Kitap Özetleri

Jasmin

New member
“Güvenli Bağlanma” Kitabından Esinlenmiş Notlar
Adem Güneş
· Çocuk herkesten sevgi alsa da gene de anne sevgisine muhtaçtır. Muhtaçlık duyulan bu sevgi ona ihtiyacı olduğu zaman verilmelidir. O büyüdükten sonra fazlasıyla verilse de muhtaç olduğu zamandaki sevginin yerine geçmeyecektir.
· “Sevme Engeli” hali sevgiye ihtiyacı olduğu halde başkalarına yeterince sevgi verememe durumudur. Küçük yaşta yeterince anne/baba sevgisi görmemiş çocuklarda görünmektedir. Annesinden kopuk büyümüş çocuklarda hayata güven duyma sıkıntıları da yaşanmaktadır. Diğer bir problemli durum da anne sevgisi yokluğuyla büyüyen çocukların ileride kendi çocuklarına duyduğu sevgi ile ilgili problemler yaşamasıdır.
· Sağlıklı bir gelişimde çocuk 4 yaşından sonra anneye bağımlı değil, “bağlı” olur.
· Çocuk ilk 2 yıl annesine ne kadar kolay erişir, ona ne kadar kolay ulaşırsa sağlıklı bağlanabilme yetisi gelişir. Bu dönemde yeterli güveni elde edemezse anneye bağlanması da bağlandıktan sonra ayrılması da sıkıntılı olacaktır.
· Annelerde çocuğa yakın olursa çocuğun kendine aşırı bağımlı olacağı gibi yanlış bir kanı mevcuttur. Bağımlılık bir doyamama halidir, size yeterince doyan çocuk bağımlı olmaz, bağlı olur.
· Bebeklerin kendilerini anneye teslim etmesi fıtridir, annenin ise değildir. Bu yüzden ilk iki yıl anne de kendini zihinsel ve sevgi olarak bebeğe teslim etmelidir.
· Bebekler konuşamadıkları dönemde annesiyle telepati yöntemi ile ilişki kurarlar, eğer onlara erişemezlerse sinirlenirler, ağlarlar. (Ör: Karnı acıkınca annesinin gözlerine bakar ve tebessüm eder.)
· Uyurken üşüyen bebeklerde kâbus görme ihtimali vardır.
· 24. Ayda bebeklerde emme refleksi biter. Ancak çocuklar bu dönemde daha fazla emmek isterler. Bunun iki sebebi vardır; Birincisi süt artık doyum için tek başına yeterli değildir, ikincisi emme refleksi bittiği için çocuk çaba harcayarak yorulacaktır. Bu dönemde 1-4 hafta arasında bırakılmalıdır.
· Korkan çocuk annesinin göğsüne doğru gider. Zira bebeklikten itibaren kaygıları orada giderilmiştir.
· Emmen çocuğu varken yeniden hamile kalan anne belirli bir süre sonra emzirmeyi kesmelidir. Aksi takdirde yeni doğacak bebek için hazırlanacak colostrum içeren anne sütü hazırlanamaz.
· Çocuğun hasta olduğu durumlarda iğne vurulması gibi zorunluluklarda çocuğu anne değil baba tutmalıdır. Anne’nin görevi iğnenin acısını teskin etmektir. Çocuk anneden göreceği tesellide hiçbir sıkıntı yaşamazsa güvenli olarak kendini ona teslim eder.
· Çocukların babaya bağlanışı genellikle 2-3 yaşları arasında hızlanır.
· Çocukların gelişiminde 1 – sütten kesme, 2 – tuvalet alışkanlığı, 3 - odadan ayırma adımları sırasıyla izlenmelidir.
· Sütten keserken kademeli olarak azaltıp geçiş sağlanmalıdır. Çocuk emmek için geldiğinde onunla özel olarak ilgilenip emme isteği geçiştirilmeye çalışılabilir. İlk etapta emme süresinin araları 2 saat arttırılır. Çocuk emmek için geldiğinde “şimdi süt yok, gelince vereceğim” denebilir. 2 saat sonra çocuk unutsa da süt verilmelidir. Her hafta süreler 2 şer saat arttırılabilir.
· 2 yaşından sonra çocuklarda kimlik oluşumu başlamaktadır. Eşyaların kendilerine ait olmasını isterler.
· Odadan ayırma için 3-3,5 yaşları arası uygundur. Zamanın geldiği çocuğun “Ben yemeğimi kendim yerim” , “ayakkabılarımı kendim bağlarım” gibi cümlelerinden anlaşılabilir.
· Çocuğun odası için ona seçim şansı tanınmalıdır. Çocuk odası bebekken hazırlanmak yerine 3-3,5 yaşından sonra esas odasına geçeceği zaman düzenlenmesi daha doğrudur. Aksi takdirde hep alışık olduğu odaya geçmek istemeyebilir. Odasında gece onu korkutabilecek biblo vb. eşya bulunmamalıdır.
· Çocuk kendi odasına geçtikten sonra tedirginliği varsa anne/baba o uyuyana kadar ona masal okuyabilir. Eğer arada korku hissediyorsa anne/baba “Korkarsan yanımıza gelebilirsin.” , “Seslendiğinde seni duyarız” gibi rahatlatıcı cümleler kullanmalıdır.
· İlk 4 yıl çocuğun fiziksel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarının karşılanması önemlidir. Bu dönemde “Çocuğa çok yüz vermeyelim” denmemelidir. Mümkün olduğunca onunla ilgilenilmelidir.
· İhtiyacına cevap verilmeyen çocuk hırslanır. Hırs reaksiyonel bir durumdur. Sağlıklı çocuk reaksiyonel değil aksiyoner duyguları yetenek olarak kullanır.
· Çocuğun ihtiyaçları terbiye amaçlı kullanılmamalıdır. Ör: 4 yaşından önce “pasta ver” diyen çocuğa “pasta verir misin demeden olmaz” denilmemelidir. Pasta verilmeli ama daha sonrasında izahat yapılmalıdır.
· Çocukların hırçınlıklarının ardında ruhsal temas eksiklikleri vardır.
· “Beni öpmezsen çikolata vermem” yanlış bir cümledir. Onun ihtiyacını suiistimaldir. Çocuk ihtiyacını giderene zaten bağlanır. Ayrıca çocuk yetişkinlerin haz aracı değildir. Bu yüzden süs eşyası gibi görülmemelidir.
· Çocuğa “Bu kaçıncı yanlışın, yine beceremedin” demek ona suçluluk ve yetersizlik hissi verir. Ör: Çocuk elindeki çöpü yere atarsa “Sana kaç kere dedim çöpü yere atma” demek yerine çöpü yere atmanın neden yanlış olduğu onun anlayacağı dilde anlatılmalıdır.
· Çocuklar arzu ettikleri yiyecekleri yer, uykusu geldiğinde uyur böyle olursa kendilerini emniyette hissederler. Zorla yedirilir zorla uyutulur ise güvensizlik oluşabilir.
· Fıtrat geneli, mizaç özeli ifade eder. Çocuk yetiştirmek davranış öğretmek değildir. Ellerini yıkamak, dişlerini fırçalamak, davranış öğretmektir. Ancak sadece davranış öğretmek çocuk eğitimi açısından eksiktir.
· Feraset öngörüdür. Kişi feraset sahibi oldukça empati gücü artar. Çocuk 10 yaşına geldiği halde ödev yapmıyor, eksikliklerini gidermiyor ise bu onun ilerisini planlayamadığını, feraset eksikliğinin olduğunun göstergesidir.
· Çocukları gelecekle ilgili olumsuz gelişmelerle korkutmak feraseti kapatır. Ör: “Derslerine çalışmazsan sınıfta kalırsın.” yerine “Derslerine çok iyi çalışırsan takdir belgesi alırsın” denmelidir.
· Bazı durumlarda anne/baba “Ben senin kadar bilmiyorum bana yardımcı olabilir misin?” Diyerek çocuğu yüreklendirmelidir.
· His kazanımı çocukluk yıllarında gerçekleşir, yetişkinlikte oluşmaz bu yüzden çocuğumuzun doğru hisleri tecrübe ederek öğrenmesi için çalışmalıyız.
· Çocuğun bazı davranışları değiştirmesi isteniyorsa ona hikâyeler anlatarak yönlendirme yapılabilir. Bu hikâyelerde kahramanların hatalı davranışı nasıl bıraktığı örneklerle izah edilebilir.
· Evde dedikodu yapılması çocuğun güvenini sarsar. Kendisinin de arkasından konuşulacağı hissine kapılır.
· Çocukların yorumlarına dikkat edilmelidir. Ör: “anne bu kıyafet sana yakışmış” şeklinde yorum yaparsa anne de buna önem verirse çocuk güven kazanır. Bu yüzden onların yorumlarını önemsediğini her zaman belirtin.
· Ebeveyn çocuğa küsmemelidir. Zira küsme hareketi çocuğun güvenini zedeler. Burada anne “Bana kötü davransan da seni çok seviyorum” demelidir.
· 4 yaşından küçük bir çocuk güvenli bağlanma için annesinden 1 günden uzun bir süre ayrı kalmamalıdır.
 

Jasmin

New member
“Çocuk Deyip Geçmeyin” Kitabından Esinlenmiş Notlar
Adem Güneş
· Çocuk akıl ile öğrenmez, his ile kişilik kazanır. Bu yüzden akıl kadar kişiliğine de önem verilmelidir.
· Çocuğu küçük düşürülmemelidir, çocuk aşağılandığı takdirde kendine güveni azalır. Her zaman için değer verilen çocuk değerli olur.
· Çocuk için 1 temel 1 ayrıcalıklı spor dalı kazandırmak önemlidir. (Yüzmek, koşmak temel spor dalı; golf, buz pateni ayrıcalıklı spor dalına örnek verilebilir.) Çocuklar için okçuluk sporu çok iyi bir spordur. Çocuk öfke ve nefret yerine sükûnet ve sakinliği öğrenir.
· Çocuğunuzun bir sanatla ilişkili olsun. Böylece en büyük problemi olacak can sıkıntısını azaltacaktır. Ayrıca gelişimini ve bir şey yaratma yeteneğini arttıracaktır.
· Anne ile uyuyan bebek huzurlu ve uyumlu olur. Böylece güven duygusu problemi de yaşamazlar.
· Kaygılanan çocuk yalan söyler. Kaygı ayrıca kendini korumak için saldırganlığı tetikler. Çocuk kendini emniyette hissetmelidir. Sınav kaygısı olmamalı. Kötü karne getirse dahi ona bağırılmamalı, anne/baba karneyi kenara koyup ona sarılmalı.
· Anne başka şeylerle ilgilendiğinde, çocuk annenin sevgisini kaybedeceğinden kaygılanır.
· Çocuklarla bol bol konuşsun. Zira onlar da dinlemek ve konuşmak isterler, Gün içinde yaşadıklarını anlatmak isterler.
· Çocukla konuşulacak konular hep ders ve ödevler olmamalıdır. Konuşmak için ek zaman yaratmak da önemlidir. Televizyon kapatılıp çocukla sık sık konuşulabilir.
· Çocuğa sevgi duymak ve sevgiyi hissettirmek önemlidir. Ama aşırı övgüye kaçılmamalıdır. Aşırı övgü narsizmi tetikleyebilir. Çocuğa karşı mütevazı söylemler kullanılmalıdır. Narsis olursa kendini herkesin üstünde görür. Narsis olduğunun farkına varmaz kendinin anlaşılmadığını düşünür. İnsanların %1 narsistir.
· Çocuk kendi başına başarılı olmasının yanında, arkadaşlarıyla beraber başarılı olması için de desteklenmelidir. Kendi başına başarı: yalnızlık, beraber başarı ise sosyalleşme getirir.
· Hiper-aktif çocuğun üstün zekâ olma olasılığı vardır. Bu yüzden onu sakin tutacak ilaçlardan kaçınılmalıdır.
· Çocukluk dönemini bir çocuk ne kadar anne kucağında, baba omzunda geçirirse o kadar dingin olur.
· Şiddetli merak; “dağınık dikkate” sebep olur. Çocuk belirli dönemlerde her şeyi kendisi yapmak ister. Çocuğa ‘Otur uslu ol’ demek yerine, istedikleri için makul ölçüde desteklenmelidir.
· Çocukluğunda baba ve anne şefkati görmemiş çocuklar ergenlik çağlarında kız ve erkek arkadaşlarından bu şefkati beklerler. Ve beklenti onları hatalı davranışlara sürükleyebilir. Bu yüzden ilgi ve şefkat çocuktan esirgenmemelidir.
· Çocuk terbiyesi çocuğa “davranış öğretmek” değil, “irade kazandırmak” tır. İradesi olursa kötü alışkanlıklardan da uzak durur, kendinde ödevlerini ve sorumluluklarını yerine getirme iradesini de bulur.
· Ergen ve gençlerde adalet duygusu güçlüdür. Tüm konularda adaletli davranın.
· Çocuğun bir örgüt mensubu olmaması için, örgütlerin ona göstereceği ilgiden daha fazlasını ona gösterin. Zira örgütler onu kendilerine çekmek için onunla ilgilenecek, ona özen gösterecektir. En fazla ilgi ve özeni siz gösterin.
· Çocuğunuzun aktif iletim yeteneğini kaybetmemsi önemlidir. Soru sorulduğunda cevap verip akabinde bir soru sorarak veya başka bir şey de anlatarak konuşmayı devam ettirmesine aktif iletişim denir. Aktif iletişim çocukluk yaşlarında kazanılır. Çocuk gün içinde yaşadıklarını size anlatmak istediğinde dinlemeye devam ederseniz bu yetenek devam eder.
· İletişim depresyondan koruyan bir araçtır. İnternet, televizyon, akıllı telefonlar iletişimi pasife çekmektedir.
· Suçluluk duygusu kalıcıdır. Çocuğun ayıbını yüzüne vurmayın. Ayıpları örtün teşhir etmeyin. Aksi takdirde düştüğü durumu büyüdüğünde de unutmaz, suçluluk duyar.
· Dayak yiyen çocuk ağlar, ancak aşağılanan çocuk kendisini sıkar içine atar.
· Çocukları merak duygusu ile eğitiniz. Aksi takdirde ceza ve bakı geçici çözümdür. Geçici çözümün ardından tekrar istenmeyen duruma gelir. Belirli süre sonra ceza da işe yaramayacaktır.
· Şımarık çocuk yoktur. Şımartılmış çocuk vardır.
· İrade gelişimi için, çocuğun kendi yapabileceği şeyleri çocuğa yaptırınız. Merdivenleri kendi çıksın ayakkabılarını kendi giysin. Çocuk düştüğü yerden kendi kalksın.
· Çocukların paranın ve tasarrufun kıymetini öğrenmesi için 12 yaşından sonra bir tanıdık esnafın yanında çalışması faydalıdır. Tasarrufun kıymetini öğrenmesi eşyalarının da kıymetini bilmesini sağlayacaktır. (yarım altın – tam altın hikâyesi)
· Öğrenmenin temelde üç şartı vardır.(güven, hoşgörü, tevazu)
· Çocuğa “önceden ben de yanlış yapıyordum” diyerek doğrusunu gösteriniz. Doğrudan onun yanlışına kızmayınız.
· Eğer sütü dökerse, güzel güzel konuşarak onunla baştan oynayınız. Sonrasında ona sütü döktüğü için onun temizlemesi gerektiğini belirtip mümkün olduğunca ona temizletiniz. Akabinde sütün nasıl dökülmeyeceğini de öğretiniz.
· İnsanlar hatalarını yüzüne vuran insanlarla değil onları hoş gören insanlarla mutlu olurlar.
· Çocuğa bildiğinizi belli etmeyin. Senin bildiğini bilmesin yoksa senin bilginle ezilebilir.
· Tatillerde çocuk derse boğulmamalı, arkadaşlarıyla oynamalıdır. Zira öğrenme doğal ve kendiliğinden olursa etkilidir.
· Çocuk ceza ile terbiye edilmez, ceza alan ileride ceza verir. Ayrıca Çocuğu ceza ile sindirmenin yanından her zaman mükâfat ile yönlendirme de kötüdür. Çocuk olduğu gibi kabul edilmelidir. Zira toplumsal kabul görmüş şiddetin adına “ceza” denir.
· Çocuğa kavramları anlatırken korku ve şiddet unsurları kullanılmamalıdır. Trafik canavarı deme onu kendi hayal gücünde farklı düşünebilir.
· Çocuk ikna edilerek değil, görerek öğrenir. Kendi yapmadığınız şeyleri çocuğundan istemeyiniz.
· Nasıl ki ebeveynlerin işlerini eve getirmesi çok istenen bir durum değilse, çocuğun da evde aşırı ödev yapması aynı etkidedir.
· Tatil ders yapma zamanı değil öğrenme zamanıdır. Soyut kavramları değil dünyadaki somut şeyleri öğrenmelidir. ( kitapta bir padişahı öğrendiyse tatilde o padişahın yaptırdığı camiye gidilebilir.)
· Nasrettin hoca eşeğe yolda öğrencilere ders anlatabilmek için ters binmektedir.
· Çocuğa karşı buyurucu olunmamalıdır. Tam tersine onunla çocuk olarak onu daha iyi eğitmek mümkündür.
· Çocuk huysuz ve saldırgan olduğunda kucağını aç ve onu teselli ediniz. Eğer onun mızmız halinden rahatsız olup yalnız bırakırsanız, ileride daha fazla ağlamaklı olacaktır.
· Pedagojik olarak en zoru tek çocuğu yetiştirmektir. Tek çocuğun hem annesi hem arkadaşı hem kardeşi olmak gerekir. Ayrıca tek çocuğun ilerde doğacak çocuğunun hala, dayı gibi akrabaları olmayacaktır. Aynı zamanda çocuklar birbirinden cesaret ve coşku da alırlar.
· Yetişkinler tebessümlü insanlar ise çocuklar pozitif olur. Yetişkinler sorunları büyütürse çocuklar da şikâyetçi ve memnuniyetsiz olur. Yetişkin “her şeyin bir çaresi vardır” diyerek tebessüm etmelidir.
· Çocuk yaşadıklarını yetişkinlere anlatır. Çünkü onların yorumlayarak ona bir anlam katmasını isterler. Bu yüzden gün içinde her yaptıklarını size anlatılır.
· Çocuğun anne babaya vereceği ceza, anne babanın vereceği cezadan daha büyük olabilir. (kendine kıymak)
· Başarı eğitimin en önemli unsuru eğitimin yavaşlığıdır. Eğitim sükûnet ile başlar, “sekine” ile devam eder. (sekine: zihnin ve düşüncelerin toplu olması, gönül rahatlığı)
· Çocuğu dokunarak uyandırmayınız, mümkünse camı açıp bol oksijen veya yavaş yavaş odayı aydınlatarak uyandırınız.
· Bayramlarda çocuklara bayramlık alınız.
 

Jasmin

New member
Çocuk Eğitiminde Doğru Bilinen Yanlışlar” Kitabından Esinlenmiş Notlar/Adem Güneş
· Çocukların kullanacağı bilgisayarlar onların özel odalarında değil salonda herkesin ulaşımında bulunmalıdır. Böylece hem internette istenmeyen içerikten belli ölçüde korunur, hem de bilgisayarı kullanım şekli daha rahat denetlenebilir.
· Öfke çocuk için kimi zaman gerekli bir özelliktir, bu yüzden aşırı örselenmemelidir. Zira öfke refleksi kırılan çocuk kendisini savunması gereken zamanda onu kullanmaz. Özellikle taciz gibi istenmeyen olaylarla karşılaşırsa çocuk öfkesi sayesinde kurtulabilir.
· Öfke çocukta denge unsurudur. Öfke zehir Vicdan ise panzehirdir. Çocuk vicdanı ne kadar gelişirse öfkeyi gereksiz kullanımı azalacaktır. Çocuklarda vicdan gelişimi için 4 yaşından sonra hasta, taziye ve mezarlık ziyaretleri yapılabilir.
· Çocuğa hayatın bir yankı olduğu anlatılmalıdır. Kendisi kötü konuşursa diğerlerinin de ona karşı kötü konuşacağı, iyi davranırsa da diğerlerinin ona iyi davranacağı anlatıldığı takdirde vicdan anlayışı da gelişecektir.
· Çocuk ilk 4 yıl anne babayı taklit eder. Bu sürede anne/baba hayvanlara zarar verme gibi kötü davranışlar sergilemeyip, hep iyi ve örnek davranışlar sergilerse çocuk da bu iyi davranışları kopyalayacaktır.
· Bahaneler vicdanı öldürür. Cümlenin ortasında “ama” kelimesinden sonra gelen genellikle bahanedir. “Çöpü yere atmayacaktım ama çöp kovası yoktu.” O zaman çöpün taşınması gerektiği anlatılmalıdır.
· Çocuklar aslında yalan söylemek istemezler. Ancak kişiliklerinin koruma ihtiyacından yalana başvururlar. Yalanın işe yaradığını gören çocuk ise bunu alışkanlık haline getirir. Çocukta kurulan baskı onu yalan söylemeye teşvik eder. “Bu vazoyu kim kırdı?!!!” veya ”Sakın yalan söyleme, seni mahvederim” gibi cümleler çocuk üzerinde baskı oluşturur. Ayrıca çocuklar yalanı kimi zaman büyüklerden öğrenirler. Ör: çocuğunun yapmadığı ödev için öğretmene yalan atan bir anne/baba en büyük kötülüğü yapmaktadır.
· 6 yaşından küçük çocuklar hayal dünyaları ile gerçekleri tam ayırt edemezler. Düşündükleri şeylere inanırlar. Bu anlattıkları hikâyeler yalan kategorisine girmez.

· 4 yaş döneninde çocuk sevgi provaları yapar. Sevildikçe sevmeyi öğrenir. 6 yaş döneminde ise çocuğun korku refleksi gelişmektedir. Çocuk korktuğunu söylüyorsa korkuyor demektedir. Bu tip durumlarda “Ne var bunda korkacak?” yerine çocuğa “seni anlıyorum korkabilirsin” diyerek sahip çıkılmalıdır.
· Çocukların dil gelişiminde aşırı derecede televizyon izlenmesinin kötü etkisi bulunmaktadır. Televizyon hem pasif iletişim olduğu için çocuğun aktif iletişimi kötü etkilemekte, hem de bire bir iletişimdeki göz teması gibi becerilerin kazanımı gecikmektedir.
· Küçük yaştan itibaren çocuğun eğitimi kadar terbiyesine de önem verilmelidir. Dünyada iyi eğitimli binlerce cani yaşamaktadır.
· Çocuk kendisiyle oyun oynanmasını ister, oyalanmayı istemez. Dolayısıyla çocukla içten şekilde oyun oynanmalıdır.
· Çocuk belki bir nebze anne/babası yürüdüğü için emeklemeyi bırakıp yürümeye çalışır.
· Çocuklar 7 yaşına kadar ağırlıklı olarak duygusal düşünür bu yüzden bu tipte bir eğitim almalıdır. 7 yaşından sonra zekâ eğitimine ağırlık verilebilir.
· Çocuk sizin istemediğiniz bir kıyafeti almak istiyor. Çocuğa bu istediği kıyafeti ancak belirli şartlarla alabileceğinizi belirtin. (Ör: sadece evde gündüzleri 10-12 saatleri arasında giyebilir gibi.)
· Çocuklara genel cinsel eğitimden önce en uygun yakınları tarafından mahremiyet eğitimi verilmelidir. Kız çocuk için en uygun kişi annedir. Zira genel eğitim alındığında bazı şeyleri hiç bilmediği için arkadaşları tarafından alay konusu olabilir veya küçük düşebilir. Erkek çocuk için ise bu eğitim baba tarafından verilmemelidir. Zira baba ile oğul arasında kalkmaması gereken bir asalet ve utanma perdesinin bulunması daha sağlıklıdır. Erkek çocuğa bu eğitim çocukla en yakın diyalogu bulunan bir erkek akraba tarafından verilebilir.
· Temel davranış refleksi 4-7 yaş arasında kazandırılmaktadır; önemli davranış refleksleri aşağıdaki gibidir;
o Bedenim bana aittir: Vücudunun ona ait olduğu öğretilmiş çocuk şiddet veya taciz gibi bir durumla karşılaşırsa direnmesi gerektiğini bilir. Bunun anne/baba çocuğun üstünde kıyafeti bile değiştirmek istese ondan izin alarak yapmalıdır. Ancak böyle davranırsa bedeninin esas hâkiminin o olduğunu hissettirebilir. Zira anne/baba çocuğu öpmek için bile ondan izin istemelidir. Böylece onun kendi bedeni hakkında karar verici olduğu bilinci gelişir. Ayrıca 4-5 yaşından sonra Eş, dost, akrabanın onun genital vb. gölgelerine vurarak ve onu sıkarak sevmemesi gerektiği anlatılmalıdır.
o Fiziksel baskıya direnme: Anne/baba ona fiziksel güçsüzlüğünü hissettirmemelidir. Orantısız güç uygulamak onun kendi içinde küçük düşmesine sebep olabilir.
o Vücudunu gizlenme refleksi: Yürüyebileceği zamandan itibaren çıplak dolaştırılmamalıdır. Kendini hatırlayacağı yaşlarda genital bölgelerinin kapalı olduğu hatırlaması faydalıdır. 4 yaşından itibaren anne ve babasıyla banyoda çıplak bulunmamalıdır. Külotla banyo yaptırılmalıdır. Soyunma ve giyinmede yalnızlık önemlidir. 4 yaşından itibaren başkalarının yanında soyunup giyinememelidir.
o Tuvalet refleksi: Tuvalette ondan başkasının bulunmaması gerektiği öğretilmelidir.
· Kardeş Kardeşin kumasıdır. Çocuklara eşit davranmak kıskançlığı körükler. Böylece eşitliğin ilerisindeki çocuk ezilir. Benzer şekilde büyük ve küçüğe aynı muamele küçük için adaletsizliktir. İkisine de aynı oyuncağı almak yerine ikisinin ilgisini çeken farklı oyuncaklar alınmalıdır. Eğer çocuk anne/babanın kendine adaletsiz davrandığını sezinlerse güven duygusu zedelenir.
· Yeni bir kardeşin doğduğu zamanlarda, büyük çocuğa abi veya abla olarak daha önemli bir pozisyona geçtiği anlatılabilir.
· Kardeşler arası kıyaslar yapılması veya bir kardeşin diğerinden daha çok ebeveynlere benzediğinin söylenmesi diğer kardeşi olumsuz şekilde etkileyebilir.
· 6 yaşında normal bir çocuk ilgisi çeken bir konuda 20 dakika boyunca dikkati bozulmadan konsantre olabilir. Hiperaktif çocuk hiçbir şey için bu kadar süre konsantre olamaz. Cips, kola gibi yiyecekler hiper-aktifliği tetiklemektedir.
· Çocuklara bilmedikleri şeyler bildikleri kavramlarla anlatılmalıdır. Hafta kavramını bilmiyorsa 7 kere akşam olacak sonra geçmiş olacak şeklinde anlatılmalıdır. Çocuk 14 yaşına gelene kadar sorduğu sorulara doğrudan cevap verilmelidir. 14 yaşından sonra sorularına soruyla karşılık verilebilir.
· Tuvalet alışkanlığı için 2-3 yaş arası uygundur. Öncelikle büyük tuvalet alışkanlığı kazandırılmalıdır. Bu dönemde kaliteli bezler kullanılmamalıdır. Kaliteli bezler çocuğun duyduğu rahatsızlığı azalttığı için tuvalet alışkanlığının kazanmasını zorlaştırır. Ardından küçük tuvalet alışkanlığı gündüz için kazandırılır. En son küçük tuvalet alışkanlığı gece için kazandırılır. Bu dönemde çocuk gün içinde bol bol sıvı tüketebilir. Ancak yatmadan 1-2 saat önce sıvı alımı kesilir.
· Tuvalet eğitiminde tutarlı olunmalıdır. Bazen bez bağlayıp bazen bağlamamak çocuğun aklını karıştıracaktır. Ayrıca çocuğun altını değiştirilirken psikolojik ve duygusal baskı yapılmamalıdır.
· Çocuk Allah ile korkutulmamalıdır. Bu onun ileriki yaşlarında sıkıntı çekmesine sebep olabilir.
 

Jasmin

New member
“Çocuk Eğitiminde Doğru Bilinen Yanlışlar” Kitabından Esinlenmiş Notlar
Adem Güneş
· Anne karnındaki çocuk doğrudan annenin psikolojisinden etkilenir. Embriyo psikolojisi bu evrede gelişmektedir. Anne korku filmi izlerse karnındaki çocuk da annenin korktuğu zamanlarda korkacaktır. İstenmeyen gebelikte embriyo anne karnındayken kendi istenmediğini bilmez ama sezer ileride bunun ezikliğini hissetmesi de muhtemeldir.
· Annenin doğum yapmasının 1-2 sat sonrasında vücudunda “prolaktin” hormonu salgılanır. Bu hormon anneyi çocuğa hazırlayan hormondur. Bu hormonun etkisiyle algıları bilinçaltına kaydedilir. Anne çocuğunun ağlama tonunu zihnine kazır, onlarca gürültü arasında dahi onun sesini algılar. Bu yüzden anne ilk saatlerde çocuğa dokunmalı onu koklamalıdır.
· Emzirmek bebeği ruhen de beslemektedir. Anne sütü ile beslenen çocukların ileriki yıllarda kanser riskleri de azalmaktadır. Annelerini emen çocukların çene ve diş yapıları da daha sağlıklı olmaktadır.
· Anne sevgisi muadili olmayan bir sevgidir. Bu yüzden diğer aile bireyleri çocuğu ne kadar severse sevsin, anne sevgisinin yerini tutmaz. Anne sevgisi bir muhtaçlıktır, çocuğun ihtiyaç duyduğu her anda verilmelidir.
· Çocuklar ilk 4 yıl bir duygusal yakına bağlanma ihtiyacındadır. Bu bağlanma gerçekleşmez ise çocukta güvensizlik oluşma ihtimali vardır. En önemli duygusal kazanımlar bu dönemde sağlanır.
· 4 yaşından sonra duygusal ihtiyaçları sağlandığı için çocuk çevresinde aidiyet aramaya başlar. Bu arkadaşlar ve kardeşler aracılığıyla olabilir. Bundandır ki ilk 4 yıl sosyalleşme yerine duygusal bağlanmaya önem verilmeli çok erken kreşe gönderilmemelidir. 4. Yıldan sonra ise kreş faydalı olacaktır.
· İlk 7 yılında doya doya anne sevgisi alan çocuklar ileriki yaşlarında neyi neden istediğini daha iyi değerlendirebilmektedir. Aksi takdirde anne sevgisindeki boşluğu çeşitli heveslerde aramaktadır. Yeterince anne sevgisi alınmadığında “Sınırsız ve karşılıksız sevgi” kavramının anlaşılması çocuklar açısından çok zor olmaktadır.
· Çok fazla televizyon izleyen çocuklarda “ilgisiz çocuk sendromunun” görülme riski artmaktadır. Çocukla bol bol konuşulmalı, sözel ve duygusal iletişim kurularak ilgi kabiliyeti arttırılmalıdır. Anne/baba çocuğun anlattıklarından çok sıkılsa bile onu dinlemeye devam etmelidir. 4 yaşından önce TV ile tanıştırılmamalı, tanıştırılmışsa kontrollü olarak izletilmelidir.
· Anne ve baba çocuğuna aşırı bağlandığı noktada onun gelişimine zarar verebilir. Çocuk aşırı koruma yüzünden kendini geliştiremez. Bu yüzden “sen yapma ben hallederim” cümlesi fazla kullanılmamalıdır.
· Pembe baba, hırçın anne doğru bir seçim değildir. Şefkatli anne otoriter baba daha doğru bir gelişim sağlamaktadır. Zira çocuk babasının arkadaşı olmasını değil, babasının babası olmasını ister. Baba sağlıklı kurallar koymakla yükümlüdür. Dikte etmez, şiddet göstermez, kaosu engeller. Anne ise dengeyi koruyandır. ( Klasik Baba: Ben senin ölene kadar babanım.) (Modern baba: Kendi hayatını kurtarman benim için yeterlidir.) cümleleri ile tarif edilir.
· Baba çocukla arkadaş olmamalıdır. Baba çocuğun çevresiyle arkadaş olmalıdır. Çocuk babasını baba gibi hissettiğinde güven duymaktadır.
· Şahin – Karga Hikâyesi ( Et- hamur, gaga, kanat, pençe)
· Çocuğa başarısız olduğu konuda değil, başarılı olduğu konuda destek olmak gerekir. En başarılı olduğu konuda ona ek ders aldırılabilir.
· Çocuğun tabiatı gereği koşup oynaması gereklidir. Sürekli oturuyorsa sağlıklı olarak nitelenemez bu yüzden “otursun uslu olsun” denmemelidir. Zira büyüdüğünde size “Sizin yüzünüzden çocukluğumu yaşamadım” diyebilir. Onun uslu olmasını sağlamak yerine yeteneklerini bulmak için uğraşın.
· “Kontrollü tecrübe aktarımı” çocuk gelişimi açısından çok önemlidir. Çocuk antika vazonun yere düştüğünde kırılacağını bilmez. Her yeni yer onun için yeni bir şey öğrenme imkânıdır. Anne ve babanın “bırak kırsın”’ı biraz kabullenmesi gereklidir. Kırmadan öğrenen çocuk Sadece bilgi aktarımı ile edinim sağladığından tecrübe kazanmamış olacaktır. Tecrübesiz bilgi kazanmak ileride doğru olmayan bilgileri ayırt etmesinde güçlüğe sebep olabilir. Eğer çocuk kendi evinde televizyonu karıştırmazsa başkasının evinde misafirlik karıştıracaktır. Bu yüzden ilkleri sizin evinizde yaşasın.
· Çocuklar için oyun sadece oyun demek değildir. Oyun çocuğun masal dünyasıdır. Çocuk oyunla bir bütün olduğunda, oyun esas işlevini yerine getirir. Çocuk oynadığı dünyanın hâkimidir. Anne ve baba oyun dünyasında esas hükümdara saygı göstermeli onun kurallarına uymalıdır. Zira çocuğun hayal dünyası böyle gelişir.
· Çocuk oyuncaklarında seçimler çok önemlidir. 0-6 ay döneminde ışıklı ve renkli oyuncaklar onun gelişimine yardımcı olur. 6-24 ay döneminde büyük yapbozlar alınabilir. Ayrıca kendi hareket eden ışıklı oyuncaklar da onun hareket kabiliyetini arttıracaktır. 3 yaşından sonra 3 tekerlekli bisiklet hem kas gelişimi için dikkat toplama yeteneği için faydalıdır. Ayrıca 3 yaşından sonra oyun hamurları, detaylı Legolar basit zekâ oyuncakları işlevseldir. 3-5 yaş arasında basit ok-yay, piyano, sayı sayma oyuncakları, mutfak gereçleri, resim eşleme oyuncakları faydalıdır. 6-8 yaş arasında isim şehir, yakan top, dama, minyatür arabalar faydalıdır. 9-11 yaşları arasında hafıza kartları ve bilgisayar oyunlarına geçilebilir. 12 yaşından sonra basit mikroskop ve teleskop işlevseldir.
· Çocuk silahla oynadığında silahta onu çeken şey silahın silah olması değil, o silahı kullanan kahramandır. Çocuklar genelde uzay silahlarını sevmezler zira onları kullanan kahramanlar onların dikkatini çekmez. Ancak izlediği veya bildiği karakterin silahı onun dikkatini çeker. Çocuk izlememesi gereken karakterleri izlerse ileride onları taklit edeceğin problemlerle karşılaşılabilir.
 
Böyle bir şey başka kitaplar için de bize faydalı olacak şekilde yapılabilir. Biraz gönül ve bir çok da vakte ihtiyaç var. Allah razı olsun [MENTION=41]Jasmin[/MENTION]
 
Üst