Mutlu Kaplumbağa - Akram Ghasempour

Ayşe Gençer

New member
0000000322954-1.jpg

Hani Adem Hocamız yavaşlamanın önemini anlatıp duruyor ya, kişinin yaşayacağı ve yaşatacağı huzurun genişlikle elde edildiğini ve genişlemek için yavaşlamak gerektiğini; işte bu kitap da onu çocuklara hikaye anlatıyormuş gibi anlatan bir kitap.

Mutlu kaplumbağa yavaşlığı ile çok mutludur. Bir gün tavşan aklına girer daha hızlı olması gerektiğini, bunun daha eğlenceli olacağını anlatıp onu ikna eder.
Kaplumbağa daha önce hiç koşan kaplumbağa görmemiştir, dener ama beceremez. Bunun üzerine daha hızlı olmasını sağlayacak çözümler bulmaya çalışır, dener onları. Sonunda bir çözüm bulunur, kağlumbağa çok hızlanmıştır. Öyle ki tavşandan bile hızlıdır artık ama mutlu da değildir. Çünkü o kadar hızlı giderken hayatı kaçırır, eskisi gibi güneşi selamlayamaz, gökyüzüne bakamaz, ağaçları selamlayamaz etrafla olanı biteni göremez olmuştur. Hızlı olmanın mutluluk getirmediğini, mutluluğun yavaşlığında gizli olduğunu görür. Onu hızlandıran şeyden kurtulur ve artık yine eskisi gibi yavaş ve mutludur. Arkadaşlarının yanından geçerken onları görebilmekte, günbatımını izleyebilmektedir eski günlerde olduğu gibi...

Nasıl? Sadece çocuğunuz için değil yine öyle değil mi?
:)
 
Son düzenleme:

Ayşe Gençer

New member
İşte satış noktası tanıtım yazısı:

Küçük kaplumbağa güneşi, ağaçları, nehri ve arkadaşlarını selamladı. Çok mutluydu. Oradan geçen bir tavşan ona "neden daha hızlı yürümeyi denemiyorsun?" diye sordu.


Sayfa Sayısı: 24

Baskı Yılı: 2010


Dili: Türkçe
Yayınevi: ODTÜ Yayıncılık

Sayfa Sayısı : 24

İlk Baskı Yılı : 2010

Dil : Türkçe
 

Vuslatt

New member

Hani Adem Hocamız yavaşlamanın önemini anlatıp duruyor ya, kişinin yaşayacağı ve yaşatacağı huzurun genişlikle elde edildiğini ve genişlemek için yavaşlamak gerektiğini; işte bu kitap da onu çocuklara hikaye anlatıyormuş gibi anlatan bir kitap.

Mutlu kaplumbağa yavaşlığı ile çok mutludur. Bir gün tavşan aklına girer daha hızlı olması gerektiğini, bunun daha eğlenceli olacağını anlatıp onu ikna eder.
Kaplumbağa daha önce hiç koşan kaplumbağa görmemiştir, dener ama beceremez. Bunun üzerine daha hızlı olmasını sağlayacak çözümler bulmaya çalışır, dener onları. Sonunda bir çözüm bulunur, kağlumbağa çok hızlanmıştır. Öyle ki tavşandan bile hızlıdır artık ama mutlu da değildir. Çünkü o kadar hızlı giderken hayatı kaçırır, eskisi gibi güneşi selamlayamaz, gökyüzüne bakamaz, ağaçları selamlayamaz etrafla olanı biteni göremez olmuştur. Hızlı olmanın mutluluk getirmediğini, mutluluğun yavaşlığında gizli olduğunu görür. Onu hızlandıran şeyden kurtulur ve artık yine eskisi gibi yavaş ve mutludur. Arkadaşlarının yanından geçerken onları görebilmekte, günbatımını izleyebilmektedir eski günlerde olduğu gibi...

Nasıl? Sadece çocuğunuz için değil yine öyle değil mi?
:)

Mrb ayşe hanim yavaşlatmaktan kasıt nasıl her şeyde her türlü yavaşliktan mi bahsediliyor ben tam olarak anlamadım yalavaslamayi benm için biraz daha acabilirmisiniz bizim de yavaslamamiz gerek geniş olmamız için ama nasıl olucak onu bilmiyorum
 

Ayşe Gençer

New member
Mrb ayşe hanim yavaşlatmaktan kasıt nasıl her şeyde her türlü yavaşliktan mi bahsediliyor ben tam olarak anlamadım yalavaslamayi benm için biraz daha acabilirmisiniz ������bizim de yavaslamamiz gerek geniş olmamız için ama nasıl olucak onu bilmiyorum

Merhaba Sevgili Vuslatt,

Hızlı yaşamak hayatı tatmamak demektir diyor Adem Bey, fiziksel olarak yavaşlamayı kastediyor. Pek çoğumuzun biyolojik ritmi bozulmuş, hızlanmışız. Bu da bizim genişliğimizi elimizden almış ne yazık ki...

Sekine halinde, acele etmeden sakin ortamda yetişen çocuk huzurlu ve sakin olur diyor Adem Bey.

Dilerseniz şu radyo programına bir bakın, istediğiniz cevabı Adem Hocamızın ağzından dinleyin.

Adem Güneş - Dinle biyolojik ritim, yavaşlamak ve hayatı hızlı yaşamak

Daha fazla bilgi almak isterseniz Adem Güneş - Ana Sayfa adresinde çıkan arama kutucuğuna "yavaşlamak" yazarsanız daha çok radyo programına ulaşabilirsiniz.

Yaşavlayıp hayatı kaçırmayanlardan olabilmemiz dileğiyle, sevgiler...
 

AyBil

New member

Hani Adem Hocamız yavaşlamanın önemini anlatıp duruyor ya, kişinin yaşayacağı ve yaşatacağı huzurun genişlikle elde edildiğini ve genişlemek için yavaşlamak gerektiğini; işte bu kitap da onu çocuklara hikaye anlatıyormuş gibi anlatan bir kitap.

Mutlu kaplumbağa yavaşlığı ile çok mutludur. Bir gün tavşan aklına girer daha hızlı olması gerektiğini, bunun daha eğlenceli olacağını anlatıp onu ikna eder.
Kaplumbağa daha önce hiç koşan kaplumbağa görmemiştir, dener ama beceremez. Bunun üzerine daha hızlı olmasını sağlayacak çözümler bulmaya çalışır, dener onları. Sonunda bir çözüm bulunur, kağlumbağa çok hızlanmıştır. Öyle ki tavşandan bile hızlıdır artık ama mutlu da değildir. Çünkü o kadar hızlı giderken hayatı kaçırır, eskisi gibi güneşi selamlayamaz, gökyüzüne bakamaz, ağaçları selamlayamaz etrafla olanı biteni göremez olmuştur. Hızlı olmanın mutluluk getirmediğini, mutluluğun yavaşlığında gizli olduğunu görür. Onu hızlandıran şeyden kurtulur ve artık yine eskisi gibi yavaş ve mutludur. Arkadaşlarının yanından geçerken onları görebilmekte, günbatımını izleyebilmektedir eski günlerde olduğu gibi...

Nasıl? Sadece çocuğunuz için değil yine öyle değil mi?
:)

Bu kitap bende yok ama 4 yaşına girmek üzere olan kızıma, bir hikaye olarak anlattım bunu. Çok hoşuna gitti ve örnekler vermemi istedi. Bazı örnekler verdim. Her bir örnekten sonra "bir tane daha... bir tane daha..." dedi. Sonunda aklıma bir şey gelmeyince, biraz da sen örnek ver dedim. Onun verdiği örnekler :

"Mesela, ördekler gölde yüzerken hızlı hızlı - hızlı hızlı yüzerlerse hiç tadını çıkaramazlar. Yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara yüzerlerse daha çok eğlenirler."

"Mesela, namazı hızlı hızlı kılarsan hiç bir şey anlamazsın, yanlış kılarsın."

Namaz örneği beni şaşırttı doğrusu. Daha önce namazın hızlı ya da yavaş kılınmasıyla ilgili bir muhabbetimiz olmamıştı.

Yalnız şimdi kızım durup durup benden, başka örnekler istiyor. Bu örneklendirme işi, onun çok hoşuna gitti. Kızıma verebileceğim örnekler konusunda yardımcı olur musunuz?
 

Ayşe Gençer

New member
Bu kitap bende yok ama 4 yaşına girmek üzere olan kızıma, bir hikaye olarak anlattım bunu. Çok hoşuna gitti ve örnekler vermemi istedi. Bazı örnekler verdim. Her bir örnekten sonra "bir tane daha... bir tane daha..." dedi. Sonunda aklıma bir şey gelmeyince, biraz da sen örnek ver dedim. Onun verdiği örnekler :

"Mesela, ördekler gölde yüzerken hızlı hızlı - hızlı hızlı yüzerlerse hiç tadını çıkaramazlar. Yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara yüzerlerse daha çok eğlenirler."

"Mesela, namazı hızlı hızlı kılarsan hiç bir şey anlamazsın, yanlış kılarsın."

Namaz örneği beni şaşırttı doğrusu. Daha önce namazın hızlı ya da yavaş kılınmasıyla ilgili bir muhabbetimiz olmamıştı.

Yalnız şimdi kızım durup durup benden, başka örnekler istiyor. Bu örneklendirme işi, onun çok hoşuna gitti. Kızıma verebileceğim örnekler konusunda yardımcı olur musunuz?

Merhaba Sevgili Ay-Bil,

Yazdıklarınız beni çok mutlu etti. Hem kitabın size böyle fikir vermesinden hem de gözümün önene gelen o tatlı anne kız diyalogları için.
O zaman şu kitabıda çok seveceğinizi düşünüyorum. Sanırım tam sizlik :)

Ne Yazık ki - Leila Hakimelahi

Bir de dün kızımla bir otun oynadık, belki o oyun da hoşunuza gider. Şöyle :)

Kızım önceki gece buzdolabı poşetinin bir kenarını yırtmış başına takmış şapka yapmıştı. Uykuda hiç gözü yok kendisini oyun peşindeydi hemen her gece olduğu gibi :)
Kızım onu şimdi buraya koyalım istersen onu süsleyip bir şapka yapabilirsin dedim. ponpon, pul, çiçekler yapıştırıp süslersin. Kurdaller yapıştırırsın dedim. Fikri çok sevdi. Geldi yatağa, anne yarın "çok garip olma" günü olsun mu dedi olsun dedim. Ertesi gün öğrendim ki bu çok garip olma fikri ona tarif ettiğim bu garip şapkadan çıkmış. Tabi olur yarın çok garip olma günü olsun dedim. Öyle uyudu ve sabah şu sözlerle uyandı. Anne unuttun mu bugün çok garip olma günü olsun demiştik. Gerçekten unutmuştum ama aaa tabi tabi öyle olsun, peki ne yapalım dedim. Garip garip giyinelim dedi. Tamam dedim. 10 dakika sonra odalarımızın kapısı bitişik, orada buluşma kararı aldık. Gardolabın önüne geçip nasıl garip olabilirim diye düşündüm ve aklıma kızımın beni hiç görmediği şey olarak eşimin kıyafetleri geldi. Pantolunu, gömleğini giydik, kravat taktım. Saçları da hoooop topuz. Tamam artık yeterince gariptim kızım için, çıkıverdim karşısına. Şaşırdı tabi :)
Sonra garipliklerimiz kahvaltıda da devam etti, örneğin sütü iki kulbu olan bir kase koydum, menemen yapmıştım onu fincanlara. Evde önceki gün yiyemeyip eve getirdiğimiz kanat ızgara vardı, ormakde onu kahvaltıda yemeyiz gariplik olsun diye kahvaltıya çıkardım ve çay bardaklarının içine koydum. Markete gittik ayakkabılarımı giydi, Sonra ben üzerimi değiştirip başka garip bir kıyafet giydim. Dışarıya çıkarken uygun olmadığı için üzerime önden fermuarlı mont gibi bir elbiem var onu giydim, giy çıkar yapmamak ve kahvaltıyı iyice geciktirmemek için. Marketteki abla önce kızımın ayakkabılarına sonra bana baktı, yorum yaptı eminim içinden "ne garipler" demiştir. Onun içinden söylediğini ben dışımdan söyledim, bugün bizim "garip olma" günümüz diye. Hani var ya şu resimdeki gariplikleri bulun diye kitaplar hah işte öyle bir gün oldu bizimki canlı canlı yaşadığımız. Belki farkındalığa da etkisi olmuştur ama ben en çok bu eğlencemizin kızımın yüzünde bıraktığı tebessümü sevdim. Umarım bilinçaltına yazılmıştır, olmaz olmaz yok, her şey olabilir bu hayatta, ne farkeder her zaman olmadığı gibi olmayıversin ve elalem ne derse desin

Bu yazıda buluştuğumuz için çok memnun oldum.
Keyifli paylaşımlarda tekrar tekrar buluşabilmek dileğiyle

Sevgiler
 

AyBil

New member
Merhaba Ayşe Hanım,

Evet, önerdiğiniz kitap da tam bizlik. Kızım "Ne yazık ki... İyi ki..." oyununu da çok sevdi :) Ayrıca kızınızla oynadığınız "garip olma günü" oyunu da çok hoş. Kızınız, kendine hayatı dolu dolu yaşatan bir annesi olduğu için çok şanslı. Ben de yavrularıma inşallah iyi bir anne olma gayreti içindeyim. Cevabınız ve tüm faydalı paylaşımlarınız için çoook teşekkür ederim. [MENTION=31]Ayşe Gençer[/MENTION]
 

havuçtatlısı

New member
merhaba,

bu kitabı almıştım geçen hafta dün okudum ve çok çok beğendim hemen önereyim dedim meğerse önerilmiş çoktan, teşekkürler Ayşe hanım.

ciddi anlamda yavaşlamanın ne anlama geldiğini sabah uyanınca doğaya selam vermenin, arkadaş yardımına bile değinilen bu kitabı haftada en az bir kere okumalı hem kendimiz hem çocuklarımız için.
şiddetle tavsiye edilir.

odtü yayıncılığın tüm serisini aldık çok çok etkili kitaplar var, mutlu kaplumbağanın yanında bir de somurtkan kaplumbağa var. harikalar mutlaka deneyin..
 

Ayşe Gençer

New member
merhaba,

bu kitabı almıştım geçen hafta dün okudum ve çok çok beğendim hemen önereyim dedim meğerse önerilmiş çoktan, teşekkürler Ayşe hanım.

ciddi anlamda yavaşlamanın ne anlama geldiğini sabah uyanınca doğaya selam vermenin, arkadaş yardımına bile değinilen bu kitabı haftada en az bir kere okumalı hem kendimiz hem çocuklarımız için.
şiddetle tavsiye edilir.

odtü yayıncılığın tüm serisini aldık çok çok etkili kitaplar var, mutlu kaplumbağanın yanında bir de somurtkan kaplumbağa var. harikalar mutlaka deneyin..

MErhaba Sevgili Havuçtatlısı,

Somurtan kaplumbağaya hiç denk gelmemiştim. Merak ettim.
Umarım ilk fırsatta denk gelirim.
Keşke onu da siz paylaşsanız, görsek duysak okusak...


Bu arada toplantıda sizinle buluşmak ne güzeldi... İyi oradaydınız...

Sevgilerimle :)
 

havuçtatlısı

New member
MErhaba Sevgili Havuçtatlısı,

Somurtan kaplumbağaya hiç denk gelmemiştim. Merak ettim.
Umarım ilk fırsatta denk gelirim.
Keşke onu da siz paylaşsanız, görsek duysak okusak...


Bu arada toplantıda sizinle buluşmak ne güzeldi... İyi oradaydınız...

Sevgilerimle :)

Çoğunu paylaşıcam inşallah. Paylaşım konusunda Sizden ilham aldım :)

Evet çok etkili ve güzel bir dersti. Birebir selamlaşmak da ayrı bir anlam kattı :)

Sevgiler benden...
 

Zekiye tuğ

New member
Yazılarınızı sabah ise giderken göz yaşları içinde okuyorum. Uyuyan oğlumu babanneye bırakıp ise gidiyorum.2 bucuk yaşına kadar yanındaydim 1 senedir babannemiz bakıyor.seneyede anaokuluna başlıcak ins.aksamlari ve hafta sonları her anımı onunla geçirmek ve değerlendirmek için çabalıyorum.
Yazilariniz için minnettarım çok yol gostericisiniz hepiniz iyi ki varsınız
 
Üst