Sizi En Etkileyen Öğreti

Merhaba
Adem Güneş 'ten duyup da sizde en derin etki bırakan hangi bilgi, öğreti, kazanım, farkındalık oldu acaba?

Hani Vayy beeee! Hic boyle düşünmemiştim. Ya da
Bunu çok yanlış biliyormuşum dediğiniz bir konu.
Size en çok dokunan ve ya sizdeki değişimin başlangıcı dediğiniz bir Adem Güneş öğretisi ??
Ben de yazacağım biraz sonra :)
 
Son düzenleme:

RmyDkc

New member
Kardeşlere eşit değil adil davranilması gerektiği ve örneğin babanın çocuğun yanlış bir davranışı karşısında irade sergilerken annenin biraz daha şefkatli teselli edici davranması gerektiği.

Oysa toplumumuzda tam tersi baba tavır koyuyorsa anne de aynı şekilde davrandiginda tutarlı olmuş oluyor.

Çok şey öğrendim Adem hocadan, inşallah uygulamak nasip olur ve bilmediklerimizi de ögrenmeye devam ederiz.
 

deva

New member
Adem beyin anlattigi kizimin benim anneligim kadar annelik yapacak olmasi cok etkilemisti.birde his aktarimindan etkilendim son zamanlarda bizim her bagirma kizma hatta bakışimizdan bile hisler kazanip duygulara dönüşmesi.beni oldukca etkiledi.aslinda adem hocayi her okudugumda dinledigimde cok etkileniyorum yani yavrularimin benim deger verdigim kadar degerli hissetmesi bunu bilmek bile yetmezmi.kuluz hata yapiyorum ama ben 5 yasindaki kizimdan hata yaptim sana kizmakla bagirmakla deyip ozur diliyorum.ins sekine haline gelir daha dikkatli anne olurum.
 
Benim ise "enn" olarak baktığımda 'önce irade kazanmalı sonra duyarlılık' verilmesi gerektiği imiş. Bu bana çok farklı bakış açısı sundu. Hiç bilmediğim bir şeydi
 

baharibeklerken

New member
Benim ilk vayy be dediğim ; yıllardır içimde eksikliğini duyup, arayip bulamayip ümitsizliğe düştüğüm zamanlarda radyoda dinlediğim esduyum , sonra kitaptan okuyunca içimdeki sürecin adını koyduğum baglanma.
Ilerleyen günlerde pedagojiokulu nu dinledikce insanı bozan ve onaran hisler. Artık şarki turku siir vs dinledigim insanlar bu gözle dinliyor, hmmm burda değersizlik duygusu var, burda bağlanacak birinin hasreti vb diyorum :)
En son ve en büyük vayy be m, Cezasiz eğitim kitabında anlatılan irade duyarlılık ekseni ile duyarlılığın iradeyi beslediği ve iradenin boylece geliştiği. Denge sagladiginda iradenin duyarliliktan önce geliştiği. Bakış açımı çok genişletti.
 

havuçtatlısı

New member
ben de adem hocanın derslerini dinlemeye kitaplarını tekrar tekrar okumaya başladıktan sonra "gerçek insan"ı tanıdım yani olması gerekeni, yani bana baskılanan şeylerin verdiğim tepkilerin aslında çoğu şeyin sonucu olduğunu anladığımda vay beee demiştim hatta her derste her cümlenin sonunda vay be demişimdir. ben kendimi çocukluğumu nasıl bu kadar bilmeden yaşamışım demişimdir.

güvenli bağlanmayı öğrendim ya artık ölsem de gam yemem, bilmeden hayatı bitenler var şükretmek lazım :)
 

Yusufbekir

New member
Merhabalar!
Ben de bebekler her ağladığında kucaklamak ilgilenmek gerektiğini öğrenince çok sevinmiştim. Çünkü ağlayan bebekleri gördükçe üzülürdüm. Fakat her dilde " aman kucağa alıştırma" sözü olduğu için çok birşey de diyemezdim annelere. Bazen bebek yakınımsa kucaklar severdim yakınım değilse uzaktan onunla beraber dudak büzerdim. Ve yaklaşık ilk çocuğum 3 aylıkken Adem beyi tanıdım. Tabi iyiki tanımışım.
 
Merhaba
Adem Güneş 'ten duyup da sizde en derin etki bırakan hangi bilgi, öğreti, kazanım, farkındalık oldu acaba?

Hani Vayy beeee! Hic boyle düşünmemiştim. Ya da
Bunu çok yanlış biliyormuşum dediğiniz bir konu.
Size en çok dokunan ve ya sizdeki değişimin başlangıcı dediğiniz bir Adem Güneş öğretisi ??
Ben de yazacağım biraz sonra :)

Onarıcı hislerin gücü beni çok etkilemişti. Allah'ın kurduğu nizama bir kez daha hayranlık ve şükran duymuştum. İnsanın evladına duyacağı "sığınma hissi"nin iyileştirici bir gücü olduğunu bilmek; geçmiş yüklere rağmen umut dolabilmek, "böyle gelmiş, böyle gider" olmadığını bilmek çok güzel bir histi. Anadolu Pedagojisini tanımadan önce iyi bir çocukluk geçirilmediyse ancak bir psikiyatristle bu insanın hastalıklı yanlarını atabileceğini düşünüyordum. Annenin çocuğa sığınması tanıdığım birşey değildi; sığınma sadece daha aciz olana aitti bana göre. Ama çocukların hisler bağlamında bizden daha temiz ve bu anlamda daha güçlü olduklarını Anadolu Pedagojisiyle içselleştirdim. Ve kızıma sığındım.. Onun masumiyetinin en güzel ilacım olduğunu böylece deneyimledim..

Daha epey de var aslında.. Kelimelere döktükçe uğrayacağım :)
 
Merhaba
Adem Güneş 'ten duyup da sizde en derin etki bırakan hangi bilgi, öğreti, kazanım, farkındalık oldu acaba?

Hani Vayy beeee! Hic boyle düşünmemiştim. Ya da
Bunu çok yanlış biliyormuşum dediğiniz bir konu.
Size en çok dokunan ve ya sizdeki değişimin başlangıcı dediğiniz bir Adem Güneş öğretisi ??
Ben de yazacağım biraz sonra :)

Fadime Hanimcim ne guzel bir baslik:)
Hepimizin farkindaligini birbiri ile harmanlamak ne sahane bir fikir.
Soyle kendimi bi yokladim ve konu Adem H miz ve A.P olunca yazilacak ve anlatilacak ne cok sey varmis bikere daha farkettim.
Adem Hocamizi ilk evladim dogmadan tanimanin nasil da bir nimet oldugunu dusunmek beni hep cok mutlu etmistir. Defalarca okuyup dinledigim seylerin icinde beni en cok derinden etkileyen kisim"memeden kesme metodu" olmustur..2evladimi da bu teknigi kullanarak hic zorlanmadan ve keyifle memeden ayirinca bizzat tecrube etmis olmak bende hep su dusuncenin olusmasina sebep oldu..
Bu yontemi bilmesem bende etrafimdaki insanlar gibi "salca surerek" biber surerej"yun yapistirarak ayirirdim heralde..cunku cocuklugumdan beri binlerce kez duydugum tavsiyeler arasindaydi..
Toplum olarak ne kadar da cocuk ruhundan uzaklastirilmisiz:((
Rabbim bizleri gercek anne baba eylesin..
 

Ayşe Gençer

New member
Merhaba
Adem Güneş 'ten duyup da sizde en derin etki bırakan hangi bilgi, öğreti, kazanım, farkındalık oldu acaba?

Hani Vayy beeee! Hic boyle düşünmemiştim. Ya da
Bunu çok yanlış biliyormuşum dediğiniz bir konu.
Size en çok dokunan ve ya sizdeki değişimin başlangıcı dediğiniz bir Adem Güneş öğretisi ??
Ben de yazacağım biraz sonra :)

Merhaba Sevgili Fadime Hanım,

Size öncelikle teşekkür etmek istiyorum böylesi bir konu açtığınız ve bu etkilenmişlikleri bir havuzda toplama fikriniz için.
Harika...

3 yaşına kadar çocuk yetiştirmek benim için kolaydı doğrusu. Kendini ona ver, duygusal yakınlık kur, ihtiyaçlarını vaktinde ve yeterince karşıla, onu duy.
Bütün bunları çok şükür annelik içgüdümle yapabilmiştim.

3 yaşından sonra ise iç genişliğim bana yetmedi. Çocuk sosyal yaşamın içine girdikçe oradan edindikleri, algılarının açılması ile iletişimin derinleşmesi gibi durumlar nedeniyle bir uzmana danışma ihtiyacı da başladı bende. Bütün bu ihtiyaçlar için elbette çok şey kattı Adem Hocamız bize.

Ama bunların hepsinin ötesinde çocuklarda ve yetişkinlerde görülen davranış bozukluklarının üzerine çöp atılmış gibi başka kişiler tarafından getirilip atıldığını idrak ettim. Eskiden haşarı bir çocuk gördüğümde anne babası için üzülürdüm, şimdi o masum çocuklar için üzülüyorum.

Yetişkinlerin davranışlarını da kişisel algılamam gerektiğini öğrendim bu vesile ile. Bu davranışı yapıyorsa geçmişte ne yaşadı ki şuan böyle davranıyor, o da mağdur diyorum içimden. Vayyy be dediğiniz söz diyorsunuz ya işte o bununla ilgili:

"Sana daha önce yapılanları ben sana yapmayacağım."

Karşımızdaki kişide kızdığımız bir çok davranış eleştirilmesinden, aşağılanmasından, üzerine yüklenen değersizlik hissinden geliyor ya o kişiye kızıp eleştirdiğimizde bütün bunları biz de yapmış oluyoruz aynı şekilde. Eleştiri düzeltmiyor ki o kişiyi, aksine daha da kötü yapıyor. İhtiyacı olan engin bir anlayışla kucak açılması aslında.
Bunu bazen yapabiliyorum, ne yazık ki bazen yapanmıyorum. Ama yapmak için her geçen gün kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

Geçen gün trafikte biri önüme kırdı, sonra da pencereyi açıp bana "gerizekalı" diye bağırdı.

Ben de arabayı hafif geri aldım, hizasına geldim. Pencereyi açtım, gülümsedim. "Beyefendi yakışıyor mu hiç size dedim." tebessümle.

Sürücü şaşırdı, kendi öfkesinin katlanarak geri yansıyacağını bekliyordu. Yüzü afalladı, durdu... Bir anda gerizekalıdan hanımefendiye terfi ettim.
"Hanımefendi ama öyle yapılır mı?" dedi. Elimi kaldırdım, açtım. Yine gülümseyip yoluma devam ettim. Tekrar gaza bastığımda içimde tatlı bir mutluluk vardı... Kızımın arka koltuktan anne sen de hiçbir şeye kızmıyorsun lafı ise o an beni en mutlu edecek söz olduğu kesin. Her zaman olmasa da yavaş yavaş otomatik pilottan çıkmaya, dürtülerime etken olup kişileri anlamaya başladım ya Allah Adem Hocamızdan razı olsun...

İyi ki var...


Sevgilerimle
 
Son düzenleme:

Ayşe Gençer

New member
Merhaba Sevgili [MENTION=4496]Ayhumeyra[/MENTION] , Merhaba Sevgili [MENTION=4827]Yaren'İM[/MENTION]

Çok teşekkür ederim :)

Daha yolun başındayım. İnşallah bir gün dediğiniz gibi biri olabilirim :)
 

havuçtatlısı

New member
Merhaba Sevgili Fadime Hanım,

Size öncelikle teşekkür etmek istiyorum böylesi bir konu açtığınız ve bu etkilenmişlikleri bir havuzda toplama fikriniz için.
Harika...

3 yaşına kadar çocuk yetiştirmek benim için kolaydı doğrusu. Kendini ona ver, duygusal yakınlık kur, ihtiyaçlarını vaktinde ve yeterince karşıla, onu duy.
Bütün bunları çok şükür annelik içgüdümle yapabilmiştim.

3 yaşından sonra ise iç genişliğim bana yetmedi. Çocuk sosyal yaşamın içine girdikçe oradan edindikleri, algılarının açılması ile iletişimin derinleşmesi gibi durumlar nedeniyle bir uzmana danışma ihtiyacı da başladı bende. Bütün bu ihtiyaçlar için elbette çok şey kattı Adem Hocamız bize.

Ama bunların hepsinin ötesinde çocuklarda ve yetişkinlerde görülen davranış bozukluklarının üzerine çöp atılmış gibi başka kişiler tarafından getirilip atıldığını idrak ettim. Eskiden haşarı bir çocuk gördüğümde anne babası için üzülürdüm, şimdi o masum çocuklar için üzülüyorum.

Yetişkinlerin davranışlarını da kişisel algılamam gerektiğini öğrendim bu vesile ile. Bu davranışı yapıyorsa geçmişte ne yaşadı ki şuan böyle davranıyor, o da mağdur diyorum içimden. Vayyy be dediğiniz söz diyorsunuz ya işte o bununla ilgili:

"Sana daha önce yapılanları ben sana yapmayacağım."

Karşımızdaki kişide kızdığımız bir çok davranış eleştirilmesinden, aşağılanmasından, üzerine yüklenen değersizlik hissinden geliyor ya o kişiye kızıp eleştirdiğimizde bütün bunları biz de yapmış oluyoruz aynı şekilde. Eleştiri düzeltmiyor ki o kişiyi, aksine daha da kötü yapıyor. İhtiyacı olan engin bir anlayışla kucak açılması aslında.
Bunu bazen yapabiliyorum, ne yazık ki bazen yapanmıyorum. Ama yapmak için her geçen gün kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

Geçen gün trafikte biri önüme kırdı, sonra da pencereyi açıp bana "gerizekalı" diye bağırdı.

Ben de arabayı hafif geri aldım, hizasına geldim. Pencereyi açtım, gülümsedim. "Beyefendi yakışıyor mu hiç size dedim." tebessümle.

Sürücü şaşırdı, kendi öfkesinin katlanarak geri yansıyacağını bekliyordu. Yüzü afalladı, durdu... Bir anda gerizekalıdan hanımefendiye terfi ettim.
"Hanımefendi ama öyle yapılır mı?" dedi. Elimi kaldırdım, açtım. Yine gülümseyip yoluma devam ettim. Tekrar gaza bastığımda içimde tatlı bir mutluluk vardı... Kızımın arka koltuktan anne sen de hiçbir şeye kızmıyorsun lafı ise o an beni en mutlu edecek söz olduğu kesin. Her zaman olmasa da yavaş yavaş otomatik pilottan çıkmaya, dürtülerime etken olup kişileri anlamaya başladım ya Allah Adem Hocamızdan razı olsun...

İyi ki var...


Sevgilerimle

Ayşe hanım, ben de geçen araba sürerken artık eskisi gibi agrasif atara atar gidere gider davranmadığımı hatta çok sakin olduğumu gördüğümde dedim ki evet değişiyor ve gelişiyor birşeyler. Daha sakin ve yavaşım evde de artık koşmuyorum, kızlarla 10dklik oyunlar 1 saate çıktı,bana cemkiren komşumu sadece dinleyip acaba şuan içinde ne yaşıyor hangi değersizlik hissiyle başedemedi de böyle davranıyor eskiden olsa üstüme alınır günlerce kendim değersizlik yetersizlik içinde boğulurdum. İçim ayrı bir sukuna erdi sanki. Tabi hâla aşamadığim çok nokta var ama vardığım nokta bile beni mutlu ediyor.

Son olarak adem hocanın way be dediğim cümlelerinden biri de şu idi:

***Can sıkıntısı kendi gerçeğiyle karşılaşma çığlığıdır...***

Canımın çok sıkılmasına fırsat tanıyorum....
 
Fadime Hanım, bu mesajla birlikte bir film şeridi canlandı gözümde :) 'Vay be'lerim ne kadar çok diye düşündüm... Şöyle bakınca, aralarından ilki öğrenciliğimin başlarında Adem Hoca ile ilk tanıştığımda duyduğum "İnsan iyidir" cümlesi derim.

İnsan özünde iyidir... Belki bilinen, duyulan bir yaklaşımdı bu ama Adem Hoca'nın anlatımıyla sıradan bir cümle olmaktan çıkmıştı benim için.

İnsanın özünde iyi olduğunu görebilmek merhamet hissinin canlı kalabilmesini sağlayan şeydi… İnsanın insanı duyabilmesi… "İyi birisi, yaralı sadece” diyebilmekti… Benim yaralarım olduğu gibi, onun da yaraları var…

Ve insanın özünde iyi olması demek, insan kendi haline bırakıldığında iyiyi seçecek demekti... Özgürlüğün sapmalara sebep olacağına inanmak aslında bir yanılgı... Baskılar, zorlamalar olmadıkça, insan zarara uğratılmadıkça 'özü' aslında iyi kalır demekti… Kontrol altına almaya çalışmak gereksiz bir çaba, yeter ki özüne zarar verilmesindi…

Wikipedia gibi büyük bir bilgi havuzunun nasıl da 'özgürlük' ile şekillenerek bu kadar büyüdüğünü konuşmuştuk. Bu internet ansiklopedisine herkes özgürce girip, bilgi ekleyebiliyor veya çıkarabiliyordu. Böylelikle bir süre içinde ortaya ortak bir doğru çıkıyordu. Yani insan baskı kurulmadan da iyiyi buluyordu, ve daha sağlıklı bir süreçten geçerek buluyordu... Bu, o zamanki ben için bir aydınlanma anıydı :)

Çocuğa duyarlılığın, onun kendi gibi olabilmesine eşlik etmenin de temelinde bu kısacık 2 kelimeyi gördüm sonra… Çocuğun/insanın iyi olan o özünü, benliğini bozmamak, zarara uğratmamak biraz da bundan gerekliydi…
 

F11

New member
Ỏncde almayacagim buda neymis boyle dedigim Bir cift sallanan kupenin kendimi bukadar hanim efendi hissetirmesi tekrar tekrar aynaya bakma istegi bende gercekten vaybe etkisi yaratti
 
Merhaba
Adem Güneş 'ten duyup da sizde en derin etki bırakan hangi bilgi, öğreti, kazanım, farkındalık oldu acaba?

Hani Vayy beeee! Hic boyle düşünmemiştim. Ya da
Bunu çok yanlış biliyormuşum dediğiniz bir konu.
Size en çok dokunan ve ya sizdeki değişimin başlangıcı dediğiniz bir Adem Güneş öğretisi ??
Ben de yazacağım biraz sonra :)
Bir insanın kazanabileceği en üstün yetenek duygularını yönetebilme becerisidir. Ve sevebilme yeteneğindeki...
Sevebilme yeteneğinin geliştirilebilir birşey olduğunu duymak bana iyi gelmişti. Her ne kadar sevmeyi bilmesem de bunu geliştirmeye çalışarak geliştirmenin mümkün olduğunu bilmek umut oluyor... umudumuz hiç kaybolmasın arttıkça artsın inşaallah. Selametle...
 

Zekiye tuğ

New member
Benim evliligimi kurtaran cumlesi"insan oglunun en buyuk yanlislarindan birisi baskasini kontrol edebilecegi yanilgisidir.kimsenin duygularini ve nefsini kontrol edemezsiniz" .bu soylemi beni hayata dondurdu resmen ne buyuk ferahlikmis Yarabbi.
Oglum okula basladigindan beridir anliyorum ki adem hoca ne buyuk bir yukun altina girmis.annelerimiz nasilda cirpinip duruyorlar yanlislar girdabinda.ama yanasmiyorda kimse kolay kolay yuzlesmeye.
Adem hocam Allah her daim yardimcin olsun bi kez daha Allah senden razi olsun...
 

Dilekakn

New member
Bana vay be dedirtten seylerin en temelinde INSANIN ONARILARAK DEĞİSEBILECEĞI var sanirim... bunu biliyorum lakin içselleşip bunu başarabilmek bna çok zor geliyor..
 
Üst