Nalan Erdoğmuş
New member
merhaba,
bir yavru dünyaya sadece anneye ait olarak gelmiyor, ilk birkaç yıl yükün büyük kısmı annenin omuzlarında gibi görünsede o anneye bu gücü enerjiyi dinginliği verebilecek en önemli yer eş, yavrunun babası.
peki biz böyle forumda araştırıp birşeyler öğrenmeye çalışırken, tavsiye edilen kitapları alıp birkaç günde soluk almadan bitirirken, radyo arşivlerini araştırıp dinleyip kendimizi iyi etmeye çalışıp çocuğumuzu zarara uğratmamak için didinirken, eşimiz dünyadan habersiz, işe gidip geliyor,tv karşısında saatlerce oturuyor, tek satır okumuyor, radyo arşivini dinlemeyi her türlü yönteme rağmen ( örneğin, Adem hocam şöyle söylemişti bi programında, eşinizi karşınıza alın, senden hiçbirşey istemiyorum eğer tek birşey isteme hakkım varsa sende, sadece şu programı beraber dinleyelim bu çocuklar için bizim için.. demişti) reddediyorsa, babalığı başkasından mı öğrenicem diyip kulak tıkıyorsa, napıcaz?? çocuklara tek başımıza tesir etmek mümkün mü? baba evde bi köşede sadece bitki gibi varlığı olsun yetiyor mu?? hayır. e Adam hiçbir gelişime öğrenmeye açık değil, okumuyor, dinlemiyor, siz dinleyince,okuyunca bile yeter artık, 10 çocuğun mu var, alt tarafı 1 çocuk yetiştirecen, öğrenceğini öğrendin diyorsa.. Bizim babamızda böyle napalım, kabullenelim mi diyeceğiz??
hayır, mutlaka bir yolu vardır ulaşabilmenin. hadi birbirimizle taktiklerimizi paylaşalım, çaresiz kalmayalım, üretelim, eşlerimize de öğretelim bildiklerimizi irite etmeden.
ben Adem Hocamı kızım doğmadan tanıdım. hamilelik boyunca okuduğum kitaplar arasında Adem Hocam ve AP benzeri yaklaşımı benimsemiş uzmanlar yazarlar, bebek bakımı kitapları vardı. annelik hiç bilmediğim bir konuydu. bildiğim birçok şeyin yanlış olduğunu gördükçe bildiklerimi sil baştan yapmaya çalıştım. radyo arşivini dinledim, dinledikçe öğrendim. öğrendikçe eşimde öğrensin istedim. hadi gel otur dinleyelim beraber diyince biraz tepkisi oldu. yok sen dinle dedi bana. istemedi. sonra ben dinlerken (doğal seyrinde) sorulan sorulara adem hocamın cevaplarını merak ettiğinden kulak kabarttığını farkettim. çünkü o da benim gibi bilmiyodu soruyu duyunca cevabını merak ediyordu. eşim kitaplarını okumadı Adem Hocamın, arşivi benim kadar ısrarla hatta bazı yayınları defalarca dinlemedi. ama çok içselleştirdi babalığı. Erkekler bizim gibi değil, biraz düz mantık ya, birkaç püf noktayı duyunca kafasında birşeyler şekillenmeye başladı. kitapları okumadı ama ben önemli gördüğüm altını çizdiğim yerleri hep onunla konuştum. bazen yemekte sohbet konumuz radyoyu arayıp adem hocama soru soran birinin sorusu ve cevabı olurdu.ama bizzat dinleyerek değil, benim dinleyip kafamda kalanları ona aktarmamla, üzerine yorum yapardık, bir sohbet ortamı şeklinde. hem dinlemiyordu hemde ben dinlerken yeter artık demeye başlamıştı. evde sürekli adem hocanın sesi vardı
gözünde değeri kaybolmasın diye eşimin yanında dinlemeyi bir süre sonra kestim. kendim kulaklıkla dinleyip okuduklarımı dinlediklerimi sürekli onunla paylaştım. biz kadın milleti konuşmayı çok severiz ya zaten, tam da konuşmak için koca bir okyanus gbiydi konu
kız çocuğu yetiştirmekle alakalı bir kitabı üzerine notlar alarak okudum ve ortalıkta bıraktım. bi gece farkettimki eşim eline alıp okuyor
şimdi eşim birçok konuda bilgi sahibi, kızımıza yaklaşımı öyle güzel ki, öğrendiklerinden daha da öte içseleştirip uyguluyor. 4 yıldır kızımıza 1 kez bile kızdığını hatırlamıyorum. babalar hiç kızmaz, anneler ara sıra kızar diyordu kızım bunu anlatmak için. babalar çok oynar diyor birde
bana tepki gösterirken şimdi kendisi acaba şu mevzuda nasıl yapsak, bu uygun olur mu?? gibi fikir alışverişinde bulunuyor. birbirimizle ileitşimimiz Ap yi öğrendikçe uyguladıkça çok ama çok değişti. Ebeveyn olmak bir bütün, sadece "anne" "baba" olamıyorsunuz aynı evin içinde. tesir için aile olabilmek çok önemli. Bizde bu değişime vesile olan başta Adem Hocam olmak üzere herkese duacıyım. hiç okumasa, dinlemese de, ulaşılınabilir bir kişiye, hele bu kişi eşiniz, yavrunuzun biricik babası ise..
bir yavru dünyaya sadece anneye ait olarak gelmiyor, ilk birkaç yıl yükün büyük kısmı annenin omuzlarında gibi görünsede o anneye bu gücü enerjiyi dinginliği verebilecek en önemli yer eş, yavrunun babası.
peki biz böyle forumda araştırıp birşeyler öğrenmeye çalışırken, tavsiye edilen kitapları alıp birkaç günde soluk almadan bitirirken, radyo arşivlerini araştırıp dinleyip kendimizi iyi etmeye çalışıp çocuğumuzu zarara uğratmamak için didinirken, eşimiz dünyadan habersiz, işe gidip geliyor,tv karşısında saatlerce oturuyor, tek satır okumuyor, radyo arşivini dinlemeyi her türlü yönteme rağmen ( örneğin, Adem hocam şöyle söylemişti bi programında, eşinizi karşınıza alın, senden hiçbirşey istemiyorum eğer tek birşey isteme hakkım varsa sende, sadece şu programı beraber dinleyelim bu çocuklar için bizim için.. demişti) reddediyorsa, babalığı başkasından mı öğrenicem diyip kulak tıkıyorsa, napıcaz?? çocuklara tek başımıza tesir etmek mümkün mü? baba evde bi köşede sadece bitki gibi varlığı olsun yetiyor mu?? hayır. e Adam hiçbir gelişime öğrenmeye açık değil, okumuyor, dinlemiyor, siz dinleyince,okuyunca bile yeter artık, 10 çocuğun mu var, alt tarafı 1 çocuk yetiştirecen, öğrenceğini öğrendin diyorsa.. Bizim babamızda böyle napalım, kabullenelim mi diyeceğiz??
hayır, mutlaka bir yolu vardır ulaşabilmenin. hadi birbirimizle taktiklerimizi paylaşalım, çaresiz kalmayalım, üretelim, eşlerimize de öğretelim bildiklerimizi irite etmeden.
ben Adem Hocamı kızım doğmadan tanıdım. hamilelik boyunca okuduğum kitaplar arasında Adem Hocam ve AP benzeri yaklaşımı benimsemiş uzmanlar yazarlar, bebek bakımı kitapları vardı. annelik hiç bilmediğim bir konuydu. bildiğim birçok şeyin yanlış olduğunu gördükçe bildiklerimi sil baştan yapmaya çalıştım. radyo arşivini dinledim, dinledikçe öğrendim. öğrendikçe eşimde öğrensin istedim. hadi gel otur dinleyelim beraber diyince biraz tepkisi oldu. yok sen dinle dedi bana. istemedi. sonra ben dinlerken (doğal seyrinde) sorulan sorulara adem hocamın cevaplarını merak ettiğinden kulak kabarttığını farkettim. çünkü o da benim gibi bilmiyodu soruyu duyunca cevabını merak ediyordu. eşim kitaplarını okumadı Adem Hocamın, arşivi benim kadar ısrarla hatta bazı yayınları defalarca dinlemedi. ama çok içselleştirdi babalığı. Erkekler bizim gibi değil, biraz düz mantık ya, birkaç püf noktayı duyunca kafasında birşeyler şekillenmeye başladı. kitapları okumadı ama ben önemli gördüğüm altını çizdiğim yerleri hep onunla konuştum. bazen yemekte sohbet konumuz radyoyu arayıp adem hocama soru soran birinin sorusu ve cevabı olurdu.ama bizzat dinleyerek değil, benim dinleyip kafamda kalanları ona aktarmamla, üzerine yorum yapardık, bir sohbet ortamı şeklinde. hem dinlemiyordu hemde ben dinlerken yeter artık demeye başlamıştı. evde sürekli adem hocanın sesi vardı