Merhaba Sevgili Karanfil,
Adem Hocamız böyle durumları herkesin yaşayabildiğini söylüyor. Önemli olan orada ne kadar süre kaldığımızmış. Bunu düşünüp kendinize anlayış gösterin, olabilir deyin. Ben de arada daralabilirim ben de insanım... teselli edin kendinizi...
Kalp korkakmış, beyin ne derse ona inanırmış.
Gülümseme en iyi ilaç, sevdiğiniz size kendinizi iyi hissettiren birini, eşinizi, çocuğunuzu her kimse işte düşünüp aynada gülümseyin kendinize... çok basit ve saçma görünüyor gibi gelebilir size ama ben de işe yarıyor, bir deneyin en azından. üniversitede vardı öyle bir arkadaşım. Görünüşte benim ona özeneceğim bir yaşamı aile düzeni vardı ama arkadaşım benim kişisel gelişim sürecime öyle hayrandı ki bana kendimi hep çok iyi hissettirirdi. Canımın sıkkın olduğu durumlarda onu düşünmek, onunla buluşmak bana iyi gelirdi hep.
Bir de "Küçük Prensi anlama rehberi" isimli kitapta okumuştum "neye odaklanırsanız, o büyür" yazıyordu. Acaba öyle bir nedenden mi kaynaklanıyor daralmışlığınız, kendi kendinize bir konuyu büyütmenizden. Ortada önemli bir neden yoksa işiniz daha kolay...
Aşağıdaki basit bir iki öneri bile yeter bazen iyi hissetmemize...
Hiç yapmadığınız şeyleri yaptığınız olur mu rahatlamak için? Ben de işe yarar bir deneyin isterseniz. Uzun zamandan beri tek sinemaya gitmiyorsanız bir Mısır ısmarlayıp kendinize bir kaçamak yapın mesela, normalde hiç gitmeyeceğiz bir saatte, hiç gitmediğiniz bir sinemada. Hiç içmediğiniz bir kahve için.
Hani diyet yapanlara diyetisyen bazen vücudu şaşırtıp direncini kırmak için değişik şeyler verir ya, siz de onun gibi bir şeyler yapmayı deneyin; şaşırtın, kendinizi bile, hiç yapmadığınız acayip gelebilecek bir şeyler bulun. Hiç yemediğiniz bir ülkenin mıtfağından bir şeyler yiyin, aklıma o geldi şimdi örneğin.
Eminim yapacak keşfedilecek çok şey vardır yaşadığınız ülkede, tabi eğer niyetlenirseniz buna...
Ben de bir süre yurt dışında yaşadım. Aynı binada oturan eşimin bir iş arkadaşı vardı. Onun hanımı gurbette yaşananın acısını iliklerine kadar çekerken, kendini evine hapsetmişken; ben yaşadığımız şehrin altını üstüne getiriyordum. Şehir aynı şehir, şartlar aynı şartlardı. Günlerimizin o denli farklı geçmesinin nedeni sadece bakış açımızda gizliydi. Bir Kurbağa Gibi Sakin ve Dikkatli kitabında şöyle diyordu: Hiçbir şeyi değiştiremeyeceğiniz zaman değiştirebileceğiniz tek şey vardır, o da bakış açınızdır. Bizim bakış açımız farklıydı hanım ile.
Derin nefes alın "her şey güzel olacak" diyerek elinizi göğsünüzün üzerine götürüp üstüne doğru hafif hafif vurup sakinleşme hormonunu uyarıp salgılanmasına yardımcı olun çok daraldığınızda...
Ve bu dünya için önemli olduğunuzu hissedin, sizi sevenleri düşünün... onların sevgisinden güç alın ve kendinizi kapatmamayı deneyin bir, açık olun...
kendinizi içine ittiğiniz sürekli yalıtım durumundan çıkarmak bile yetecek belki iyi hissetmenizr...
aklıma gelen birkaç şeyi iletmek istedim. Umarım işinize yarayacak şeyler olmuştur içinde.
Bir an önce ferahlamanız dileğiyle...
Sevgilerimle