Abdullah Tomur
Editör
Çocukluğunda güvenli bağlanma yaşayamayan ya da eşiyle duygusal doyumsama yaşayamayan kişilerde yüzeysel baglanmalar oluşur. Yüzeysel baglanmalar oyalanma davranışları ile ortaya çıkar. Örneğin sürekli telefon ile meşgul olma, tv seyretmeden yapamama, iskoliklik, yerine göre kitap okuma bile oyalanma davranışı olabilir.
Eşi ile duygusal doyumsama yaşayamayan kişilerde duygu durum bozuklukları görülür.
Aidiyet problemi duygusal yakın ilişkiler ile ortaya çıkar. Mesela sakin olan bir kişi, evlendikten sonra duygusal doyumsama yaşamıyorsa sinirli,hızlı bir kişiye dönüşebilir.
Kişi aidiyet hissettiği kişi veya grupla birlikte olmak ister. Aidiyet bağını kıran en büyük şey o kişiye değersizlik hissi yaşatmaktır.
Değersizlik; Eleştiri, aşağılama, yönlendirme, yönetme ile olur.
İnsanoğlunun yapacağı belki de en büyük yanlış birisinin duygusunu yönetmeye çalışmaktır. Bu imkansız birşeydir.
Mesela çocuğa, onu sevme şunu sev dense belki söylenen şeyi yapar fakat ezildiği, karşı gelemediği için yapar. Yoksa o duygusundan vazgeçmez.
Aidiyet problemi ergenlikten itibaren ortaya çıkmaya başlar. Aidiyeti kıran en büyük ikinci etken koşullandırmadir. İnsanın en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri olan teselli ise kosullandirmanin tersidir. Aidiyet bağını kuvvetlendirir.
İnsanın içindeki en güçlü duygu varolma ihtiyacıdır. Küsme davranışı ile karşı taraf yokmuş gibi davranılır. Herhangi bir kişiye zarar vermek isteniyorsa küfür etmek veya dövmek yerine küsmek daha etkili olur.
Eşi ile duygusal doyumsama yaşayamayan kişilerde duygu durum bozuklukları görülür.
Aidiyet problemi duygusal yakın ilişkiler ile ortaya çıkar. Mesela sakin olan bir kişi, evlendikten sonra duygusal doyumsama yaşamıyorsa sinirli,hızlı bir kişiye dönüşebilir.
Kişi aidiyet hissettiği kişi veya grupla birlikte olmak ister. Aidiyet bağını kıran en büyük şey o kişiye değersizlik hissi yaşatmaktır.
Değersizlik; Eleştiri, aşağılama, yönlendirme, yönetme ile olur.
İnsanoğlunun yapacağı belki de en büyük yanlış birisinin duygusunu yönetmeye çalışmaktır. Bu imkansız birşeydir.
Mesela çocuğa, onu sevme şunu sev dense belki söylenen şeyi yapar fakat ezildiği, karşı gelemediği için yapar. Yoksa o duygusundan vazgeçmez.
Aidiyet problemi ergenlikten itibaren ortaya çıkmaya başlar. Aidiyeti kıran en büyük ikinci etken koşullandırmadir. İnsanın en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri olan teselli ise kosullandirmanin tersidir. Aidiyet bağını kuvvetlendirir.
İnsanın içindeki en güçlü duygu varolma ihtiyacıdır. Küsme davranışı ile karşı taraf yokmuş gibi davranılır. Herhangi bir kişiye zarar vermek isteniyorsa küfür etmek veya dövmek yerine küsmek daha etkili olur.