Yetenekli Çocuğun Dramı - Alice Miller

Ayşe Gençer

New member
Bu kitap Adem Güneş'in tavsiyesi ile alıp okuduğum, hatta "Pedagoji Okumaları" kapsamında hocamızın irdelediği bir kitap. Çok basit okunur bir kitap değil, bazı cümlelerini idrak edebilmek için birkaç kez okumak gerekebiliyor, ama çok değerli bir kitap.

İşte arka kapak yazısı:

Deneyimlerimizden ruhsal rahatsızlıklarla mücadele ederken her zaman kullanabileceğimiz çok önemli bir araca sahip olduğumuzu öğrendik. Bu araç tek ve benzersiz olan kendi çocukluk öykümüzün gerçeğini duygusal yönüyle kavrayabilmemiz, duygularımızla ona ulaşabilmemizdir... Fakat yanılsamalardan kendimizi tümüyle kurtarabilir miyiz? Her yaşam yanılsamalarla doludur; bu da, sanıyorum, gerçek bize çoğu zaman dayanılmaz göründüğü içindir. Yine de gerçek bizim için o denli vazgeçilmezdir ki, ona varamamış olmayı ağır rahatsızlıklarla ödüyoruz. Bu nedenle uzun bir süreç sonunda bize yeni bir özgürlük alanının kapılarını açıncaya kadar, acı vereceğini bilerek gerçeği keşfetmeye çalışıyoruz... Ya da buna katlanamayıp yalnızca bilişsel düzeyde bir kavrayışla yetiniyoruz. Fakat böyle yapınca da yanılsamaların alanından kurtulmamız mümkün olmuyor.



Sayfa Sayısı: 160

Baskı Yılı: 2016
 

Ekli dosyalar

  • IMG_0465.JPG
    IMG_0465.JPG
    44 KB · Görüntüleme: 3

katy

New member
yetenekli çocuğun dramı kitap yorumları merak ediyorum okuyan var mı acaba ? adem geünş hocamız bunu bir programda önermişti galiba sanırım
 

Bayan Koala

New member
yetenekli çocuğun dramı kitap yorumları merak ediyorum okuyan var mı acaba ? adem geünş hocamız bunu bir programda önermişti galiba sanırım

Başka bir konuda bu kitap üzerine biraz konuşmuştuk. Şu sayfada başlıyor kitap üzerine sorulan sorular, verilen cevaplar... http://www.pedagojiokulu.com/showthread.php/1422-Guvensiz-Baglanmis-Gencler/page8

Yazarın, belki de en çok üstünde durduğu konu, geçmişin yasının tutulması gerektiği... Çocukluk yıllarında bastırılan duygular kişiyi yavaş yavaş büyüklük tutkusuna ya da bunalıma götürüyor. Bu durumlardan kurtulmak için kişi, mutlaka bastırdığı duygularına yeniden kavuşmalı ve bunları bilinçli olarak yaşamalıdır. Ancak bu şekilde kendisi olabilir ve aldığı kararlar kendisine ait olabilir. Altını çizdiğim yerlerden birkaç alıntı yaparsam...

"Bir anne, örneğin sadece kendi güvensizliğini örtmek amacıyla söylediği alaycı bir sözle çocuğunu utandırdığını hissetmediği sürece çocuğuna saygı duyamaz. Fakat anne çocuğunun kendisiyle birlikteyken kendini küçük düşürülmüş, aşağılanmış ve değersiz hissettiğini - böyle duyguları hiç bilinçli olarak yaşayamayan ve hep alaylarla örten, dolayısıyla bilmeyen biri olması halinde - hiçbir zaman hissedemez. "

"Fakat kişi yanılsamalarından sıyrılarak bunu izleyen yas evresini yaşayabilirse, bu genelde onun siyasi ve sosyal etkinliklerinin azalmasına yol açmaz; sadece davranışlarının yineleme zorlantısından bağımsız hâle gelmesini, yani kişinin bundan sonra net amaca yönelik bilinçli ve kendine zarar vermeden davranmasını sağlar."

"Fakat bu duygudan daha kalıcı olan yara insanın 'ne ise o olarak sevilmemiş olması' sonucunda aldığı darbedir ve yası gereğince tutulmadıkça da iyileşmez."
 

ZeynepE

New member
Şuan okuyorum. Adem hocanın kitaplarına nazaran daha ağır bir dili var. Bazı paragrafları birkaç kez okuduğumu itirAf etmeliyim.
 

Henna

Member
Bu kitabı 2.kez okuyorum. İlk okuduğumda bu kadar etkilenmemistim sanırım. Hatta ilk okumanın kritiğini [MENTION=5502]Bayan Koala[/MENTION] ve Elif Şirin'le yapmıştık. Kendisi şuan keske burda olsaydı. Beni cok fazla sarsan yer oldu. Son günlerde kendimi hic iyi hissetmiyorum. Kızımla ilişkime de yansıdı bu durum. Baska bir seye baglayamiyorum cunku bu durumu. En basit şeylere bile tahammül edemediğim oluyor. Ofkeleniyorum. Sonra pisman oluyorum. Sanki karsimda bana itaat etmesi gereken bir kisi var ve ben onun uzerinde hakimiyet kurmaya calisiyorum. Bunu soylemek bile irkiltiyor beni ama hissettigim sey bu. Cunku bir seyi birden fazla soyleyip de olmadigi taktirde ofkem kabariyor. Onu bir kucuk insan gibi degil de yetiskin gibi goruyorum boyle zamanlarda. Allahim ne yapiyorum ben boyle diyorum. Butun bu soylediklerimi anlayacak kapasitede degil ki diyorum, ama bunu bastiriyor sanki bi diger tarafim. O bana degil de sanki ben ona bagimliyim. Bir yanim ondan bir adim oteye gitmek istemezken, diger yanim artik benden kopsun, beni rahat biraksin, beni kendimle biraksin, diyor. Bu boyle kisir bir dongu sekilde devam ediyor son gunlerde. Bazen sırf bu yüzden okumayı bırakmak bile istiyorum. Şuan bunları paylaşabileceğim ya da anlayacağını umut ettigim kimse yok yakınımda. Kitabı okuyup da böyle hisseden oldu mu merak ediyorum. Herşey karışmış gibi icimde. Bir türlü içinden cikamadigim, toparlayamadigim şeyler var. Eşim cok derin düşündüğüm için böyle olduğumu söylüyor. Okuduklarından alman gerekeni al ve bırak, sonuçta sen bunları birilerine anlatmak için ayrintili öğrenmiyorsun, diyor. Hakli evet. Tabiki paylasiyorum çevremdekilerle. Ama sanki okudukça tanimlayamadigim bir sürü duygunun esiri oluyorum. Ve tek başıma içinden cikamiyorum.
 
Tek oturuşta bitirilmeyecek olan kitapların başında gelir. Kız çocuğu hiç yabancı gelmiyor ama erkek bir çocuğum olsa gerçekten ne yapacağımı bilemiyorum'un nedenini hayretle öğrendiğim bir kitap... İnsan işi anlaşılmaz alaşım arkadaşlar.

"Yıkıcılığın bir miras olarak bir kuşaktan diğerine devredilmesini duygusal düzeyde bir biçimlendirme ile acilen çözmek zorundayız."

Evet.
 
Konuya katkı sağlarsanız sevinirim Sevgili [MENTION=3961]Gülbahar Sulu[/MENTION].

Sevgili hennA
Ben de benzer duygular yaşamıştım. Hatta belki ileri bir boyutta umutsuzluk da hissetmiştim ilk okuduğumda. Sonra yalıtıma girdim hemen arkasından olup tevafuk olmuştu, yalıtımdan sonra altını çizdiğim yerlere baktığımda ise umut dolmuştum. Bunun sebebini şöyle açıklıyorum kendi içimde, size de uyarsa alabilirsiniz; insanın ilk farkındalık kazandığı noktalarda bu tarz bir sarsılma oluyor. Çünkü bir yapının temeli sarsılıyor ve enkaz altında gibi hissediyoruz kendimizi. Bu da tabii evladımıza eşimize yansıyor. Bence bu olması gereken birşey. Doğum sancısı gibi. Evet acı çekiyoruz ama Doğumda orada gerçekleşiyor. Sancıdan kaçarsak Doğum olmaz. Bu nedenle derin düşünmeyeyim diyerek eşinize hak vermiş olsanız bence varacağınız menzili kaçırabilisiniz. Sizi nelerin tetiklediğini irdelemeye çalışın. Bu tetiklenen noktaları bilinçaltı çıkmazlarınızı, travmalarınızı size gösterecek. Verdiğiniz örnekte misal kızınızın size itaat etmemesi sizi öfkelendiriyor ve eskisinden daha da yükselmiş hissediyorsunuz. Okuduğunuz satırlarda acaba küçük bir kızken edindiğiniz edilgenliğimi farketti ruhunuz. Bu yüzden bundan kaçmak ve belki ebeveyninizin sizi örselediği, duygularınıza izin vermediği ve itaat beklediği noktada mı çok birikmişliğiniz var diye sorabilirsiniz kendinize. Eğer öyleyse ve buna dair birşeyler canlandıysa içinizde sarılın o küçük kıza, kalbinizin sesini dinleme egzersizi yaparak küçük kızı onarmaya çalışın. Ebeveynimin tutumu bahane kabul etmez şekilde yanlıştı deyin. Sadece bu bile tepkiselliğinizi bertaraf edecektir. kızınızdan Anlayış beklediğiniz anlarda onun küçük ellerine bakın, gözlerindeki belki anlamaz bir masumlukta belki de anladığı halde kendi duygusunu seçen güçlülükte olan gözlerine.. içiniz durulacaktır en azından ona yansıtmadan bir an titreyecektir gönlünüz. O anlamadığı sağlıktaki halinden anlayış beklediğiniz üst perdedeki konumuzdan ebeveyninizin yanlışlığını farkeden, çocukluğunuza sarılın. Yada güçlü biçimde kendisinde direnen halinden övünün, o gücü ona siz verdiniz. Size verilmeyen fırsatı ona tanımanın hazzını yaşamaya bırakın hislerinizi. Nilüfer devecigilin bir sözü vardı “ilişkilerde yıpranır ilişkilerde onarılırız” diye, evet yıprandık ama yavaş da olsa evladlarımız fırsat açtıkça bize onlarla olan ilişkimizde onarılacağız. Kızımla ilişkimde ne zaman zorlansam bunları hatırlatıyorum kendime; zorlandığım şeyin “kızım” olduğunu düşünsem çocuğu problemli addedip kolayca sıyrılacağım işin içinden belki. O bir kısır döngü oluyor, uyuşa da rahatlasam diye gün geçmez oluyor o zamanlarda.. ama ne zaman ki “ya hu neden zorluyor beni bu acaba” diye düşünmek için kendime fırsat versem içinden bir bilinçaltı yaram çıkıveriyor karşıma. O zaman şükrediyorum iyi ki beni zorlayabilen bir kızım var ve ben onun açtığı yollardan ruhuma erişebiliyorum diye..

Sevgiler
 

baharibeklerken

New member
Bu kitabı 2.kez okuyorum. İlk okuduğumda bu kadar etkilenmemistim sanırım. Hatta ilk okumanın kritiğini [MENTION=5502]Bayan Koala[/MENTION] ve Elif Şirin'le yapmıştık. Kendisi şuan keske burda olsaydı. Beni cok fazla sarsan yer oldu. Son günlerde kendimi hic iyi hissetmiyorum. Kızımla ilişkime de yansıdı bu durum. Baska bir seye baglayamiyorum cunku bu durumu. En basit şeylere bile tahammül edemediğim oluyor. Ofkeleniyorum. Sonra pisman oluyorum. Sanki karsimda bana itaat etmesi gereken bir kisi var ve ben onun uzerinde hakimiyet kurmaya calisiyorum. Bunu soylemek bile irkiltiyor beni ama hissettigim sey bu. Cunku bir seyi birden fazla soyleyip de olmadigi taktirde ofkem kabariyor. Onu bir kucuk insan gibi degil de yetiskin gibi goruyorum boyle zamanlarda. Allahim ne yapiyorum ben boyle diyorum. Butun bu soylediklerimi anlayacak kapasitede degil ki diyorum, ama bunu bastiriyor sanki bi diger tarafim. O bana degil de sanki ben ona bagimliyim. Bir yanim ondan bir adim oteye gitmek istemezken, diger yanim artik benden kopsun, beni rahat biraksin, beni kendimle biraksin, diyor. Bu boyle kisir bir dongu sekilde devam ediyor son gunlerde. Bazen sırf bu yüzden okumayı bırakmak bile istiyorum. Şuan bunları paylaşabileceğim ya da anlayacağını umut ettigim kimse yok yakınımda. Kitabı okuyup da böyle hisseden oldu mu merak ediyorum. Herşey karışmış gibi icimde. Bir türlü içinden cikamadigim, toparlayamadigim şeyler var. Eşim cok derin düşündüğüm için böyle olduğumu söylüyor. Okuduklarından alman gerekeni al ve bırak, sonuçta sen bunları birilerine anlatmak için ayrintili öğrenmiyorsun, diyor. Hakli evet. Tabiki paylasiyorum çevremdekilerle. Ama sanki okudukça tanimlayamadigim bir sürü duygunun esiri oluyorum. Ve tek başıma içinden cikamiyorum.

Benzer bunalımı bende yaşadım Allice Miller okurken. Önce 2 3 gün içinde Beden Asla Yalan Söylemez i sonra Yetenekli Çocuğun Dramı ni okudum. Ve sanki ruhuma kara bir şey çöktü. Bunu yazarın inançcinin bizmki ile örtüşmedigine bağladım sonra. Durum orda anlatıldığı kadar vahim değil diye düşünüyorum. Bazı tespitleri çocukluk ile ilgili hatıralarımıza ve neler hissetmiş olabileceğimize dair ışık tutması için faydalı. Ancak tüm tespitlerinin doğruluğuna katılmıyorum. Birkısmı inancından geliyor çünkü. Bu da ruh olarak okuyunca insana yansıyor tesirinden çıkmak lazım.
Hatta ikinciye bir süre ara verdim bir müddet elime almak içimden gelmedi. Sonra alıp bitirdim. Sanırım ikinci kez okumam gerekir pek kendimi veremedim. Savunmalar girdi. Bir dahaki okumadan önce altını cizdiğim yerler üzerinde durarak yapmak istiyorum.
 
Son düzenleme:

HazalElif

New member
Benzer bunalımı bende yaşadım Allice Miller okurken. Önce 2 3 gün içinde Beden Asla Yalan Söylemez i sonra Yetenekli Çocuğun Dramı ni okudum. Ve sanki ruhuma kara bir şey çöktü. Bunu yazarın inançsız oluşuna bağladım sonra. Durum orda anlatıldığı kadar vahim değil diye düşünüyorum. Bazı tespitleri çocukluk ile ilgili hatıralarımıza ve neler hissetmiş olabileceğimize dair ışık tutması için faydalı. Ancak tüm tespitlerinin doğruluğuna katılmıyorum. Birkısmı inancından geliyor çünkü. Bu da ruh olarak okuyunca insana yansıyor tesirinden çıkmak lazım.
Hatta ikinciye bir süre ara verdim bir müddet elime almak içimden gelmedi. Sonra alıp bitirdim. Sanırım ikinci kez okumam gerekir pek kendimi veremedim. Savunmalar girdi. Bir dahaki okumadan önce altını cizdiğim yerler üzerinde durarak yapmak istiyorum.

Yetenekli cocugun dramini okurken inancsiz olusuna bagladiginiz yerlerden aklinizda kaldiysa bahsedebilir misiniz? Ben de yeni okudum sayilir ama hic oyle bisey gelmedi aklima. Inancsiz oldugunu da bilmiyordum. Zor okundugu bi gercek. Ya bu kadar derinse eger ben artik sana sigindim Allahim, daha fazlasina gucum yetmez dedigim oldu ama neyi inancsizligindan dolayi soyledigini dusunuyorsunuz hatirladiginiz kadariyla?
 

baharibeklerken

New member
Yetenekli cocugun dramini okurken inancsiz olusuna bagladiginiz yerlerden aklinizda kaldiysa bahsedebilir misiniz? Ben de yeni okudum sayilir ama hic oyle bisey gelmedi aklima. Inancsiz oldugunu da bilmiyordum. Zor okundugu bi gercek. Ya bu kadar derinse eger ben artik sana sigindim Allahim, daha fazlasina gucum yetmez dedigim oldu ama neyi inancsizligindan dolayi soyledigini dusunuyorsunuz hatirladiginiz kadariyla?

Yetenekli çocuğu dramı için tekrar kitaba göz atmam lazım. Ondan önce beden asla yalan söylemez i okumuştum. yazdıklarıyla ifade ediyor yazar. Basta kenfi dininin öğretilerine sıkı bağlı olduğu sonradan bıraktığı, on emrin Musa as 'ın kendi fikri olduğu ve bilincalti surecinin etkisiyle ürettiği , inançlarla dinlerle anne babaya saygının dogma olarak bilincaltlarina işlendiği su an hatırladıklarım. Imkan bulabilirsem tekrar bakayım InsaAllah başka örnekleri de.
Yine de inançsız demek büyük ve tehlikeli bir iddia buna tekrar bakayım. Hatirlattiginiz iyi oldu Allah razı olsun. O cumlemi duzelteyim
 
Son düzenleme:

HazalElif

New member
Yetenekli çocuğu dramı için tekrar kitaba göz atmam lazım. Ondan önce beden asla yalan söylemez i okumuştum. yazdıklarıyla ifade ediyor yazar. Basta kenfi dininin öğretilerine sıkı bağlı olduğu sonradan bıraktığı, on emrin Musa as 'ın kendi fikri olduğu ve bilincalti surecinin etkisiyle ürettiği , inançlarla dinlerle anne babaya saygının dogma olarak bilincaltlarina işlendiği su an hatırladıklarım. Imkan bulabilirsem tekrar bakayım InsaAllah başka örnekleri de.
Yine de inançsız demek büyük ve tehlikeli bir iddia buna tekrar bakayım. Hatirlattiginiz iyi oldu Allah razı olsun. O cumlemi duzelteyim

Aslinda hic o anlamda sormamistim ama evet haklisiniz, eger kendisi oyle taninmiyorsa alenen, biraz skntili olabilir yorum. Benim sormaktaki niyetim; psikolojiyi yeni yeni okudugum icin her soyleneni dogru kabul edebiliyorum mantikli geldigi surece. Belki senelik birikimlerim olsa daha elestirel bakabilirdim. Sizin gozunuzle kitabin degerlendirmesini ogrenmek istedim sadece, su kismi sikintili geldi vs gibi. Diger kitabini okumadim henuz. Okuyayim insallah ilk firsatta..
 
Son düzenleme:

baharibeklerken

New member
Aslinda hic o anlamda sormamistim ama evet haklisiniz, eger kendisi oyle taninmiyorsa alenen, biraz skntili olabilir yorum. Benim sormaktaki niyetim; psikolojiyi yeni yeni okudugum icin her soyleneni dogru kabul edebiliyorum mantikli geldigi surece. Belki senelik birikimlerim olsa daha elestirel bakabilirdim. Sizin gozunuzle kitabin degerlendirmesini ogrenmek istedim sadece, su kismi sikintili geldi vs gibi. Diger kitabini okumadim henuz. Okuyayim insallah ilk firsatta..

Okunması gereken bir yazar diye düşünüyorum. Diğer kitapları ni da okumak istiyorum. Çocukluğumuzun ilk yıllarına dair baküs açımızı genişletiyor. Okurken bir solukta okumak istiyorsunuz.
Kitap bitince geleceğe dair umutsuz bir his kaldı icimde. Dediğim gibi onu da inanca bağladım. Bir de verilen örnekler de ebeveyninden zarara uğrayan çocuklar oldukça büyük şeyler yaşamış taciz vb gibi. Bizim sorunumuz o kadar büyük değil diye düşündüm.
Eleştirel olarak birşey söyleyecek donanım da değilim. Bende okudukça öğrenmeye çalışıyorum. Daha geniş donanımı olan arkadaşlar birşeyler söyler umarım.
 

Bezbebek

New member
Bu kitabı 2.kez okuyorum. İlk okuduğumda bu kadar etkilenmemistim sanırım. Hatta ilk okumanın kritiğini [MENTION=5502]Bayan Koala[/MENTION] ve Elif Şirin'le yapmıştık. Kendisi şuan keske burda olsaydı. Beni cok fazla sarsan yer oldu. Son günlerde kendimi hic iyi hissetmiyorum. Kızımla ilişkime de yansıdı bu durum. Baska bir seye baglayamiyorum cunku bu durumu. En basit şeylere bile tahammül edemediğim oluyor. Ofkeleniyorum. Sonra pisman oluyorum. Sanki karsimda bana itaat etmesi gereken bir kisi var ve ben onun uzerinde hakimiyet kurmaya calisiyorum. Bunu soylemek bile irkiltiyor beni ama hissettigim sey bu. Cunku bir seyi birden fazla soyleyip de olmadigi taktirde ofkem kabariyor. Onu bir kucuk insan gibi degil de yetiskin gibi goruyorum boyle zamanlarda. Allahim ne yapiyorum ben boyle diyorum. Butun bu soylediklerimi anlayacak kapasitede degil ki diyorum, ama bunu bastiriyor sanki bi diger tarafim. O bana degil de sanki ben ona bagimliyim. Bir yanim ondan bir adim oteye gitmek istemezken, diger yanim artik benden kopsun, beni rahat biraksin, beni kendimle biraksin, diyor. Bu boyle kisir bir dongu sekilde devam ediyor son gunlerde. Bazen sırf bu yüzden okumayı bırakmak bile istiyorum. Şuan bunları paylaşabileceğim ya da anlayacağını umut ettigim kimse yok yakınımda. Kitabı okuyup da böyle hisseden oldu mu merak ediyorum. Herşey karışmış gibi icimde. Bir türlü içinden cikamadigim, toparlayamadigim şeyler var. Eşim cok derin düşündüğüm için böyle olduğumu söylüyor. Okuduklarından alman gerekeni al ve bırak, sonuçta sen bunları birilerine anlatmak için ayrintili öğrenmiyorsun, diyor. Hakli evet. Tabiki paylasiyorum çevremdekilerle. Ama sanki okudukça tanimlayamadigim bir sürü duygunun esiri oluyorum. Ve tek başıma içinden cikamiyorum.

Şu günlerde kitabı okuyorum. Bir bakayım kim ne demiş derken yazınızı gördüm. Ben de çocuklarima tahammülum azaldığını farkettim. Sakin iyi bir anne olmuştum, noldu yine bana böyle diye şaşırıp kalıyorum. Çocuklarıma da başka bir sebeple sinirli oldugumu, yaptığımın yanlış olduğunu söyleyerek özür diliyorum.
Gerçekten örnekler çok sarsıcı. Ve sanki anlattığı kişinin hayatını ben yasamisim gibi oluyor okurken. Bazen ağlıyorum.
Ama kesinlikle okunmalı. Öyle güzel anlatılmış ki çocuğun yaşadıkları. Ah ah ben ne yaralar almışım ve ne yaralar açmışim.
Bazı cümlelerin umutsuzluğa düşürdüğü doğrudur. Bu umutsuzlukta kalmamak, çıkmak lazım.
 

Naide

New member
Bende şu anda okuyorum kitabı. Adem hocanın kitapları cok akıçı ve anlaşılır. Adem hocadan sonra dili ağır geldi bana bu arada okuduğum ilk yabancı yazar, sanırım yabancı yazarların kitapları tercüme olduğundan daha agır ve anlaşılması zor oluyor. Bazı yerlerini anlamadım hatta...
Mutlaka iki kez okunmalı diye düşünüyorum ilk okuyuşumuzda bazı yerlerini anlamakta zorluk çektiğimiz halde ikici okuyuşumuzda daha verici olabiliyor bazen.
 

Bezbebek

New member
Bende şu anda okuyorum kitabı. Adem hocanın kitapları cok akıçı ve anlaşılır. Adem hocadan sonra dili ağır geldi bana bu arada okuduğum ilk yabancı yazar, sanırım yabancı yazarların kitapları tercüme olduğundan daha agır ve anlaşılması zor oluyor. Bazı yerlerini anlamadım hatta...
Mutlaka iki kez okunmalı diye düşünüyorum ilk okuyuşumuzda bazı yerlerini anlamakta zorluk çektiğimiz halde ikici okuyuşumuzda daha verici olabiliyor bazen.

İlerki sayfalar daha anlaşılır. :)
 

zöhre

New member
Bu kitabı 2.kez okuyorum. İlk okuduğumda bu kadar etkilenmemistim sanırım. Hatta ilk okumanın kritiğini [MENTION=5502]Bayan Koala[/MENTION] ve Elif Şirin'le yapmıştık. Kendisi şuan keske burda olsaydı. Beni cok fazla sarsan yer oldu. Son günlerde kendimi hic iyi hissetmiyorum. Kızımla ilişkime de yansıdı bu durum. Baska bir seye baglayamiyorum cunku bu durumu. En basit şeylere bile tahammül edemediğim oluyor. Ofkeleniyorum. Sonra pisman oluyorum. Sanki karsimda bana itaat etmesi gereken bir kisi var ve ben onun uzerinde hakimiyet kurmaya calisiyorum. Bunu soylemek bile irkiltiyor beni ama hissettigim sey bu. Cunku bir seyi birden fazla soyleyip de olmadigi taktirde ofkem kabariyor. Onu bir kucuk insan gibi degil de yetiskin gibi goruyorum boyle zamanlarda. Allahim ne yapiyorum ben boyle diyorum. Butun bu soylediklerimi anlayacak kapasitede degil ki diyorum, ama bunu bastiriyor sanki bi diger tarafim. O bana degil de sanki ben ona bagimliyim. Bir yanim ondan bir adim oteye gitmek istemezken, diger yanim artik benden kopsun, beni rahat biraksin, beni kendimle biraksin, diyor. Bu boyle kisir bir dongu sekilde devam ediyor son gunlerde. Bazen sırf bu yüzden okumayı bırakmak bile istiyorum. Şuan bunları paylaşabileceğim ya da anlayacağını umut ettigim kimse yok yakınımda. Kitabı okuyup da böyle hisseden oldu mu merak ediyorum. Herşey karışmış gibi icimde. Bir türlü içinden cikamadigim, toparlayamadigim şeyler var. Eşim cok derin düşündüğüm için böyle olduğumu söylüyor. Okuduklarından alman gerekeni al ve bırak, sonuçta sen bunları birilerine anlatmak için ayrintili öğrenmiyorsun, diyor. Hakli evet. Tabiki paylasiyorum çevremdekilerle. Ama sanki okudukça tanimlayamadigim bir sürü duygunun esiri oluyorum. Ve tek başıma içinden cikamiyorum.

Tam olarak ben de bunlari hossetmistim.bir kac gun ruhsuz donuk bi yuz ifafesi ile gezdim hatta cubki cok cok ama cok etkilenmistin
 
Üst