Gonca Anıl
New member
Uzun zamandır müfredat değişikliği tartışılıyor ama maalesef tartışmalar yine politik çerçevede kaldı.
Pedagojik açıdan pek az değerlendirme yapıldı.
Peki, bu müfredat değişikliği pedagojik açıdan gerçekten iyi mi?
ANLAMA SEVİYESİ AZ
Son söyleyeceğimi ilk söyleyeyim. Müfredat birçok açıdan sadeleşmiş, derinleşmiş, son gelişmelerle daha entegre olmuş ve gerçek hayatla bağlantısı artmış. Ama buna rağmen pedagojik açıdan anlamayı ve öğrenmeyi sağlamakta yetersiz kalmış.
Nasıl mı?
BİLGİ VE ANLAMA
Bilmek ve anlamak farklı şeylerdir.
Bilmek; bilgileri kontekstten bağımsız olarak hafızada tutmaktır.
Anlamak ise deneyim ve keşfetme sonucu beyinde oluşan şemalardır. Yani, anlayan bir kişi, bir bilginin ne anlama geldiğini ve o bilginin hangi ortamda geçerli olduğunu bilir (Aşağıda açacağım).
Maalesef okullarımızda çocuklar çok şeyi bilir (ezber sonucu) ama çok az şeyi anlar çünkü okullarda keşfetme ve deneyim süreci yaşanmaz.
Peki, yeni müfredat bilme üzerine mi yoksa anlama üzerine mi kurulu?
Yeni müfredatın anlama düzeyi, eski müfredata oranla artmış (bilmenin her boyutu kullanılmış) ama anlama boyutu hala zayıf. Nasıl mı? Bir kaç örnek vereyim.
Ama bunun için ilk önce kazanım yazma şeklimizi tamamen değiştirmemiz gerekir.
Aşağıda yazacağım yöntem (Teaching for Understanding Model) Harvard Project Zeroda Prof. David Perkins ve ekibi tarafından geliştirilmiş ve birçok ülkede uygulanmaktadır.
SOSYAL BİLGİLER
Şöyle bir kazanım var.
SB.5.2.1. Somut kalıntılarından yola çıkarak kadim uygarlıkların insanlık tarihine katkılarını tanır.
Sizce bu kazanım nasıl verilir?
Lidyalılar parayı; Sümerliler yazıyı buldu gibi bilgiler ile verilir. Çocuk bunları ezberleyebilir. Yani, bu kazanım bilgi seviyesindedir. Peki, bu kazanım anlama seviyesine nasıl çıkartılır?
Neden Babiller değil de Lidyalılar parayı buldu? Neden tekerliği Lidyalılar değil de Sümerliler buldu? Bu icatların altında yatan temel mekanizma ne?
Anlama kazanımı: Bir uygarlığın sosyal ve kültürel yapısını coğrafya belirler.
Kazanım olarak bu cümle yazılırsa, keşfetme süreci başlar. Böylelikle çocuklar toplumların coğrafi, kültürel ve sosyal yapısını inceler ve aralarındaki ilişkiyi keşfeder.
Artık tek tek ezberlemelerine gerek yoktur. Siz hangi icadı söylerseniz söyleyin, çocuk bir çıkarım yapabilir.
FEN BİLİMLERİ
F.3.2.1.2. Duyu organlarının temel görevlerini açıklar.
Mesela bu kazanım da ezberdir. Çocuk ezberler ve ezberlediğini söyler. Ama çocuk şunu anlamlandıramaz. Neden bazı canlılarda daha az duyu organı vardır?
Neden bazı canlılarda, görme duyu organı yoktur? Neden bazı canlılardaki duyu organları farklı şekillenmiştir?
Ama bu kazanım anlama seviyesinde şöyle yazılır.
Anlama kazanımı: Bir canlının yaşadığı ekosistem, onun duygu organlarını şekillendirir.
Çocuk önce canlıların duyu organlarını, sonra bulundukları ekosistemi kategorize eder. Ardından bunlar arasında ilişki kurar. Bu durumda çocuk, bir çok canlıyı anlamlandırabilir.
F.6.2.3.3. Kanın yapısını ve görevlerini tanımlar.
Bu kazanım da ezberdir. Çocuk bunu ezberlese bile şunları anlamlandıramaz: Neden bazı canlılarda kan yoktur? Bu canlılarda kanın görevlerini hangi mekanizmalar yapar? Oksijen nasıl kullanılır? Neden bazı canlılarda kan kırmızı değildir?
Anlama kazanımı: Bir canlının yaşadığı savunma mekanizması, onun fizyolojik ve anatomik yapısını belirler.
Çocuk canlıların yapısını, sonra savunma mekanizmalarını kategorize eder ve sonra bunlar arasında ilişkiler kurar.
(Alan uzmanları çok daha farklı anlama kazanımı yazabilir.)
MODERN SANAT
11.1.2.1. Modern sanat akımlarının ortaya çıkış̧ nedenlerini açıklar.
11.1.2.2. Modern sanat akımlarının özelliklerini örneklerle açıklar.
11.1.2.3. Modern sanat akımlarının temsilcilerini tanır.
Mesela bu kazanımlar da bilgi seviyesindedir. Yani çocuk bunları ezberleyebilir. Peki, bu bilgi seviyesindeki kazanım, anlama seviyesinde nasıl yazılır?
- Sanat eserleri bir önceki sanat eserine tepki olarak doğmuştur. (İstisnalar da ayrıca yazılır).
- Sanat eserleri bulunduğu çağın özelliklerini taşır.
- Sanat eserleri, temsilcilerinin izlerini taşır.
Çocuklar bu durumda bilgiyi ezberlemekten ziyade, farklı kavramlar hakkında (sanat, eser, çağ, sanatçı) edindiği bilgileri ilişkilendirerek, anlama ve anlamlandırma sürecine girer.
FEN DERSLERİ
Lise seviyesindeki fen dersleri çoğu zaman bilgi seviyesinde.
10.3.3.1. Dalgaların ilerleme yönü, dalga tepesi ve dalga çukuru kavramlarını açıklar.
10.4.2.1. Saydam, yarı saydam ve saydam olmayan maddelerin ışık geçirme özelliklerini açıklar.
10.2.3.1. Heterojen karışımları açıklar.
Çocuklar sadece ezberleyerek bu kazanımlara ulaşabilir.
Fen derslerinde deney var, ama çocukların hipotez kurmasına izin verilerek daha da iyileştirilebilir.
ANLAMA ODAKLI DERSİ
Gerçek öğrenmenin olması için yapılacak ilk adım, müfredatın bilgi düzeyinden anlama düzeyine dönüştürülmesidir.
Bunun için kazanım yazma şeklimizin de değişmesi gerekir.
Yıllardır bu yöntemi öğretmenlerle uyguluyorum. (Yöntemi ben sunuyorum, içerik uzmanı oldukları için dönüşümü öğretmenler yapıyor.)
Derslerde gerçek öğrenmeyi sağlayıp, inanılmaz sonuçlar alıyoruz.
Umarım MEB yetkilileri bu gözle müfredatı tekrar değerlendir ve bu bağlamda değişikliklere gider.
Bu süreçte ben de her türlü desteğe hazırım.
Özgür Bolat-Hürriyet
Pedagojik açıdan pek az değerlendirme yapıldı.
Peki, bu müfredat değişikliği pedagojik açıdan gerçekten iyi mi?
ANLAMA SEVİYESİ AZ
Son söyleyeceğimi ilk söyleyeyim. Müfredat birçok açıdan sadeleşmiş, derinleşmiş, son gelişmelerle daha entegre olmuş ve gerçek hayatla bağlantısı artmış. Ama buna rağmen pedagojik açıdan anlamayı ve öğrenmeyi sağlamakta yetersiz kalmış.
Nasıl mı?
BİLGİ VE ANLAMA
Bilmek ve anlamak farklı şeylerdir.
Bilmek; bilgileri kontekstten bağımsız olarak hafızada tutmaktır.
Anlamak ise deneyim ve keşfetme sonucu beyinde oluşan şemalardır. Yani, anlayan bir kişi, bir bilginin ne anlama geldiğini ve o bilginin hangi ortamda geçerli olduğunu bilir (Aşağıda açacağım).
Maalesef okullarımızda çocuklar çok şeyi bilir (ezber sonucu) ama çok az şeyi anlar çünkü okullarda keşfetme ve deneyim süreci yaşanmaz.
Peki, yeni müfredat bilme üzerine mi yoksa anlama üzerine mi kurulu?
Yeni müfredatın anlama düzeyi, eski müfredata oranla artmış (bilmenin her boyutu kullanılmış) ama anlama boyutu hala zayıf. Nasıl mı? Bir kaç örnek vereyim.
Ama bunun için ilk önce kazanım yazma şeklimizi tamamen değiştirmemiz gerekir.
Aşağıda yazacağım yöntem (Teaching for Understanding Model) Harvard Project Zeroda Prof. David Perkins ve ekibi tarafından geliştirilmiş ve birçok ülkede uygulanmaktadır.
SOSYAL BİLGİLER
Şöyle bir kazanım var.
SB.5.2.1. Somut kalıntılarından yola çıkarak kadim uygarlıkların insanlık tarihine katkılarını tanır.
Sizce bu kazanım nasıl verilir?
Lidyalılar parayı; Sümerliler yazıyı buldu gibi bilgiler ile verilir. Çocuk bunları ezberleyebilir. Yani, bu kazanım bilgi seviyesindedir. Peki, bu kazanım anlama seviyesine nasıl çıkartılır?
Neden Babiller değil de Lidyalılar parayı buldu? Neden tekerliği Lidyalılar değil de Sümerliler buldu? Bu icatların altında yatan temel mekanizma ne?
Anlama kazanımı: Bir uygarlığın sosyal ve kültürel yapısını coğrafya belirler.
Kazanım olarak bu cümle yazılırsa, keşfetme süreci başlar. Böylelikle çocuklar toplumların coğrafi, kültürel ve sosyal yapısını inceler ve aralarındaki ilişkiyi keşfeder.
Artık tek tek ezberlemelerine gerek yoktur. Siz hangi icadı söylerseniz söyleyin, çocuk bir çıkarım yapabilir.
FEN BİLİMLERİ
F.3.2.1.2. Duyu organlarının temel görevlerini açıklar.
Mesela bu kazanım da ezberdir. Çocuk ezberler ve ezberlediğini söyler. Ama çocuk şunu anlamlandıramaz. Neden bazı canlılarda daha az duyu organı vardır?
Neden bazı canlılarda, görme duyu organı yoktur? Neden bazı canlılardaki duyu organları farklı şekillenmiştir?
Ama bu kazanım anlama seviyesinde şöyle yazılır.
Anlama kazanımı: Bir canlının yaşadığı ekosistem, onun duygu organlarını şekillendirir.
Çocuk önce canlıların duyu organlarını, sonra bulundukları ekosistemi kategorize eder. Ardından bunlar arasında ilişki kurar. Bu durumda çocuk, bir çok canlıyı anlamlandırabilir.
F.6.2.3.3. Kanın yapısını ve görevlerini tanımlar.
Bu kazanım da ezberdir. Çocuk bunu ezberlese bile şunları anlamlandıramaz: Neden bazı canlılarda kan yoktur? Bu canlılarda kanın görevlerini hangi mekanizmalar yapar? Oksijen nasıl kullanılır? Neden bazı canlılarda kan kırmızı değildir?
Anlama kazanımı: Bir canlının yaşadığı savunma mekanizması, onun fizyolojik ve anatomik yapısını belirler.
Çocuk canlıların yapısını, sonra savunma mekanizmalarını kategorize eder ve sonra bunlar arasında ilişkiler kurar.
(Alan uzmanları çok daha farklı anlama kazanımı yazabilir.)
MODERN SANAT
11.1.2.1. Modern sanat akımlarının ortaya çıkış̧ nedenlerini açıklar.
11.1.2.2. Modern sanat akımlarının özelliklerini örneklerle açıklar.
11.1.2.3. Modern sanat akımlarının temsilcilerini tanır.
Mesela bu kazanımlar da bilgi seviyesindedir. Yani çocuk bunları ezberleyebilir. Peki, bu bilgi seviyesindeki kazanım, anlama seviyesinde nasıl yazılır?
- Sanat eserleri bir önceki sanat eserine tepki olarak doğmuştur. (İstisnalar da ayrıca yazılır).
- Sanat eserleri bulunduğu çağın özelliklerini taşır.
- Sanat eserleri, temsilcilerinin izlerini taşır.
Çocuklar bu durumda bilgiyi ezberlemekten ziyade, farklı kavramlar hakkında (sanat, eser, çağ, sanatçı) edindiği bilgileri ilişkilendirerek, anlama ve anlamlandırma sürecine girer.
FEN DERSLERİ
Lise seviyesindeki fen dersleri çoğu zaman bilgi seviyesinde.
10.3.3.1. Dalgaların ilerleme yönü, dalga tepesi ve dalga çukuru kavramlarını açıklar.
10.4.2.1. Saydam, yarı saydam ve saydam olmayan maddelerin ışık geçirme özelliklerini açıklar.
10.2.3.1. Heterojen karışımları açıklar.
Çocuklar sadece ezberleyerek bu kazanımlara ulaşabilir.
Fen derslerinde deney var, ama çocukların hipotez kurmasına izin verilerek daha da iyileştirilebilir.
ANLAMA ODAKLI DERSİ
Gerçek öğrenmenin olması için yapılacak ilk adım, müfredatın bilgi düzeyinden anlama düzeyine dönüştürülmesidir.
Bunun için kazanım yazma şeklimizin de değişmesi gerekir.
Yıllardır bu yöntemi öğretmenlerle uyguluyorum. (Yöntemi ben sunuyorum, içerik uzmanı oldukları için dönüşümü öğretmenler yapıyor.)
Derslerde gerçek öğrenmeyi sağlayıp, inanılmaz sonuçlar alıyoruz.
Umarım MEB yetkilileri bu gözle müfredatı tekrar değerlendir ve bu bağlamda değişikliklere gider.
Bu süreçte ben de her türlü desteğe hazırım.
Özgür Bolat-Hürriyet