Güvenli Bağlanma Kitabından Esinlenmiş Notlar
Adem Güneş
· Çocuk herkesten sevgi alsa da gene de anne sevgisine muhtaçtır. Muhtaçlık duyulan bu sevgi ona ihtiyacı olduğu zaman verilmelidir. O büyüdükten sonra fazlasıyla verilse de muhtaç olduğu zamandaki sevginin yerine geçmeyecektir.
· Sevme Engeli hali sevgiye ihtiyacı olduğu halde başkalarına yeterince sevgi verememe durumudur. Küçük yaşta yeterince anne/baba sevgisi görmemiş çocuklarda görünmektedir. Annesinden kopuk büyümüş çocuklarda hayata güven duyma sıkıntıları da yaşanmaktadır. Diğer bir problemli durum da anne sevgisi yokluğuyla büyüyen çocukların ileride kendi çocuklarına duyduğu sevgi ile ilgili problemler yaşamasıdır.
· Sağlıklı bir gelişimde çocuk 4 yaşından sonra anneye bağımlı değil, bağlı olur.
· Çocuk ilk 2 yıl annesine ne kadar kolay erişir, ona ne kadar kolay ulaşırsa sağlıklı bağlanabilme yetisi gelişir. Bu dönemde yeterli güveni elde edemezse anneye bağlanması da bağlandıktan sonra ayrılması da sıkıntılı olacaktır.
· Annelerde çocuğa yakın olursa çocuğun kendine aşırı bağımlı olacağı gibi yanlış bir kanı mevcuttur. Bağımlılık bir doyamama halidir, size yeterince doyan çocuk bağımlı olmaz, bağlı olur.
· Bebeklerin kendilerini anneye teslim etmesi fıtridir, annenin ise değildir. Bu yüzden ilk iki yıl anne de kendini zihinsel ve sevgi olarak bebeğe teslim etmelidir.
· Bebekler konuşamadıkları dönemde annesiyle telepati yöntemi ile ilişki kurarlar, eğer onlara erişemezlerse sinirlenirler, ağlarlar. (Ör: Karnı acıkınca annesinin gözlerine bakar ve tebessüm eder.)
· Uyurken üşüyen bebeklerde kâbus görme ihtimali vardır.
· 24. Ayda bebeklerde emme refleksi biter. Ancak çocuklar bu dönemde daha fazla emmek isterler. Bunun iki sebebi vardır; Birincisi süt artık doyum için tek başına yeterli değildir, ikincisi emme refleksi bittiği için çocuk çaba harcayarak yorulacaktır. Bu dönemde 1-4 hafta arasında bırakılmalıdır.
· Korkan çocuk annesinin göğsüne doğru gider. Zira bebeklikten itibaren kaygıları orada giderilmiştir.
· Emmen çocuğu varken yeniden hamile kalan anne belirli bir süre sonra emzirmeyi kesmelidir. Aksi takdirde yeni doğacak bebek için hazırlanacak colostrum içeren anne sütü hazırlanamaz.
· Çocuğun hasta olduğu durumlarda iğne vurulması gibi zorunluluklarda çocuğu anne değil baba tutmalıdır. Annenin görevi iğnenin acısını teskin etmektir. Çocuk anneden göreceği tesellide hiçbir sıkıntı yaşamazsa güvenli olarak kendini ona teslim eder.
· Çocukların babaya bağlanışı genellikle 2-3 yaşları arasında hızlanır.
· Çocukların gelişiminde 1 sütten kesme, 2 tuvalet alışkanlığı, 3 - odadan ayırma adımları sırasıyla izlenmelidir.
· Sütten keserken kademeli olarak azaltıp geçiş sağlanmalıdır. Çocuk emmek için geldiğinde onunla özel olarak ilgilenip emme isteği geçiştirilmeye çalışılabilir. İlk etapta emme süresinin araları 2 saat arttırılır. Çocuk emmek için geldiğinde şimdi süt yok, gelince vereceğim denebilir. 2 saat sonra çocuk unutsa da süt verilmelidir. Her hafta süreler 2 şer saat arttırılabilir.
· 2 yaşından sonra çocuklarda kimlik oluşumu başlamaktadır. Eşyaların kendilerine ait olmasını isterler.
· Odadan ayırma için 3-3,5 yaşları arası uygundur. Zamanın geldiği çocuğun Ben yemeğimi kendim yerim , ayakkabılarımı kendim bağlarım gibi cümlelerinden anlaşılabilir.
· Çocuğun odası için ona seçim şansı tanınmalıdır. Çocuk odası bebekken hazırlanmak yerine 3-3,5 yaşından sonra esas odasına geçeceği zaman düzenlenmesi daha doğrudur. Aksi takdirde hep alışık olduğu odaya geçmek istemeyebilir. Odasında gece onu korkutabilecek biblo vb. eşya bulunmamalıdır.
· Çocuk kendi odasına geçtikten sonra tedirginliği varsa anne/baba o uyuyana kadar ona masal okuyabilir. Eğer arada korku hissediyorsa anne/baba Korkarsan yanımıza gelebilirsin. , Seslendiğinde seni duyarız gibi rahatlatıcı cümleler kullanmalıdır.
· İlk 4 yıl çocuğun fiziksel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarının karşılanması önemlidir. Bu dönemde Çocuğa çok yüz vermeyelim denmemelidir. Mümkün olduğunca onunla ilgilenilmelidir.
· İhtiyacına cevap verilmeyen çocuk hırslanır. Hırs reaksiyonel bir durumdur. Sağlıklı çocuk reaksiyonel değil aksiyoner duyguları yetenek olarak kullanır.
· Çocuğun ihtiyaçları terbiye amaçlı kullanılmamalıdır. Ör: 4 yaşından önce pasta ver diyen çocuğa pasta verir misin demeden olmaz denilmemelidir. Pasta verilmeli ama daha sonrasında izahat yapılmalıdır.
· Çocukların hırçınlıklarının ardında ruhsal temas eksiklikleri vardır.
· Beni öpmezsen çikolata vermem yanlış bir cümledir. Onun ihtiyacını suiistimaldir. Çocuk ihtiyacını giderene zaten bağlanır. Ayrıca çocuk yetişkinlerin haz aracı değildir. Bu yüzden süs eşyası gibi görülmemelidir.
· Çocuğa Bu kaçıncı yanlışın, yine beceremedin demek ona suçluluk ve yetersizlik hissi verir. Ör: Çocuk elindeki çöpü yere atarsa Sana kaç kere dedim çöpü yere atma demek yerine çöpü yere atmanın neden yanlış olduğu onun anlayacağı dilde anlatılmalıdır.
· Çocuklar arzu ettikleri yiyecekleri yer, uykusu geldiğinde uyur böyle olursa kendilerini emniyette hissederler. Zorla yedirilir zorla uyutulur ise güvensizlik oluşabilir.
· Fıtrat geneli, mizaç özeli ifade eder. Çocuk yetiştirmek davranış öğretmek değildir. Ellerini yıkamak, dişlerini fırçalamak, davranış öğretmektir. Ancak sadece davranış öğretmek çocuk eğitimi açısından eksiktir.
· Feraset öngörüdür. Kişi feraset sahibi oldukça empati gücü artar. Çocuk 10 yaşına geldiği halde ödev yapmıyor, eksikliklerini gidermiyor ise bu onun ilerisini planlayamadığını, feraset eksikliğinin olduğunun göstergesidir.
· Çocukları gelecekle ilgili olumsuz gelişmelerle korkutmak feraseti kapatır. Ör: Derslerine çalışmazsan sınıfta kalırsın. yerine Derslerine çok iyi çalışırsan takdir belgesi alırsın denmelidir.
· Bazı durumlarda anne/baba Ben senin kadar bilmiyorum bana yardımcı olabilir misin? Diyerek çocuğu yüreklendirmelidir.
· His kazanımı çocukluk yıllarında gerçekleşir, yetişkinlikte oluşmaz bu yüzden çocuğumuzun doğru hisleri tecrübe ederek öğrenmesi için çalışmalıyız.
· Çocuğun bazı davranışları değiştirmesi isteniyorsa ona hikâyeler anlatarak yönlendirme yapılabilir. Bu hikâyelerde kahramanların hatalı davranışı nasıl bıraktığı örneklerle izah edilebilir.
· Evde dedikodu yapılması çocuğun güvenini sarsar. Kendisinin de arkasından konuşulacağı hissine kapılır.
· Çocukların yorumlarına dikkat edilmelidir. Ör: anne bu kıyafet sana yakışmış şeklinde yorum yaparsa anne de buna önem verirse çocuk güven kazanır. Bu yüzden onların yorumlarını önemsediğini her zaman belirtin.
· Ebeveyn çocuğa küsmemelidir. Zira küsme hareketi çocuğun güvenini zedeler. Burada anne Bana kötü davransan da seni çok seviyorum demelidir.
· 4 yaşından küçük bir çocuk güvenli bağlanma için annesinden 1 günden uzun bir süre ayrı kalmamalıdır.
Adem Güneş
· Çocuk herkesten sevgi alsa da gene de anne sevgisine muhtaçtır. Muhtaçlık duyulan bu sevgi ona ihtiyacı olduğu zaman verilmelidir. O büyüdükten sonra fazlasıyla verilse de muhtaç olduğu zamandaki sevginin yerine geçmeyecektir.
· Sevme Engeli hali sevgiye ihtiyacı olduğu halde başkalarına yeterince sevgi verememe durumudur. Küçük yaşta yeterince anne/baba sevgisi görmemiş çocuklarda görünmektedir. Annesinden kopuk büyümüş çocuklarda hayata güven duyma sıkıntıları da yaşanmaktadır. Diğer bir problemli durum da anne sevgisi yokluğuyla büyüyen çocukların ileride kendi çocuklarına duyduğu sevgi ile ilgili problemler yaşamasıdır.
· Sağlıklı bir gelişimde çocuk 4 yaşından sonra anneye bağımlı değil, bağlı olur.
· Çocuk ilk 2 yıl annesine ne kadar kolay erişir, ona ne kadar kolay ulaşırsa sağlıklı bağlanabilme yetisi gelişir. Bu dönemde yeterli güveni elde edemezse anneye bağlanması da bağlandıktan sonra ayrılması da sıkıntılı olacaktır.
· Annelerde çocuğa yakın olursa çocuğun kendine aşırı bağımlı olacağı gibi yanlış bir kanı mevcuttur. Bağımlılık bir doyamama halidir, size yeterince doyan çocuk bağımlı olmaz, bağlı olur.
· Bebeklerin kendilerini anneye teslim etmesi fıtridir, annenin ise değildir. Bu yüzden ilk iki yıl anne de kendini zihinsel ve sevgi olarak bebeğe teslim etmelidir.
· Bebekler konuşamadıkları dönemde annesiyle telepati yöntemi ile ilişki kurarlar, eğer onlara erişemezlerse sinirlenirler, ağlarlar. (Ör: Karnı acıkınca annesinin gözlerine bakar ve tebessüm eder.)
· Uyurken üşüyen bebeklerde kâbus görme ihtimali vardır.
· 24. Ayda bebeklerde emme refleksi biter. Ancak çocuklar bu dönemde daha fazla emmek isterler. Bunun iki sebebi vardır; Birincisi süt artık doyum için tek başına yeterli değildir, ikincisi emme refleksi bittiği için çocuk çaba harcayarak yorulacaktır. Bu dönemde 1-4 hafta arasında bırakılmalıdır.
· Korkan çocuk annesinin göğsüne doğru gider. Zira bebeklikten itibaren kaygıları orada giderilmiştir.
· Emmen çocuğu varken yeniden hamile kalan anne belirli bir süre sonra emzirmeyi kesmelidir. Aksi takdirde yeni doğacak bebek için hazırlanacak colostrum içeren anne sütü hazırlanamaz.
· Çocuğun hasta olduğu durumlarda iğne vurulması gibi zorunluluklarda çocuğu anne değil baba tutmalıdır. Annenin görevi iğnenin acısını teskin etmektir. Çocuk anneden göreceği tesellide hiçbir sıkıntı yaşamazsa güvenli olarak kendini ona teslim eder.
· Çocukların babaya bağlanışı genellikle 2-3 yaşları arasında hızlanır.
· Çocukların gelişiminde 1 sütten kesme, 2 tuvalet alışkanlığı, 3 - odadan ayırma adımları sırasıyla izlenmelidir.
· Sütten keserken kademeli olarak azaltıp geçiş sağlanmalıdır. Çocuk emmek için geldiğinde onunla özel olarak ilgilenip emme isteği geçiştirilmeye çalışılabilir. İlk etapta emme süresinin araları 2 saat arttırılır. Çocuk emmek için geldiğinde şimdi süt yok, gelince vereceğim denebilir. 2 saat sonra çocuk unutsa da süt verilmelidir. Her hafta süreler 2 şer saat arttırılabilir.
· 2 yaşından sonra çocuklarda kimlik oluşumu başlamaktadır. Eşyaların kendilerine ait olmasını isterler.
· Odadan ayırma için 3-3,5 yaşları arası uygundur. Zamanın geldiği çocuğun Ben yemeğimi kendim yerim , ayakkabılarımı kendim bağlarım gibi cümlelerinden anlaşılabilir.
· Çocuğun odası için ona seçim şansı tanınmalıdır. Çocuk odası bebekken hazırlanmak yerine 3-3,5 yaşından sonra esas odasına geçeceği zaman düzenlenmesi daha doğrudur. Aksi takdirde hep alışık olduğu odaya geçmek istemeyebilir. Odasında gece onu korkutabilecek biblo vb. eşya bulunmamalıdır.
· Çocuk kendi odasına geçtikten sonra tedirginliği varsa anne/baba o uyuyana kadar ona masal okuyabilir. Eğer arada korku hissediyorsa anne/baba Korkarsan yanımıza gelebilirsin. , Seslendiğinde seni duyarız gibi rahatlatıcı cümleler kullanmalıdır.
· İlk 4 yıl çocuğun fiziksel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarının karşılanması önemlidir. Bu dönemde Çocuğa çok yüz vermeyelim denmemelidir. Mümkün olduğunca onunla ilgilenilmelidir.
· İhtiyacına cevap verilmeyen çocuk hırslanır. Hırs reaksiyonel bir durumdur. Sağlıklı çocuk reaksiyonel değil aksiyoner duyguları yetenek olarak kullanır.
· Çocuğun ihtiyaçları terbiye amaçlı kullanılmamalıdır. Ör: 4 yaşından önce pasta ver diyen çocuğa pasta verir misin demeden olmaz denilmemelidir. Pasta verilmeli ama daha sonrasında izahat yapılmalıdır.
· Çocukların hırçınlıklarının ardında ruhsal temas eksiklikleri vardır.
· Beni öpmezsen çikolata vermem yanlış bir cümledir. Onun ihtiyacını suiistimaldir. Çocuk ihtiyacını giderene zaten bağlanır. Ayrıca çocuk yetişkinlerin haz aracı değildir. Bu yüzden süs eşyası gibi görülmemelidir.
· Çocuğa Bu kaçıncı yanlışın, yine beceremedin demek ona suçluluk ve yetersizlik hissi verir. Ör: Çocuk elindeki çöpü yere atarsa Sana kaç kere dedim çöpü yere atma demek yerine çöpü yere atmanın neden yanlış olduğu onun anlayacağı dilde anlatılmalıdır.
· Çocuklar arzu ettikleri yiyecekleri yer, uykusu geldiğinde uyur böyle olursa kendilerini emniyette hissederler. Zorla yedirilir zorla uyutulur ise güvensizlik oluşabilir.
· Fıtrat geneli, mizaç özeli ifade eder. Çocuk yetiştirmek davranış öğretmek değildir. Ellerini yıkamak, dişlerini fırçalamak, davranış öğretmektir. Ancak sadece davranış öğretmek çocuk eğitimi açısından eksiktir.
· Feraset öngörüdür. Kişi feraset sahibi oldukça empati gücü artar. Çocuk 10 yaşına geldiği halde ödev yapmıyor, eksikliklerini gidermiyor ise bu onun ilerisini planlayamadığını, feraset eksikliğinin olduğunun göstergesidir.
· Çocukları gelecekle ilgili olumsuz gelişmelerle korkutmak feraseti kapatır. Ör: Derslerine çalışmazsan sınıfta kalırsın. yerine Derslerine çok iyi çalışırsan takdir belgesi alırsın denmelidir.
· Bazı durumlarda anne/baba Ben senin kadar bilmiyorum bana yardımcı olabilir misin? Diyerek çocuğu yüreklendirmelidir.
· His kazanımı çocukluk yıllarında gerçekleşir, yetişkinlikte oluşmaz bu yüzden çocuğumuzun doğru hisleri tecrübe ederek öğrenmesi için çalışmalıyız.
· Çocuğun bazı davranışları değiştirmesi isteniyorsa ona hikâyeler anlatarak yönlendirme yapılabilir. Bu hikâyelerde kahramanların hatalı davranışı nasıl bıraktığı örneklerle izah edilebilir.
· Evde dedikodu yapılması çocuğun güvenini sarsar. Kendisinin de arkasından konuşulacağı hissine kapılır.
· Çocukların yorumlarına dikkat edilmelidir. Ör: anne bu kıyafet sana yakışmış şeklinde yorum yaparsa anne de buna önem verirse çocuk güven kazanır. Bu yüzden onların yorumlarını önemsediğini her zaman belirtin.
· Ebeveyn çocuğa küsmemelidir. Zira küsme hareketi çocuğun güvenini zedeler. Burada anne Bana kötü davransan da seni çok seviyorum demelidir.
· 4 yaşından küçük bir çocuk güvenli bağlanma için annesinden 1 günden uzun bir süre ayrı kalmamalıdır.