkar etmeye çalışarak tepkiselleşiyor olabilir mi oğlunuz?
 

piamaya

New member
Değerli [MENTION=611]piamaya[/MENTION] ,
Yazdıklarınızdan yola çıkarak bir şey sormak istiyorum. Oğlunuzun duygularına özgürlük vermek isterken, sanırım duygularına tercüman olmak istemişsiniz. Acaba çocuğun ihtiyacının ötesinde bunu yapmış olabilir misiniz? Çocuğa tercüman olmak isterken duygusal aurasına girmiş olabilir misiniz? Ve bundan dolayı, duygusal aurasını korumak için duygularını inkar etmeye çalışarak tepkiselleşiyor olabilir mi oğlunuz?

Rumeysa hanim oncelikle cevap yazdiginiz icin cok tesekkur ederim :) Ayni seyden mi bahsediyoruz acaba sizin duygusal aura dediginiz seyle ilgili. Ben soyle birsey dusunmustum, hatta sorumun icinde de yazmistim bu yorumu... Acaba diyorum farkinda olmadan duygularini mi yonetmeye kalktik? Su olay cok yasaniyor bizde mesela, evde bir kedimiz var, oglum muzurlugundan kuyrugunu cekiyor, bazen vuruyor, bisey atiyor. vs. Muzurlugundan diyorum, ofke degil, guluyor cunku. Ve biz 'vurulmaz, yazik cani acidi bak' gibi cumleler kuruyoruz, kime yaparsa bunu. Cok baslarda boyle dedigimizde 'Acisin istiyorum' gibi bir cevap verirdi. Yani biz aslinda farkinda olmadan 'iyi cocuk' olmasi konusunda baski mi yaptik? Ama boyle davrandiginda ne dememiz lazim ki? Eylem dilini kullanmayacak miydik? Hic mi tepki vermememiz gerekiyordu vurdugunda vs?
 
Rumeysa hanim oncelikle cevap yazdiginiz icin cok tesekkur ederim :) Ayni seyden mi bahsediyoruz acaba sizin duygusal aura dediginiz seyle ilgili. Ben soyle birsey dusunmustum, hatta sorumun icinde de yazmistim bu yorumu... Acaba diyorum farkinda olmadan duygularini mi yonetmeye kalktik? Su olay cok yasaniyor bizde mesela, evde bir kedimiz var, oglum muzurlugundan kuyrugunu cekiyor, bazen vuruyor, bisey atiyor. vs. Muzurlugundan diyorum, ofke degil, guluyor cunku. Ve biz 'vurulmaz, yazik cani acidi bak' gibi cumleler kuruyoruz, kime yaparsa bunu. Cok baslarda boyle dedigimizde 'Acisin istiyorum' gibi bir cevap verirdi. Yani biz aslinda farkinda olmadan 'iyi cocuk' olmasi konusunda baski mi yaptik? Ama boyle davrandiginda ne dememiz lazim ki? Eylem dilini kullanmayacak miydik? Hic mi tepki vermememiz gerekiyordu vurdugunda vs?

Çok doğru tespit! Harikasınız :) Evet, iyi çocuk olması konusunda baskı yapmış olabilirsiniz. Çünkü eylem dili kullanırken duygulara hiç girmemek lazım diye anlıyorum. Yalnızca eylem, o kadar... Mesela "canı acıdı bak" derken aslında bir his uyanmış oluyor çocukta. Sanki suçluluk hissi gibi... Ve aslında o hissi uyandırarak yönetmiş oluyorsunuz çocuğun davranışını.

Eylem dili kullanırken, güçlü bir kararlılıkla kuralınızı tekrar edebilirsiniz: "biz birbirimize vurmuyoruz" gibi... Defalarca tekrar edebilirsiniz. Duygulara hiç dokunmadan. Zaten tıpkı sizin de dediğiniz gibi aslında olumsuz duygularla bir şey yapmıyor çocuk :)
 

Sabah

New member
Çok doğru tespit! Harikasınız :) Evet, iyi çocuk olması konusunda baskı yapmış olabilirsiniz. Çünkü eylem dili kullanırken duygulara hiç girmemek lazım diye anlıyorum. Yalnızca eylem, o kadar... Mesela "canı acıdı bak" derken aslında bir his uyanmış oluyor çocukta. Sanki suçluluk hissi gibi... Ve aslında o hissi uyandırarak yönetmiş oluyorsunuz çocuğun davranışını.

Eylem dili kullanırken, güçlü bir kararlılıkla kuralınızı tekrar edebilirsiniz: "biz birbirimize vurmuyoruz" gibi... Defalarca tekrar edebilirsiniz. Duygulara hiç dokunmadan. Zaten tıpkı sizin de dediğiniz gibi aslında olumsuz duygularla bir şey yapmıyor çocuk :)

Rümeysa Hanim cevaplarinizdan biz de istifade ediyoruz. Soyle bir sey soracagim bu konuda. Birbirimize vurmuyoruz yahut baskalarina vurmak yanlis bir davranistir dedik olay aninda ya simdi bir de cocuga duyarlilik kazandirmak lazim. Bir cicegin yapragi yolunmaz onun da cani var, bu hissi farkli bir zamanda mi kazandirmak lazim ona? Anlatirken cumleler hangi cizgide olmali acaba? Kucuk misafiriniz var cok vakit almadan kisaca ornek dahi verseniz sevinirim :)
Selamlar.
 

Neda

New member
Çok doğru tespit! Harikasınız :) Evet, iyi çocuk olması konusunda baskı yapmış olabilirsiniz. Çünkü eylem dili kullanırken duygulara hiç girmemek lazım diye anlıyorum. Yalnızca eylem, o kadar... Mesela "canı acıdı bak" derken aslında bir his uyanmış oluyor çocukta. Sanki suçluluk hissi gibi... Ve aslında o hissi uyandırarak yönetmiş oluyorsunuz çocuğun davranışını.

Eylem dili kullanırken, güçlü bir kararlılıkla kuralınızı tekrar edebilirsiniz: "biz birbirimize vurmuyoruz" gibi... Defalarca tekrar edebilirsiniz. Duygulara hiç dokunmadan. Zaten tıpkı sizin de dediğiniz gibi aslında olumsuz duygularla bir şey yapmıyor çocuk :)
Merhaba Rümeysa hanım.Bu duygusal aura konusunu daha detaylı nerden araştırabiliriz?Kitaplarda var mıydı pek hatırlayamadım.Yazınızı okuyunca yanlış yaptığımın farkına vardım.Benim kızım 20 aylık vurma davranışı yok ama bazen büyükler çok sıkıştırdığında yüzlerini yolabiliyor.Bende kızım bak acıdı diyordum yanlış olduğunu sayenizde anladım teşekkür ederim.Ama ben duygularını anlaması için iyi olur diye düşünüyordum.Hiçbir durumda duygularını ifade etmeyecek myz?Yani sevindin,kızdın,üzüldün bu duygularını nasıl ifade edecek?Yol göstermek açısından fikirlerinizi merak ediyorum
 
Merhaba Rümeysa hanım.Bu duygusal aura konusunu daha detaylı nerden araştırabiliriz?Kitaplarda var mıydı pek hatırlayamadım.Yazınızı okuyunca yanlış yaptığımın farkına vardım.Benim kızım 20 aylık vurma davranışı yok ama bazen büyükler çok sıkıştırdığında yüzlerini yolabiliyor.Bende kızım bak acıdı diyordum yanlış olduğunu sayenizde anladım teşekkür ederim.Ama ben duygularını anlaması için iyi olur diye düşünüyordum.Hiçbir durumda duygularını ifade etmeyecek myz?Yani sevindin,kızdın,üzüldün bu duygularını nasıl ifade edecek?Yol göstermek açısından fikirlerinizi merak ediyorum

Değerli [MENTION=801]Pelinneda[/MENTION]

Hani büyükler sıkıştırdığında yüzlerini yoluyor demişsiniz ya, yani çocuk aslında fiziksel aurasına girildiği için kendini korumaya çalışıyor. Ve haklı da... O halde kendini koruması gereken bir konuda neden onu kendini korumak zorunda kaldığı kişilere karşı edilgenleştirelim ki :) Onların duygusunu hissetmesi gerekmiyor o sırada öyle değil mi :)
 
Merhaba Rümeysa hanım.Bu duygusal aura konusunu daha detaylı nerden araştırabiliriz?Kitaplarda var mıydı pek hatırlayamadım.Yazınızı okuyunca yanlış yaptığımın farkına vardım.Benim kızım 20 aylık vurma davranışı yok ama bazen büyükler çok sıkıştırdığında yüzlerini yolabiliyor.Bende kızım bak acıdı diyordum yanlış olduğunu sayenizde anladım teşekkür ederim.Ama ben duygularını anlaması için iyi olur diye düşünüyordum.Hiçbir durumda duygularını ifade etmeyecek myz?Yani sevindin,kızdın,üzüldün bu duygularını nasıl ifade edecek?Yol göstermek açısından fikirlerinizi merak ediyorum

Burada belki bir ayrım yapmak lazım.

Başkalarının duygularını hissetmek, duyarsızlaşmamış çocuğun halidir. Bir kişinin bir duygusuna odaklanmasına gerek kalmadan, duyarlı olan çocuk zaten hisseder. Eğer duymuyorsa da, o kişi üzerinden onu duymaya yönelik duyarlılık yerine, genel olarak duyarlılık kazanmasına çalışmak iyi olur sanırım.

Bir de çocuğun kendisini korumak için duyarsızlaşması da bir kendini koruma şeklidir. Kendini korumasına engel olmamak gerekir. Belki kendini korumak zorunda kaldığı durumdan çocuğu kurtarmak gerekir.

Çocuğun kendi duygularını ifade etmesi konusunda ise yanındaki yetişkinin bu beceriye sahip olması, çocuğun da onun halinden kopyalaması en doğal çözüm olu gibi geliyor.

Aslında bu konuda pratik tecrübeleri olanlar keşke paylaşabilse burada...
 
Rümeysa Hanim cevaplarinizdan biz de istifade ediyoruz. Soyle bir sey soracagim bu konuda. Birbirimize vurmuyoruz yahut baskalarina vurmak yanlis bir davranistir dedik olay aninda ya simdi bir de cocuga duyarlilik kazandirmak lazim. Bir cicegin yapragi yolunmaz onun da cani var, bu hissi farkli bir zamanda mi kazandirmak lazim ona? Anlatirken cumleler hangi cizgide olmali acaba? Kucuk misafiriniz var cok vakit almadan kisaca ornek dahi verseniz sevinirim :)
Selamlar.

Sevgili Elif Hanım,

Adem Hoca, problemi problem anında çözmeye çalışmayın diyordu. Yani çocuk çiçeğin yaprağını kopardığı anda ona çiçeğe duyarlı olmasıyla ilgili bir şeyler söylemek etkili bir yol değil.

Duyarlılık, yaşamın içinde duya duya gelişen bir şey olsa gerek. Hızlanmadan, evrendeki doğal ritme kendini bırakarak olacak bir şey...

Mesela çiçeğe karşı duyarlılığını geliştirmek istediğimiz çocuk ile evde çiçek yetiştirilebilir. Hatta daha tohum iken, beraber toprağa koyup günlerce filizlenmesini bekleyerek, ilk yaprağının açmasını gözleyerek, onu incitmeden suyunu verip bakımını usul usul yaparak... O çiçeğin hayat bulma sürecine şahit olarak, gün be gün o çiçeği duymak...

Size bir şey diyeyim mi :) Ben hiç çiçek bakamayacakmışım gibi gelirdi eskiden. Soluverecekmiş gibi gelirdi. Sonra bir programda Adem Hoca, bir hanımefendinin çiçek yetiştirerek ruhundaki letafeti uyandırabileceğini anlatmıştı. O günden sonra eve gelen çiçeklere bakma cesareti topladım. Baktım ki oluyor, ölmüyor çiçeklerim, hatta yeni yaprak veriyor, yeni çiçekler açıyor, her sabah kalktığımda heyecanla onlara bakmaya başladım. Özene bezene suyunu verip toprağını değiştirmeye, çiçeklerime çiçekler eklemeye, yapraklarından çoğaltmaya başladım.

Sonra ne oldu biliyor musunuz... Kış soğuklarının oldukça hissedildiği günler geldi. İşte o zaman, onca yıldır duymadığım ve duyunca da kendi kendime hayret ettiğim bir sızı düştü içime: Acaba dışarıdaki ağaçlar üşüyor mudur?

İşte böyle Elif Hanımcım... Duyarlılık yavaş yavaş diriliyor insanın içinde. Ama sonunda bir çiçeğin uyandırdığı duyma, dışarıdaki ağacı da hissedecek kadar derinleştirebiliyormuş insanı. Hiç acele etmeden eşlik etmek lazım bu yüzden çocuğa...
 
Üst